Onlara hayat daha da zor
Türkiye’de yaşayan mülteci çocuklar bu bayram da yaşıtları gibi bayramlık kıyafetlerini giyip şeker ve harçlık toplayamayacak. Çocuklar, ailelerinin geçimine katkı sağlamak için yine bayram boyunca çalışacak.
Zehra Özdilek
İbrahim Halef, minicik yüreğiyle ölen babanın yükünü omuzlamış. Hudey ise yürüyememesine rağmen mendil satarak ailesinin geçimine katkı sağlamaya çalışıyor. Yasemin, seneye okula gidebilmek için şimdiden babasına yardım ediyor...
İBRAHİM: EVE EKMEK GÖTÜRECEK?
Fatih’te bir parkta mendil satan İbrahim Halef 9 yaşında. Suriye’nin Şam kentinden babasını kaybettikten sonra annesi ve kardeşiyle Türkiye’ye gelmiş. 3 yıldır İstanbul’da yaşayan Halef, “Suriye’deki hayatı pek hatırlayamıyorum. Tek hatırladığım orada savaş olduğu. İstanbul’a ilk geldiğimizde akrabalarımızı bulana kadar sokakta kaldık. Akrabaları bulduktan sonra hep beraber yaşamaya başladık. Akrabalarımızın çocukları mendil satıyordu. Annem ‘sen de mendil sat eve para getir’ dedi. Ben de mendil satıp annemle kardeşime bakıyorum. Bayramda da ara vermeden çalışacağım. Bayramda çalışmazsam eğer eve kim ekmek götürecek. Hem bayramda daha çok harçlık veriyorlar. Kardeşime, anneme ve bana bayramlık kıyafet alacağım” diyor.
HUDEY: SURİYE'Yİ ÇOK ÖZLÜYORUM
Suriye’nin Lazkiye bölgesinden 4 yıl önce İstanbul’a gelen Hudey (15) engelli olarak dünyaya gelmiş. Beş kardeşler. Suriye’de savaş başlamadan önce güzel bir yaşantılarının olduğunu söyleyen Hudey şöyle devam ediyor: “Savaş başladıktan sonra akrabalarımız birer birer hayatını kaybetmeye başladı. Hayatımız altüst oldu. Ben ve kardeşlerim okula gidiyorduk. Okulumuz yıkıldı. Hayatta kalan akrabalarımız Suriye’den gitmeye başladı. Babam da bizi Türkiye’ye getirdi. Suriye’yi çok özlüyorum. Savaşın bitmesini istiyorum. Çünkü ben orada mendil satmak zorunda kalmıyordum. Babam bize bakıyordu. Şimdi babamın çalışması yetmiyor. Ben de çalışmak zorundayım. Burada insanlar bize nefretle bakıyor. Biz buraya kendi isteğimizle gelmedik. Mecbur kaldık. Burada doğru düzgün bir bayram geçiremedik. Hep çalıştık. Suriye’de bayramlar çok güzel geçiyordu. Tüm akrabalar bir araya geliyorduk. Burada pek bir araya gelemiyoruz. Çünkü herkes çalışıyor. Bende bayramda çalışıp kardeşlerime bayramlık kıyafet alacağım.”
YASEMİN: OYUNCAK ALACAKTI POLİS GELDİ
Romanya’dan 3 yıl önce Türkiye’ye gelen Yasemin de İstiklal Caddesi’nde babası akordeon çalarken elindeki bardağıyla izleyicilerden paraları topluyor. Işıl ışıl parlayan gözleriyle bize bakarak ‘bayramda babama yardım edeceğim. O da bana oyuncak alacak’ diyor. Yasemin diğer çocuklar gibi savaştan kaçıp gelmemiş. Aile geçinemediği için çareyi Türkiye’ye gelmekte bulmuş. Fakat Türkiye’de de aynı sıkıntıları yaşıyorlar. 6 yaşındaki Yasemin okula gitmek istediğini söyleyerek, “Seneye okula başlayacağım. O yüzden babama yardım etmeliyim. Biz her gün buradayız. Abim de çalışıyor” diyor. Yasemin konuşmasını tamamlayamadan iki tane sivil polis gelerek Yasemin’in babasına izinsiz çalıştıklarını ve orayı terk etmelerini istiyor. Yasemin boynunu bükerek babasının elinden tutup yanımızdan uzaklaşıyor.
ELLAVİ KARDEŞLER: İSTANBUL'A TAŞININCA OKULA GİDEMEDİLER
İmer Ellavi (13), 5 kardeşiyle beraber bayram alışverişi yapmış. Ellavi ailesinin diğer mülteci ailelere göre durumları iyi. Baba Osman Ellavi’nin işyeri olduğu için çocuklar çalışmak zorunda değil. İmer ve kardeşlerin sıkıntısı ise okula gidememek. Gaziantep’ten İstanbul’a geldikleri için okulları aksamış