"Orman"da sürgün!

Orman ve Su İşleri Bakanlığı’na bağlı kurumlarda bu yıl bin 400 çalışanın sürgün edileceği öğrenildi. Geçen yıl 4 bin 200 kişinin sürgün edildiği ve sürgünün ardından bin 200’ünün emekli olduğu kurumda yeni kadro için, yalnızca 300 kişinin talep edildiği belirtildi. Sürgünün ardından bir orman muhafaza memurunun intihar ettiğini söyleyen Tarım-Orman İş Sendikası Genel Başkanı Şükrü Durmuş, “Sürgün edilenler ormancılık faaliyetlerini yürüten en tecrübeli elemanlar. Orman Genel Müdürlüğü’nün norm kadroya göre 12 bin orman muhafaza memuru olması gerekirken, şu an yüzde 70’i emeklilik yaşına gelmiş 3 bin 600 memur bulunuyor. Boşalan kadrolar doldurulmuyor. Kısa süre sonra eksiği taşeronla kapatmayı, ormancılığı bitirmeyi hedefliyorlar” diye konuştu.

Türkiye’de özellikle yaz aylarında meydana gelen yangınlarında hektarlarca orman alanı yok oluyor. Orman ve Su İşleri Bakanlığı ile bağlı kurumların orman alanlarındaki yok oluşa duyarlılık göstermesi beklenirken Orman Genel Müdürlüğü, “Personeli Atama ve Yer Değiştirme Esaslarına İlişkin Yönetmelik”e dayanarak geçen yıl; yangınla mücadele eden, ormanların korunmasından, ağaçlandırma ve bakımlarından sorumlu binlerce orman muhafaza memurunu farklı yerlere atadı. Tarım Orman İş Sendikası Genel Başkanı Durmuş, atananlardan bin 200’ünün emekli olduğunu belirterek, “Emekli olanların yerlerine ancak dörtte biri kadar alım yapılıyor. Bu rakam yok denecek kadar az” diye konuştu. Bu yıl ise resmi olarak bin 400 kişinin sürgün edileceğini söyleyen Durmuş, “Bu sürgünler ise sayman, orman mühendisi, işletme şefi düzeyinde olacak. Bu kişilerin tasfiyesinin ardından yerlerine başkaları alınmayacak ve kurum hizmet alımı ile işlerini yürütecek. Şu an 12 bin norm kadroya karşın 3 bin 600 kişi çalışıyor. Bunların yüzde 70’inin ise emekliliği doldu” diye konuştu.

‘Sürgün ölüm getirdi’

Durmuş, 20 yıllık çalışanlara getirilen atamaların ardından 1 memurun intihar ettiğini, 1 kişinin beyin kanaması, 6 kişinin de kalp krizi geçirdiğini kaydetti. Toplam 8 kişinin yaşamını yitirdiğini söyleyen Durmuş, “Sürgünler ölüm getirdi. Ölenlerden birinin eşi diyaliz hastasıydı, çocuğu engelliydi. Atandığı yere en yakın sağlık merkezi 140 kilometre uzaktaydı. Kalbi dayanmadı” diye konuştu.