Önseçim CHP'ye canlılık getirdi
CHP lideri Kılıçdaroğlu, “Önseçim olayı demokrasimize ve partimize getirdiğimiz en büyük katkı. Örgütlerimiz bundan aldığı heyecanla daha iyi çalışacaklar” dedi.
Emre Kongar/CumhuriyetUmut Oran, Rıza Türmen, Atilla Kart, Ali Gündüz gibi çalışkan milletvekillerinin aday olmaması kamuoyunun dikkatini çekti. Bu arkadaşlarınızdan parti merkez örgütlerinde yararlanmaya devam edecek misiniz?
KEMAL KILIÇDAROĞLU: Bu arkadaşlardan yararlanmayı kesin olarak sürdüreceğiz. Düşünsel katkılarını hâlâ sürdürüyorlar. Şu anda bile onlara danışıyorum. Aday yapılamamalarının nedeni kontenjan sayılarının çok sınırlı olmasıdır. Yoksa kendileri çok değerli arkadaşlardır. Onlarla yakın çalışmayı sürdüreceğiz.
Bir demecinizde bu seçim kampanyasının pozitif olacağını, CHP’nin çözüm önerileri üzerinde yoğunlaşacağını belirttiniz. Rüşvet ve yolsuzluk iddiaları ile, otoriterleşme eğilimleri üzerinde durmayacak mısınız?
- Hayır, duracağız. Asla bu yolsuzluk ve rüşvet iddialarını ve otoriterleşme eğilimlerini ihmal etmeyeceğiz. Ama esas olarak olumsuzluklar üzerinden değil, CHP’nin çözüm önerileri üzerinden, olumlu mesajlar vereceğiz. Sokaktaki vatandaşın günlük sorunlarına eğileceğiz. Taşeron işçilerden, merdiven altı üretime, emeklilerin sorunlarından işçilerin ve esnafın sorunlarına kadar kendi projelerimizi anlatacağız.
Örgütler sizce yeterince çalışıyorlar mı?
- Önseçim örgütlerimize büyük bir canlılık getirdi. Bence bu önseçim olayı, demokrasimize ve elbette partimize getirdiğimiz en büyük katkı. Örgütlerimizin bundan aldıkları heyecanla daha iyi çalışacaklarına inanıyorum. Arzu ettiğim düzeye henüz ulaşmış değiller ama önseçimle çok güzel bir başlangıç yaptılar. Kısa zamanda arayı kapayacaklarına inanıyorum.
Sümeyye Erdoğan’a suikast iddialarına ilişkin olarak Umut Oran’a iftira atıldığını ve bu konuyu savcılığa duyurduğunuzu belirttiniz. Bu olayı takip ediyor musunuz?
Evet çok yakından izliyoruz. Savcının soruşturması devam ediyor. Takip ediyoruz. MİT’in içinden bir kanadın iktidara iç politikayla ilgili servis verdiğini düşünüyoruz ve bunu belirttik.
Seçmenle nasıl bir diyalog kurmayı düşünüyorsunuz?
- Türkiye’de seçmen büyük bir baskı ve büyük bir medya bombardımanı altında. Bu nedenle çevremizi, olayları, kendimizi yeterince sorgulayamıyoruz. Sandığa olayların içyüzlerini bilmeden, medya tarafından yönlendirilmiş olarak yollanıyoruz. Biz seçmene gerçekleri ve olayların içyüzlerini anlatarak onlarla diyalog kuracağız.