Önyargı AİDS'liye zarar veriyor
Kocasından kaptığı virüs nedeniyle yaklaşık 13 yıldır HIV ile yaşayan S.Ç, 2005 yılında aşırı kilo kaybı ve vücudunda çıkan yaralar nedeniyle tanı almak üzere gittiği hastanede 2 ay kaldıktan sonra HIV pozitif olduğunu öğrenmiş.
cumhuriyet.com.trHIV pozitif tanısı aldığında 8 yıldır virüsle yaşadığını öğrendiğini ve hastalığın son evresinde olduğunu belirten S.Ç, “Neyse ki çok bilinçli bir doktorum vardı ve bu hastalığın beni öldürmeyeceğini, ancak bundan sonra gerekli ilaçlar ile cinsel ilişkide kondom kullanmam gerektiğini söyledi. Böylece, tedavi başladıktan yaklaşık bir buçuk ay sonra günlük yaşantıma geri döndüm” dedi.
Yıllardır özel sektörde çalışan, aynı zamanda HIV pozitif kişilerin haklarını savunan Pozitif Yaşam Derneği’nde görev yapan S.Ç, hastalığın yaşamını zorlaştırmadığını ancak “toplumun önyargısı ve ayrımcılıkla mücadele etmenin zor olduğunu” belirterek, “HIV pozitif olduğumu ilk öğrendiğimde ‘Ben seks çalışanı değilim, yabancı uyruklu da değilim. Nasıl ve neden bende böyle bir şey çıktı?’ diye düşünmüştüm. Çünkü Türkiye’de AIDS, seks çalışanları ile özdeşleştiriliyor. Neden sonra anladım ki, HIV hiçbir şekilde ahlaki değil, tıbbi bir durum.. Örneğin Pozitif Yaşam Derneği’nden danışmanlık alan imam da var, papaz da, transseksüel de, manav da. Türkiye’de birçok HIV pozitif kişi, AIDS evresine geliyor ve hastalığını bilmeden hayatını kaybediyor” diye konuştu.
Pozitif Yaşam Derneği Başkanı Arzu Kaykı ise toplumun AIDS konusunda çok bilgisiz olduğunu, test yaptırma kültürünün olmadığını, hastalığını öğrenenlerin ise “tesadüfen öğrendiğini” belirtti. Kaykı, “Toplumda hastalığa karşı olan önyargılar nedeniyle korunma, test yaptırma ve tedavi olma imkânı oluşmuyor. HIV, 1996 yılına kadar ölümcül bir hastalıktı. 1996’dan sonra kullanılan ilaçlar sayesinde artık ölümcül değil, kronik bir hastalık haline geldi” diye konuştu.