‘ÖSO’ açmazı

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in, gündeme getirdiği ve 2011’den bu yana fiilen işler durumda olmayan Türkiye ile Suriye arasındaki Adana Mutabakatı’nın tekrar yaşama geçirilip geçirilemeyeceği tartışılıyor.

HÜSEYİN HAYATSEVER

Ankara, Adana Mutabakatı’nın, Türkiye’nin Suriye’deki askeri varlığı ve düzenlenebilecek yeni operasyonlara hukuki çerçeve oluşturabileceği tezini savunurken mutabakat, Türkiye’ye Suriye hükümetinin onayı olmaksızın tek taraflı müdahale hakkı tanımıyor. Suriye Dışişleri Bakanlığı’nın, mutabakatın etkinleştirilmesi için Suriye’nin terör örgütü olarak kabul ettiği ÖSO gruplarına verdiği desteği kesmesi gerektiği mesajı da Adana Mutabakatı’nın tekrar yaşama geçirilmesi konusundaki zorluğu ortaya koyuyo

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geçen hafta Moskova’ya gerçekleştirdiği ziyaretinde Rusya Devlet Başkanı Putin, ABD’nin Suriye’nin kuzeyinde kurulmasını önerdiği güvenli bölge konusunda BM’nin bu konuda bir kararı ve Suriye yönetiminin bir daveti olmadığını söyledikten sonra Türkiye’nin güvenlik kaygılarını anladığını belirtmiş ve “Suriye Arap Cumhuriyeti ve Türkiye Cumhuriyeti arasında 1998 tarihli mutabakat (Adana Mutabakatı) devam ediyor, bu anlaşma özellikle terörle mücadele ile ilgili. Eminim ki bu anlaşma birçok hususu kapsayan bir temeldir” demişti. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1998 tarihli Adana Mutabakatı’nın, terörle mücadele kapsamında Türkiye’ye tek taraflı müdahale hakkı tanıdığını söylemişti.

Mutabakat neler getiriyor?

1998’de terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan’ın Türkiye’nin baskısıyla o dönemde Suriye’den çıkarılması ile sonuçlanan süreçte imzalanan Adana Mutabakatı ile Suriye, PKK’yi terör örgütü olarak kabul etmiş ve PKK’nin Suriye’deki faaliyetlerini yasaklamış, iki ülke arasında terörle mücadele için doğrudan iletişim mekanizması kurulmuştu. 2010 yılında ise 1998 tarihli Adana Mutabakatı’nı geliştirmeyi amaçlayan teröre karşı ortak işbirliği anlaşması imzalamış, anlaşma 2011’de TBMM tarafından onaylanarak yürürlüğe girmişti. Anlaşma, Türkiye ve Suriye’nin başta PKK ve uzantıları olmak üzere tüm terör örgütlerine karşı ortak mücadele etmelerini öngörüyor. AKP’ye yakın medya organlarında 1998 Adana Mutabakatı ve 2011’deki teröre karşı ortak işbirliği anlaşmasında yer alan “gizli” maddenin, Türkiye’ye operasyon hakkı verdiği iddia edilse de o dönem mutabakatın ve anlaşmanın imzalanmasına katkıda bulunan diplomatlar, anlaşmanın gizli bir maddesinin bulunmadığını belirtiyor.

Suriye’nin şartları

Suriye Dışişleri Bakanlığı’ndan önceki gün yapılan açıklama da Esad yönetiminin Adana Mutabakatı tartışmasına nasıl baktığını ortaya koydu. Suriye’nin resmi ajansı SANA’ya konuşan Suriye Dışişleri Bakanlığı’ndan bir yetkili, Suriye hükümetinin Adana Mutabakatı’na halen bağlı olduğunu belirttikten sonra Türkiye’nin, Suriye’nin “terör örgütü” olarak kabul ettiği ÖSO çatısı altındaki gruplara destek vererek mutabakatı ihlal ettiğini söyledi ve mutabakatın yeniden yaşama geçirilmesi için bu gruplara desteğini kesmesini ve Suriye’de bulunan askerlerini geri çekmesini şart koştu.

Adana Mutabakatı hukuken halen geçerli olsa da 2011’den bu yana fiilen işlemiyor. Mutabakatın uygulanması, ilk olarak iki ülke arasında doğrudan temas mekanizmalarını gerektiriyor.
Öte yandan ABD’nin çekilme sürecinde YPG ve Şam yönetiminin işbirliği arayışı içinde olması da Adana Mutabakatı’nın tekrar yaşama geçirilmesinin önündeki en büyük engellerden birini oluşturuyor.