Oscar’da bilinçlenme dönemi
Oscar Ödülleri olarak da bilinen ve sinema dünyasının en prestijli ödüllerinden olan 93. Akademi Ödülleri sahiplerini buldu.
Yazgülü AldoğanOscar’larda hayal dönemi bitti, gerçekler kazandı. Favori gösterilenler kazandı. Minimalist, insancıl eserler kazandı. Oscar’ın favori konusu, Amerikan rüyası bitti, orta sınıfın ayakta kalma mücadelesi kazandı! Çin asıllı bir kadın yönetmen en iyi yönetmen ödülünü kazanırken filmi de Oscar aldı, Hollywood güzeli olmayan kadın oyuncusu da en iyi kadın ödülünü! En iyi erkek oyuncu ödülü ise yakışıklıya jöne değil, Baba ile 80’lik Sir Anthony Hopkins’e!
Sinemanın en parıltılı ödülü, şovlarıyla, dedikodularıyla, hayal dünyasının zirvesi Oscar’da heykelciği havaya kaldıracakları önceden biliyorduk, onlar gerçeği, sadece çıplak gerçeği anlatanlardı! Ne büyük aşklar ne görkemli şovlar ne danslar ne şaşaalı stüdyo sahneleri; bozkırın ortasında bir karavan, başrol oyuncuları dışında gerçek insanlar, minimalist dekoru yansıtan, belgesel tadında bir kurgu eser: Nomadland. ortakoltuk.com sinema sitesi yazarı eleştirmen Erdoğan Mitrani, Venedik 2020 Altın Aslan Ödülü’nü aldığında da Nomadland’ı göklere çıkarmış ve Oscar adayı olduğunda da sonuna kadar arkasında durmuştu. En iyi film ve en iyi yönetmen ödülü alan Nomadland, 1982 Pekin’de Zhao Ting adıyla doğan, ABD’deki sanat eğitimi sonrası Chloe Zhao adıyla sinema kariyerine başlayan sanatçının üçüncü uzun metraj filmi. 2017’de çektiği ilk filmi Binici de çok sayıda ödül kazanmış. Nomadland, “21. yüzyılda Amerika’da hayatta kalabilmek” isimli kurgusal olmayan Jessica Bruder’in kitabından senaryolaştırılmış. Film, ekonomik krizin ardından yoksullaşan insanların oluşturdukları yeni bir yaşam tarzını anlatıyor. Bir karavan alarak iş peşinde oradan oraya gitmek, kendi aralarında dayanışarak ayakta kalmaya çalışmak! Film, konusuna uygun olarak gerçek insanlar, gerçek mekânlar ve küçük bir ekip tarafından çekilmiş. Filmin başrol oyuncusu Frances McDormand da 60 yaşında işsiz kalan ve bir karavanın içinde yaşayarak ayakta kalmaya çalışan kadının yaşamını, Mitrani’nin anlatımıyla hiç kamera yokmuş gibi oynamadan oynayan, duyguyu bir bakış ya da çarpık bir tebessümle verebilen dâhiyane bir yorumcu, aşkı ve hayatı yaşayan ve yaşatmayı başaran benzersiz bir oyuncu. Ve Frances McDormand bu muhteşem yorumuyla En İyi Kadın Oyuncu Oscar’ını da kucaklıyor.
‘BABA’
Anthony Hopkins’i tanımayan sinemasever yoktur, Baba filminin as oyuncusu Hopkins bu ödülüyle en iyi erkek oyuncu ödülünü aldı. Yine eleştirmen Erdoğan Mitrani’nin tanıtımından yararlanalım: Baba, 1979 Paris doğumlu Florian Zeller’in hepsi önemli ödüller kazanmış 5 roman ve 12 oyunundan biri. Günümüz aile yapısını anlatan Baba, Anne ve Oğul üçlemesinden biri olan Baba’yı oynayan Anthony Hopkins’in canlandırdığı demans hastası baba, Paris’te 80 yaşında yalnız yaşamakta ve bellek sorunları çekmektedir. Zeller, Baba’nın şahsında seyircisine de bellek karışıklığı yaratır, Sir unvanlı usta oyuncu Anthony Hopkins de bu içinde yaşadığı dünya ve geçmişinin karmaşasını, bu durumla mücadele ederken yaşadığı duygu ve heyecan fırtınasını, uzun kariyerinin en iyi performansı olarak yansıtıyor. Mitrani, filmde yaşlı adamın kızını oynayan Olivia Colman’ın performansını da olağanüstü bulmuş ve sırf bu ikilinin performansı için filmin seyredilmesini önermiş. Oscar’da 6 adaylığı olan film en iyi senaryo ödülünü de aldı. Mitrani, Zeller’in Oğul, adlı oyununu İstanbul seyircisinin Evlat adıyla sahnede izlediğini de anımsatıyor. Pandemi öncesi izlemiş ve bu sayfalarda paylaşmıştım.
Oscar’ın diğer kazananlar içinde en çok ilgi gören ve konuşulanlardan biri de yine bir kadın yönetmen Care Hulligan’ın Promising Young Woman idi ki o da En İyi Özgün Senaryo ile ödüllendirildi. Kadın arkadaşlarımın çok başarılı bulduğu ve Oscar adayı olan bu film de ödüllülerin içinde ilk izleyeceğim olacak, tabii ki yine ve maalesef, internetten!