Okur: İstesek ceza verirdik
HSYK 1. Daire Başkanı İbrahim Okur, kurulun niyetinin cezalandırma olmadığını belirterek "Niyet öyle olsaydı, verirdi burada cezasını, ihraç dışında vereceği her cezaya karşı da yargı yolu kapalı, kesinleşir giderdi. Kimse de buna engel olamazdı. Tam tersine bağımsız yerde yargılanmalarının yolu açıldı" dedi.
cumhuriyet.com.trDeniz Feneri soruşturmasını yürütürken sanık konuma düşen savcıların tanıklık yapmalarını istediği isimlerden HSYK 1. Daire Başkanı İbrahim Okur, kurulun savcılar hakkında kovuşturma izni vererek, yargı kararıyla aklanmalarının önünü açtığını vurguladı. Okur, kurulun niyetinin cezalandırma olmadığını belirterek “Niyet o olsaydı, verirdi burada cezasını, ihraç dışında vereceği her cezaya karşı da yargı yolu kapalı, kesinleşir giderdi. Kimse de buna engel olamazdı” dedi.
Okur, Deniz Feneri savcılarının beraat kararına ilişkin değerlendirmesini ve tanıklığına karar verilseydi kendisine yöneltilecek sorular için aradığımızda Yargıtay’ın gerekçeli kararı çıkmadan değerlendirme yapmak istemediğini belirtti.
HSYK’nin verdiği kovuşturma iznini anımsatıp geriye dönülüp bakıldığında tabloyu nasıl değerlendirdiğine ilişkin sorumuz üzerine, “Kovuşturma izni verilmesi arkadaşların lehine bir durum. O zaman da söylemiştim, bağımsız yargıya gidecekler aklanma haklarını kullanacaklar. HSYK kovuşturma izni vermeseydi; burada bunlar bir suç işlemiştir deyip yer değiştirme cezası verseydi ve kesinleşseydi. Yargı yolu da kapalı olacaktı arkadaşlara. Kovuşturma izni verilerek bir anlamda yargı yolu açılmış oldu” yorumunu yaptı.
‘Suçlu ilan etmedik’
HSYK’nin durumun Yargıtay’da değerlendirilmesini istediğini anlatan Okur, “Mahkûm olsalardı yargının verdiği bir karar olacaktı. HSYK böyle davranmakla arkadaşlar açısından gerçekten teminatlı davrandı” dedi. Okur, HSYK tarafından Deniz Feneri savcılarının peşinen suçlu ilan edildiği değerlendirmelerine ise karşı çıkarak “Kurul; Sincan Ağır Ceza Mahkemesi’nin son soruşturmaya geçilmesi kararından sonra açıklama yaptı. Bu karara kadar HSYK özellikle sessiz kaldı. İnsanları suçlu ilan etmedik. Niyet öyle olsaydı, verirdi burada cezasını, ihraç dışında vereceği her cezaya karşı da yargı yolu kapalı, kesinleşir giderdi. Kimse de buna engel olamazdı. Tam tersine bağımsız yerde yargılanmalarının yolu açıldı” değerlendirmesini yaptı.
Yargıtay’ın verdiği beraat kararının önemli olduğuna işaret eden Okur, “Yargıtay ele geçirilmişti, 160 militan vardı. Heyetteki arkadaşlardan üçü yeni dönemde seçilen arkadaşlar. Herkesin yargıya güvenmesi gerekiyor” dedi.