Ortadoğu Dörtlüsü, Washington'da toplandı
Ortadoğu Dörtlüsü olarak bilinen ABD, BM, AB ve Rusya'nın temsilcilerinin Washington'da düzenlediği toplantıda, İsrail-Filistin barış görüşmelerine nasıl yeniden başlanacağı konusunda bir anlaşmaya varılamadı.
cumhuriyet.com.trABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton'ın ev sahipliğinde dün gece, BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun, AB Dış Politika Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ve Ortadoğu Dörtlüsü temsilcisi Tony Blair'ın da katılımıyla bir çalışma yemeği düzenlendi. İsminin açıklanmasını istemeyen Amerikalı üst düzey bir yetkili, 2 saati aşkın süren yemeğin ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, toplantıda, İsrail-Filistin barış görüşmelerinin yeniden canlandırılması hedefinde nasıl ilerleme sağlanacağı konusunda ortak bir açıklamanın üretilemediğini belirtti.
Önemli çaptaki fikir ayrılıklarının süreçte ilerleme sağlanmasını engellediğini kaydeden yetkili, Ortadoğu Dörtlüsü'nün geçen eylül ayında kesilen müzakerelerin yeniden başlatılması çağrısında bulunabilmesi ve aradaki fikir ayrılıklarının giderilebilmesi için yapılması gereken "daha çok iş" olduğunu kaydetti. Yetkili, görüşmelerinin devam edeceğini ifade ederken, fikir ayrılıklarının doğası konusunda ise ayrıntılara girmedi.
"Fikir ayrılıklarını giderip gideremeyeceğimizi görmek için, taraflarla özel olarak, daha fazla çalışma yürütmeliyiz" diyen yetkili, "Ortadoğu Dörtlüsü'nün, tarafları, mevcut engellerin üstesinden gelmeleri ve doğrudan müzakereleri gecikmeksizin ve ön koşuluz olarak yeniden başlatmanın yolunu bulmaları için çağrıda bulunmada acil bir ihtiyaç hissettiğini" söyledi.
Ortadoğu Dörtlüsü'nün üst düzey yetkilileri arasında düzenlenen toplantıların ardından genellikle açıklama yayımlanıyor. Amerikan haber ajansı The Associated Press, Washington'daki toplantıdan sonra ise böyle bir açıklamanın yayımlanmamış olmasının, İsrail ve Filistinlileri yakın bir tarihte tekrar müzakere masasına oturtma şansının azlığını gösterdiği yorumunu yaptı.
Ajansın yorumunda, toplantıda bir anlaşmaya varılamamış olmasının, Filistinlilerin eylül ayında düzenlenecek BM Genel Kurulu'nda bağımsızlık ilanını gündeme getirmesi halinde yaşanabilecek sürtüşmeyi önleme çabalarına da darbe niteliği taşıdığı ifade edildi.