Otomotivin enerji ihtiyacı azaldı

OYAK Renault, Bosch ve Mako gibi otomotiv devlerinin faaliyet gösterdiği Bursa Organize Sanayi Bölgesi'nde (OSB), sanayi üretiminde önemli göstergeler olarak kabul edilen elektrik, doğalgaz ve su tüketimindeki yüksek oranlı düşüşler, krizin ağırlığını hissettirdi.

cumhuriyet.com.tr

Bursa OSB kayıtlarından derlenen bilgilere göre, küresel krizin Türkiye'de somut anlamda etkilerini göstermeye başladığı Ekim 2008'den itibaren Bursa OSB'de, elektrik, doğalgaz ve su tüketimi sürekli artan oranlarda düşüşe geçti.

Bursa OSB'deki elektrik tüketimi, bir önceki yılın aynı ayına göre, Ekim 2008'de yüzde 16, Kasım 2008'de yüzde 33,5, Aralık 2008'de de yüzde 46 oranında azaldı. Düşüş trendini yeni yılda da sürdüren elektrik tüketimi, Ocak 2009'da ise yüzde 38,5 oranında geriledi.

Sanayinin temel girdilerinden doğalgaz tüketimi ise bir önceki yılın aynı ayına göre, Ekim 2008'de yüzde 4,8, Kasım 2008'de yüzde 8, Aralık 2008'de yüzde 10,7, Ocak 2009'da da yüzde 23,2 oranında düştü.

Birinci kalite su kullanımı ise bir önceki yılın aynı ayına göre, Ekim 2008'de yüzde 14,3, Kasım 2008'de yüzde 35,1, Aralık 2008'de yüzde 45, Ocak 2009'da yüzde 20,7 oranında gerilerken, ikinci kalite su kullanımında Ekim 2008'de yüzde 7 artış oldu. İkinci kalite su tüketiminde de Kasım 2008'de yüzde 10,2, Aralık 2008'de yüzde 24, Ocak 2009'da ise 27,8'lik düşüş gözlendi.


"Her gün yüzlerce insan işten çıkarılıyor"

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Enerji Meclisi ve Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kuruluşu (OSBÜK) Başkanı Mahmut Yılmaz, Bursa OSB'de bulunan OYAK Renault, Bosch ve Mako gibi otomotiv sektörünün önemli fabrikalarının, bu aylarda zaman zaman üretimini durdurduğunu ya da yavaşlattığını hatırlattı.

Yılmaz, otomotiv ve makine sektöründe faaliyet gösteren firmaların Bursa OSB'deki payının yüzde 30-35 düzeyinde olduğuna dikkati çekerek, ''OYAK Renault, Bosch gibi firmalar devreden çıktığında ya da yavaşladığında her şey aşağıya düşüyor'' dedi.

Tekstil fabrikalarının yıllardır sıkıntı içinde olduğunu, o nedenle artık krize karşı ''bağışık'' şekilde faaliyetlerini sürdürdüklerini ve bu süreçten daha az hasarla geçtiklerini ifade anlatan Yılmaz, dış pazarların durması yüzünden üretimlerinin yüzde 80'inden fazlasını ihraç eden otomotiv firmalarının ise hâlâ ''şok'' yaşadıklarını dile getirdi.

Yılmaz, krize karşı alınacak önlemlerin geciktiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
''Hükümet tarafından alınan önlemlerin ekonomiye yansımadığını ya da krizin iyi algılanamadığını düşünüyorum. Merkez Bankası'nın faiz indirmesi doğru bir yaklaşım, ama başka enstrümanlarla takviye edilmesi lazım. Çalışma hayatı ve reel sektörün desteklenmesiyle ilgili uygulanabilir, çabuk netice verecek tedbirler lazım. Net ve çabuk sonuç verecek pratik önlemler alınmalı. Reel sekterdeki bu tahribatın kolay giderilemeyeceğini düşünüyorum. 2009 yılının sonundan itibaren hareket beklenebilir. O da çok ağır olacak, 2001 krizi sonrasında hızlı iyileşme mümkün görünmüyor. Üretimler duruyor, her gün yüzlerce insan işten çıkarılıyor, toparlanma kolay olmayacak.''