Okyanuslar altında dev tatlı su rezervleri
Bilim insanları okyanusların altında dev yeraltı su rezervleri buldular.
Cumhuriyet/Bilim TeknikRezervlerin gelmekte olan küresel su krizini engellemeleri bekleniyor. Son bilgilere göre Avustralya, Çin, Kuzey Amerika ve Güney Afrika okyanuslarındaki kıta kenarlarında yaklaşık olarak 500.000 kilometreküp su bulunuyor. Yeni bulgu Nature dergisindeki yazıya göre su kıtlığı tehdidi altında bulunan bölgeleri on yıllar boyu hayatta tutabilecek. Suyun hacmi geçen yüzyılda 1900 yılından beri yeraltından çektiğimiz miktardan yüz kat fazla diyor uluslararası araştırmanın başyazarı Vincent Post (Adelaide Flinders Üniversitesi). Yeni bulgu sayesinde kuraklığın ve devam eden sı kıtlığının en azından hafifleyebileceği düşünülüyor. BM Su Ajansı’nı göre su kıtlığı dünyadaki tüm kıtaları ilgilendiriyor ve tüm insanların en az yüzde kırkını gündelik yaşamında etkiliyor. Özellikle de tarımda yapılan sulamalar ve et üretimi için çok miktarda su rezervleri boşaltılıyor. Bu nedenle akut su kıtlığı çekenlerin sayısı 2030 yılına dek yüzde kırk yediye çıkacak. Yeni bulunan su rezervleri, deniz seviyesinin günümüzden çok düşük olduğu ve kıyıların daha açıklara doğru uzandığı geçen yüz bin yıllar içinde oluşmuş. Her yağmur yağdığında su toprağın altına süzülerek bölgelerdeki su rezervlerini doldurmuş. 20.000 yıl kadar önce plato buzullarının erimeye ve deniz seviyesinin de yükselmeye başlamasıyla bu bölgeler denizlerle kaplanmış. Denizlerin altındaki tatlı su rezervlerinin, karadaki yeraltı su rezervlerine benzediği söyleniyor. Suyun tuz içeriği içilebilir suya dönüştürülebilecek kadar az diyor Post. Denizler altındaki yeraltı su rezervleri petrol ve gaz gibi platformlarla çekilebilir ya da karadan veya yeraltı su rezervlerinin yakınında bulunan bir adada gerçekleştirilecek sondajlarla elde edilebilir diyor araştırmacılar. Ancak denizler altındaki tatlı su rezervlerinden yararlanılabilmesi için kirliliğin önlenmesi gerekiyor. Bu örneğin, petrol ve gaz aramaları sırasında veyahut da karbondioksitin deniz diplerinde depolanması halinde gerçekleşebilir ki bu da suyun kalitesini etkileyebilir.