Oscar’da rekorlar yılı

89. Akademi Ödülleri’nin adayları dün yapılan bir canlı yayınla açıklandı. Yılın büyük ilgi gören filmlerinden ‘La La Land’ 14 adaylıkla rekoru egale derken, Meryl Streep 20. kez aday olarak kendi rekorunu kırdı.

Emrah Kolukısa

Aslında çok da şaşırtıcı olmadı. Zaten birkaç gündür “âşıklar Şehri - La La Land”in bu yılki Oscar ödüllerinde rakiplerine fark atacağı, ödül sayısında değilse bile adaylık sayısında bir rekor kırabileceği konuşuluyordu. Nitekim öyle de oldu ve Damien Chazelle imzalı film rekor kıramadı belki ama toplam 14 adaylık alarak var olan rekoru egale etti. Bu kadar adaylık alan daha önce sadece iki film olmuştu: “All About Eve” ve “Titanic”. Her iki filmin de 11’er Oscar heykelciği kazandığını hatırlarsak “La La Land”in de muhtemel geleceği hakkında bir fikir sahibi olabiliriz. Tabii bir de “Mor Yıllar - The Color Purole” vakası var ki, Allah göstermesin! Yaşı tutanlar hatırlayacaktır, bugün Steven Spielberg’ün en iyi filmlerinden biri olarak kabul edilen “The Color Purple” 1986 yılında tam 11 dalda Oscar’a aday gösterilmiş ama hiçbirini kazanamayarak sıfır çekmişti.

Meryl Streep’i abartmaya devam

Hatırlarsanız geçen haftalarda Altın Küre ödül töreninde kimbilir kaçıncı ödülünü almak üzere sahneye gelen Meryl Streep ince bir şekilde ABD’nin yeni başkanı seçilen Donald Trump’a dokundurmuş ve cevabını almakta gecikmemişti. İncelikten pek nasibini almadığını tahmin ettiğimiz çiçeği burnunda başkan sosyal medyadan (malum, kendisi bir ergen kadar hevesli ve hızlı bu konuda) saldırdı hemen ve Meryl Streep için “Hollywood’un en çok abartılan oyuncusu” diyerek bu işlerden ne kadar anladığını göstermişti. İşte Akademi bu yıl “Florence Foster Jenkins”deki rolüyle 20. kez Oscar’a aday göstererek hem Streep’e bir rekor kırdırdı (ki eski rekor da zaten kendisindi) hem de bir anlamda Trump’a karşı usta oyuncuyu destekleyerek duruşunu belli etmiş oldu. Gerçi şu günlerde Madonna’dan Natalie Portman’a birçok ünlü Trump’a karşı bir nevi ayaklanmış durumda, ama bize sorarsanız sadece Alec Baldwin haftalık komedi programı Saturday Night Live’daki skeçleriyle başkanı devirecek gibi duruyor, ayağını denk almasında yarar var.

9 filmin En İyi Film dalında yarışacağı bu yılki ödüllerde “La La Land”in ardından en çok adaylık alan yapım 8 dalda ödüle aday gösterilen “Moonlight” oldu. Barry Jenkins imzalı film birçoklarına göre En İyi Film dalında “La La Land”in en büyük rakibi, hatta ödülün gerçek favorisi. Öte yandan bağımsız sinemanın bir diğer gözde ismi Kenneth Lonergan’ın imzasını taşıyan “Manchester by the Sea” adlı filmin de gizli favorilerden olduğunu belirtelim. Toplam 6 dalda Oscar’a aday gösterilen film özellikle En İyi Erkek Oyuncu dalında Casey Affleck’e ödül getirebilir.

Bu yıl en büyük çekişme En İyi Kadın Oyuncu dalında olacak gibi duruyor. 3 Oscar ödüllü Meryl Streep bir yana (onun kazanacağını pek sanmıyoruz açıkçası ama tabii ki hafife alınacak bir isim değil) özellikle 2 oyuncu çok iddialı görünüyor bu dalda. Önümüzdeki bir aylık sürede bu konu biraz daha aydınlacaktır muhakkak -meslek birliklerinin ödülleri bu iki oyuncudan birini öne çıkaracaktır- ama en azından Altın Küre ödül töreninde gördük ki “La La Land” ile ödül alan Emma Stone ve “Elle - O Kadın” ile ödül alan Isabelle Huppert rakiplerinin birkaç adım önündeler. İşin aslı Altın Küre’de drama dalında ödül alan oyuncu genellikle komedi ya da müzikal dalında ödül alan oyuncuya göre Oscar’da daha şanslı addedilir. Bu durumda ödül Huppert’e gidebilir. Ama bu işler hiç belli olmaz ve üstelik “Jackie” ile adından çok söz ettiren Natalie Portman da her an bir sürpriz yapabilir. Tüm bunları 26 Şubat Pazar gecesi hep birlikte test edeceğiz elbette.