Ön rapora tepki büyüyor
Hacı Bektaşi Veli Anadolu Kültür Vakfı Genel Başkanı Ercan Geçmez, Alevi Çalıştaylarının tamamlanmasının ardından sunulan ön rapora tepki gösterdi. Geçmez, Aleviler ve Aleviliğin hala "güvenlik konsepti" içinde değerlendirildiğini ifade ederek, Aleviliğin siyasal ve hukuksal bir sorun olduğunu bildirdi.
cumhuriyet.com.trAlevi Çalıştaylarının tamamlanmasının ardından Başbakan Erdoğan'a sunulan ön rapor, Alevi örgütlerinden tepki görmeye devam ediyor.
Hacı Bektaşi Veli Anadolu Kültür Vakfı Genel Başkanı Ercan Geçmez yaptığı açıklamada, ön raporda gayri meşru bir şekilde "Aleviliğin" tanımlandığı belirterek, "Aleviliğin ne olup olmadığı sadece Alevileri ilgilendirir. Alevi Çalıştaylarına katılan veya katılmayan; pozisyonu, sıfatı, etkisi ve yetkisi ne olursa olsun siyasetçileri, koordinatörleri, gazetecileri, sanatçıları, ilahiyatçıları veya futbolcuları hiç mi hiç ilgilendirmez. Aleviliği teolojik ya da tarihsel olarak tartışma konusu yapmak sorunları çözmez ve ama sorunu daha da karmaşıklaştırır. Bu anlamda edep ve erkanını bilmelidir" dedi. Yine rapora göre, Aleviler ve Aleviliğin hala "güvenlik konsepti" içinde değerlendirildiğini ifade eden Çetin, raporda Madımak Oteli'nin müze yapılmasının ve Cemevlerine ibadethane statüsü verilmesinin "tehlikeli bulunmasına" da tepki gösterdi.
Çetin, "Ülkemizin en büyük ayıplarından birisi ile yüzleşme ve Madımak'ı bir 'utanç müzesi'ne dönüştürme istemi ülkenin birlik ve düzenin korunması meselesi değil, bu tür bir acı olayın bir daha yaşanmaması için gerekli dersi çıkarma ve başta Aleviler olmak üzere hiçbir topluluğun ve yurttaşımızın benzeri ayrımcı uygulamalara ve acılara uğratmama meselesidir. Diğer taraftan Cemevlerine ibadethane statüsü verilmesi tehlikeli ve kamu düzenini bozarmış. Teknik bir çalışma gerektirdiği iddia edilen Cemevleri ise ülkemizde bir din özgürlüğü ve eşit yurttaşlık meselesidir. Ve bu meseleler 'güvenlik konsepti' ile asla ama asla çözülemez" dedi.
Alevilik iç sorunlarına karışmayın
Çetin Alevi Dedelerinin misyonunun ne olduğu ve nasıl sürdürüleceği; dedelerin nasıl, kimler tarafından ve hangi ihtiyaçla eğitileceği; Alevi çocuklarının din eğitimi, bu eğitimi hangi öğretmenlerin vereceğinin de ne Diyanet İşleri Başkanlığı'nı ne de İlahiyat Fakültelerini ilgilendireceğini kaydederek, bunların sadece Alevilerin iç sorunları ve ihtiyaçları olduğunu vurguladı. Aleviliğin siyasal ve hukuksal bir sorun olduğunun altını çizen Çetin, şöyle devam etti:
"3-4 Haziran 2009 tarihlerindeki ilk Alevi Çalıştayı'nda, Bakan Sayın Faruk Çelik'e kapsamlı ve gerekçeli olarak sunmuş olduğumuz raporda belirttiğimiz değerlendirme, istem ve önerilerde Alevilik sorunun siyasal ve hukuksal bir sorun olduğu tespitini bir kez daha hükümete ve kamuoyuna belirtmek istiyoruz. Alevi sorunu çözülmek isteniyorsa, demokrasi, insan hakları ve eşit yurttaşlık anlayışı içerisinde, her türlü ayrımcılık ortadan kaldırılmalıdır. Alevi sorunun teolojik veya güvenli konsepti içerisinde değerlendirilemeyecek bir sorun olmadığı görüşümüzü basının ve kamuoyunun bilgisine sunarız."