Orhanlı'ya dokunma!

İzmir'in Menderes ve Seferihisar ilçelerine bağlı Orhanlı, Yeniköy ve Payamlı mevkilerini kapsayacak şekilde 280 milyon metrekare alanda, jeotermal kaynak arama ve işletme izni verilmiş durumda. Yurttaşlar yaptıkları eylem ve başlattıkları hukuki mücadele ile JES’lere karşı direniyor.

Mehmet İnmez

Firmanın getirdiği konteynırları ve şantiye alanını kapatan yurttaşlar, zeytin ağaçlarına, hayvancılığa, tarıma ve çevreye zarar vereceğini düşündüğü santrallar için suç duyurusunda bulundu. Şantiye kurulmasını engellemek isteyen köylüler araçların kendi arazileri üzerinden geçmemesi için yolda hendekler açtı. Pes etmeyen köy halkı, firmanın zeytin ağaçlarını sökmesi ve kesmesinin ardından, zeytinlikler ve arazilerine girişi engellemek için fidan dikti, tel çit çekerek engel olmaya çalıştı. Aylardır çevre mücadelesi veren Orhanlılar yaşananları Cumhuriyet’e anlattı.

KÖYLÜLER DOĞA İÇİN DİRENİYOR

SAFİYE AKÇİL: 47 yıldır burada doğada temiz havada yaşıyorum. Jeotermal kuyuları açmak için geldiler ve burayı zehirlemek istiyorlar. Eylemler yaptık, ‘Bizi zehirlemeyin’ diye. Ama bizim sesimizi duyan yok. Seçim zamanı oy istemeye gelmeyi biliyorlar sadece. Biz nefes almak istiyoruz. Çevre, doğa ve yeşilimiz yok olmasın istiyoruz. Kimseden korkmuyoruz. Niye biz göz göre göre toprağımızın zehirlenmesine izin verelim. Asla buralarda kuyu açılmasına izin vermeyiz. Güllerimiz, ağaçlarımız onların yüzünden kurumaya başladı. Bir nefes alma alanımız var onu da elimizden almaya çalışıyorlar.

GÜLSÜM AKÇİL: 70 yaşına kadar bu topraklarda yaşadım. Hayvancılık, çiftçilikle geçiniyoruz. Bunlar geldi doğayı katledip gidecekler. Asla jeotermale izin vermeyeceğiz. Bizim malımızı, toprağımızın yok olmasını istemiyoruz. Bizim arkamızda devlet nerede. Devlet zehirlenmemiz için rapor veriyor, izin veriyor. Topraktan tozdan duramıyoruz. Zeytin ağaçlarının dibine jeotermal yapmaya çalışıyorlar. Buralar bizim ana baba vatanımız. Elimizden geldiği kadar mücadele edeceğiz. Ne bağ kaldı, ne dağ kaldı. Dedelerimiz bu vatanı savaşarak kazandı. Vatan için sırtlarında mermi taşımışlar cepheye. Bizler de gerekirse yürüyerek, ayaklarımız şişene kadar Ankara’ya yürürüz. Atalarımız gibi, biz de çocuklarımıza, torunlarımıza temiz toprak, temiz hava, zehirsiz bir yaşam bırakmak için direnmekten vazgeçmeyeceğiz.

HATİCE YENER: Bizim zeytinimiz, narenciyemiz, hayvancılığımız var buralarda. Evlerimizin dibinde jeotermal aramak için şantiye yaptılar. Asırlık ağaçları yok edecekler. Önce ağaçlar, topraklar sonra bizlerin ölümüne sebep olacaklar. Sesimiz duyurmak ve jeotermal kuyuları açtırmamak için çaba göstereceğiz. Buraya izin verenler gelsin bir baksın, temiz havaya, doğaya ondan sonra karar versinler burayı yok etmeye. Ankara’ya da yürür kepçenin önüne de yatarız. Ama asla zehir saçılmasına için vermeyiz.

KEMAL KOLÇAK: (Orhanlı Doğa Kültürü Derneği üyesi) Menderes, Yeniköy ve Orhanlı köylerine JES yapılmasına karşı köylü direniyor. Bu bölgelere 2042 yılına kadar 180 milyon metre karelik alanda jeotermal kaynak arama ruhsatı verilmiş. Ayrıca ÇED gerekli değildir’ yönünde rapor düzenlenmiş. Yapılması planlanan JES’ler evlerin ve zeytin ağaçlarının dibinde. Zaten zeytin ağaçlarını koruyan yasalar var. Bu kararlar insanların yaşam alanlarının, doğanın yok olmasına neden oluyor. Eylemlerle köylü bunun önüne geçmek için mücadele ediyor.