‘Onat Kutlar bir şenliktir’
Bombalı saldırı sonucunda yaşamını yitiren Onat Kutlar, düzenlenen geceyle anıldı.
Orhun AtmışŞair, düşünür, sinema eleştirmeni, yazar Onat Kutlar, önceki gün aramızdan ayrılışının 25. yılında Kadıköy Belediyesi Süreyya Operası’nda düzenlenen geceyle anıldı. “Onat Kutlar Bir Şenliktir” başlığının atıldığı gecenin metnini aynı zamanda sunuculuğu oyuncu Cem Davran’la paylaşan Zeynep Oral yazdı. Etkinliğin yönetmenliğini ise Selçuk Metin yaptı.
“Onat Kutlar edebiyat şenliğidir. Sinema şenliğidir. Aydın olma bilincinin şenliğidir. Dostluk şenliğidir. Akıl ve duyarlılık şenliğidir... Kitaplardından birini okuduysanız, filmlerinden birini izlediyseniz, konuşmasını dinlediyseniz, sözlerine kulak verdiyseniz, o dolu dolu kahkahalarını uzak ya da yakından bir kez duyduysanız, siz de o şenliğe katıldınız demektir” diyen Oral ve Davran’ın sözleriyle başladı gece. Açılış konuşmasını ise Kadıköy Belediye Başkanı Şerdil Dara Odabaşı yaptı. Ardından sahneye gelen Kutlar’ın yol arkadaşları Cevat Çapan, Adnan Özyalçıner ve Hülya Uçansu hayatımızın her alanına sirayet etmiş bu büyük aydını anlattı salonu dolduran yüzlerce kişiye. Genco Erkal, Onat Kutlar’ın faşist 12 Eylül Darbesi’nde cezaevine kapatılan politik tutuklulara yönelik yazdığı “Yeter ki Kararmasın” isimli mektuplarından bir seçkiyi yorumladı. Aralarda Kutlar’ın “Film dergisi”, “Türk sineması ve Sinema Günleri’nden Film Festivali’ne”, “Demokrasi ve özgürlük talebi”, “Şiddet ve antidemokratik yollar” başlıklı konuşmalarını izledik, sesinden şiir dinledik. Etkinlik, büyük piyanist İdil Biret’in piyano resitaliyle sona erdi. Biret’in programında Onat Kutlar’ın Bach sevgisine ithafen “Kromatik Fantezi ve Füg”, Chopin’den “Mazurka”, “Andante spianato ve Büyük Polonez” vardı. Sonrasında kadehler Onat Kutlar için kaldırıldı.
‘Mirası bugün daha değerli’
Şerdil Dara Odabaşı, açılış konuşmasında "Onat Kutlar'ın mirası, insanımızın dört bir koldan kuşatıldığı bugün, her zamankinden daha değerli bizim için. Onat Kutlar, aynı adı taşıyan şiirinde 'Ne kalacak bizden geriye?' diye sorar. Bize düşen şimdi bu salonda sevgili Onat Kutlar'a ‘İnsan kaldı, şiir kaldı, aşk kaldı, umut kaldı’ diye seslenmek olacaktır" dedi. Odabaşı, Onat Kutlar’la birlikte aynı saldırıda hayatını kaybeden Yasemin Cebenoyan’ı ve geçen yıl yaşamını yitiren sinema yazarı Cüneyt Cebenoyan’ı da andı.
‘Akıllı bir kalp’
Türk Sinematek’ini 1965 yılındaki Onat Kutlar ve Jak Şalom ile birlikte kuran isimler arasında yer alan Cevat Çapan, Kutlar'ın 1959 yılında 23 yaşında yazdığı “İshak” isimli kitabıyla tanındığını belirtti. Çapan, "Kimse 'Ne kadar genç bir yazar, ne kadar acemice yazılmış bu kitap ve öyküler' diyemedi. Olgun bir usta çıkmıştı karşımıza. Onat Kutlar saygı duyulan, sevilen, deneyimli ve kendinden yaşça büyük eleştirmenler tarafından da benimsendi... Akıllı bir kalple hayata yaklaşan ve akıllı bir kalple yazdığı için hem yazdıklarında, hem yaptıklarında, hem de dostluklarında yaratıcı bir aydın olarak hepimizin kalbinde, belleğinde, kişiliğinde zengin bir kaynak oldu” diye konuştu.
Erkal’ın yorumu...
“Bu mektuplar aslında sanadır sevgili arkadaşım. / Adını bile bilmediğim sana” diye başlayan, 80 Darbesi sonrası Kutlar’ın yazdığı ve Zeynep Oral’ın Sanat Dergisi’nde yayımlanan mektupları Genco Erkal yorumladı. Erkal’ın o gür sesiyle dinlediğimiz, baskıyı, özgürlükleri ve umudu anlatan mektuplar bugünlere tutulmuş bir ayna gibi hissettirdi.
‘Onu özlüyoruz’
Adnan Özyalçıner ise “Onat Kutlar her şeyden önce bir anlatıcıdır. Yazdığı her metin, kendi başına bir anlatıdır” diyerek başladığı konuşmasında “Bugünlerde bir pastanede otururken kapının yavaşça açılıp içeriye Onat’ın gülümseyerek girdiğini gördüğünüzde hiç şaşırmayın. Küçük bir sinemada film izlerken yanı başınızdaki koltukta o oturacak, bir kitaba dalmışken karşınızda gene onu bulacaksınız... Sennur Sezer’in ‘Beklerken’ şiirinde dediği gibi, hepimiz onu özlüyoruz da ondan” dedi.
‘Ancak biz öldüğümüzde...’
Bundan 4 yıl önce “Onat Kutlar’a mektuplar” adında bir kitap hazırlayan sinemacı Hülya Uçansu, gecenin son konuşmasını yaptı. “O kitap için Kutlar’ın arkadaşlarından ona bugünden yazılmış mektuplar istemiştim. Ama kendim bir mektup yazmamıştım. Bu akşam için işte o zaman yazmadığım mektubu yazdım” diyen Uçansu mektubunu okudu. Uçansu’nun mektubunda, “Biz, yani dostlarınız sizi her vesileyle ve hep hasretle anmaya devam ediyoruz. Aramızdan ayrılışından çeyrek asır sonra dahi varlığıyla hala bu kadar canlı ve bizlerle birlikte olmaya devam eden kaç eski dost vardır bilemiyorum... Bu mektubu başka bir bilgenin deyişiyle bitirmek istiyorum: İnsan sizin gibileri ancak kendi öldüğünde yitirebilir. Biz yaşadıkça siz de bizler için var olmaya devam edeceksiniz. Hayatlarımıza kattığınız her şey için size yeniden içtenlikle teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.