Olomouc gezegeni

.

Ahmet Cevher Kantarcı/Çekya

Bizim Fenerbahçe taraftarlarının, nefret ettiği bir şehir var Avrupa’da... Çekya’nın Olomouc şehri! Şehir, şu anda 110 bin nüfusa sahip, İstanbul’un neredeyse bir mahallesi gibi. Ama Fenerliler, gitmeseler de, görmeseler de nefret ediyorlar! Nefretin sebebi, 1992 yılında, bizim koca Fenerbahçe’ye üstelik de 12 bin 400 kişilik stadyumlarında yedi adet gol atmaları! Fener yedi gole sadece bir golle karşılık verebildiği için, sinir katsayısı daha da artıyor, sarı lacivertlilerin! Prag’ta yaşayan bir dostum, bu yedi gole şahit olduğu 4 Kasım 1992 gününden beri, Olomouc’a adımını atmamış, tekrar morali bozulmasın diye. Düşünün, Prag’ta yaşıyor ama kombine Fener bileti var! Kalkıp önemli maçlar için şirketinin işlerini bırakıp, Türkiye’ye gidecek kadar hasta Fenerli! Fenerliler’in nefret ettiğinin tam aksine, Galatasaray ve Beşiktaşlılar, bu yedi golden dolayı Sigma Olomouc takımını çok seviyor!

Üniversite kenti
Gazetecilik mesleği nedeniyle, dünyanın pek çok ülkesine ve şehirlerine seyahat imkânı buldum. Ama diyebilirim ki, Olomouc bu arz kürenin üzerinde ayrı bir gezegen! 110 bin nüfuslu şehirde tıp fakültesinin, hatta pedagoji fakültesinin bile bünyesinde bulunduğu Palacky Üniversitesi var! Biraz garip gelecek ama uluslararası insani ve sosyal çalışmalar derslerinin ağırlıklı verildiği teoloji fakültesi bile mevcut! Pedagoji Fakültesi’nin önünden geçerken, “Acaba ülkemizi yönetenleri üçer aylık sürelerle, burada hızlandırılmış kursa göndermek mümkün mü?” diye düşünüyorum her seferinde. Palacky Üniversitesi, 1573 yılında Çek tarihinin ikinci üniversitesi olarak kurulmuş. Birincisi Prag’taki Charles Üniversitesi. 110 bin nüfuslu şehirde, Olomouc’un kendine ait opera, bale ve flarmoni orkestrası mevcut. Öyle göstermelik falan değil.

Her hafta bir opera ve bale eserini seyretmek, flarmoni konserine gitmek mümkün. Konser salonunun hemen yanında Opera Pastanesi var. Etkinlik günleri, bu pastanede oturup insanları seyretmenin keyfine doyum olmuyor. 90 yaşlarında eşler, smokin ve tuvaletleri ile pastaneden biralarını yudumlarken hemen yan masada yırtık pantolonlu gençler de, bir şeyler yiyip içiyorlar. Kimse kimseye bu zıtlıktan dolayı yan gözle bile bakmıyor. Biraz sonra görüyorsunuz ki, şık kıyafetli ihtiyarlar ve spor giyimli gençler konser salonunun kapısına doğru yürüyorlar. Opera Pastanesi’nin pastalarını ve yemeklerini anlatıp, moralinizi bozmak istemem!
Prag için aynı şeyi söylemem mümkün değil ama Olomouc bence dünyanın en kibar insanlarının toplandığı bir gezegen.

Yol sorduğunuzda, kolunuzdan tutup neredeyse aradığınız yere kadar götüren insanlar çoğunlukta. Kadınlar herhangi bir nedenle konuştuğunuzda size öyle içtenlikle ve sevgiyle bakıyorlar ki, size aşık olduklarını sanabilirsiniz. Ama asla yanlış anlamamanız gerekir, çünkü bu sadece insani bir sevgiden ve saygıdan kaynaklanıyor. Otobüslerde ve tramvayda ayakta kalan bir tek yaşlı göremiyorsunuz. Gençler yaka paça oturtuyorlar sizi... Kızımın arkadaşları nedeniyle tanıyıp gönül verdiğim, çok mutlu olduğum Olomouc gezegenimden haberler şimdilik bu kadar!

Oysa daha anlatacak çooooook şeyler var Olomouc’ta olan ve artık bizim ülkemizde maalesef bulunmayan!

ackant@gmail.com