Okulda ‘Yasaklar’ dönemi
Yeni ortaöğretim kurumları yönetmeliği, uyulması gereken pek çok yeni kuralı da beraberinde getiriyor. Sosyal medyayla ilgili yasaklar ise en çarpıcı olanları.
Deniz ÜlkütekinMilli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’nın, 2015-2016 öğretim yılı için, öğrencilerin sosyal medya kullanımıyla ilgili uyarılarda bulunması pek çok soruyu beraberinde getirdi. Yeni yönetmelikle birlikte, yaptırımların da devreye girecek olması, öğrenci ve velilerin daha dikkatli olmasını gerektiriyor. Eğitimciler ise yasakların gerekçelerinin öğrencilere çok iyi anlatılması gerektiği noktasında birleşti.
Dersin önüne geçti
Özel Okullar Birliği Başkanı Cem Gülan, Bakanlık yönetmeliğine her okulun uymak zorunda olduğunun altını çizerken, sözlerine şöyle devam etti: “Bakanlığın haklı olduğu noktalar var. Hatta, sırf öğrenci değil, velinin de sosyal medya kullanımı okul işleyişini aksatacak konuma gelebiliyor. Beş veli bir araya gelip öğretmen hakkında linç kampanyası başlatabiliyor.
Öğrenciler de derslerle ilgilerini büyük ölçüde kaybedecek anlamda sosyal medyayla ilgilenebiliyorlar. Zaten 18 yaşından küçük gençlerin bu platformlarda hesap bile açmamaları gerekir, ama bu bütün dünyada engellenemeyen bir durum. Yasağın geçerliliği, yapılan işin doğruluğuyla ilgili, ama belki eğitime daha fazla ağırlık vermeliyiz. Çünkü o yaştaki çocuklar bir şeyleri protesto etmeye bayılıyorlar. Dolayısıyla bir şeyleri yasaklamak, onlara hedef göstermekten başka işe yaramıyor. Bize ğitimciler olarak, bununla mücade le edeceğiz, ama iş öğrencide bitiyor, sosyal medyanın neden kendisi için zararlı olabileceğini çocuğa çok iyi anlatmaz gerekir. Bu paylaşımlar, sonuca sosyal medya üzerinden tacize kadar varan olaylar olabiliyor.
Cep telefonları ilk çıktığında, okul yönetimleri, ders süresince bunları toplayıp, ders sonunda öğrenciye teslim ediyordu. Ancak 99 depremi sonrası, öğrencilerin ailelerine ulaşması adına uygulamaya son verilmişti. Yine benzer bir durum söz konusu olabilir.” Yöret Vakfı Onursal Başkanı Nükhet Atalay ise sosyal medyanın intihara kadar varan etkileri olduğunu söylese de yasağın, kalıcı bir çözüm getirmeyeceğini vurguladı. Atalay şunları söyledi:
Rehber öğretmen
“MEB’in yapacağı herhangi bir yönlendirme, sadece yardım niteliğinde olmalı. Yasak ilgiyi artırır. Zaten sosyal medyayı engellemek teknik olarak mümkün değil. Gençlerin girişimci ve verimli olmasını istiyorsak, onlara, sosyal medya dahil, bütün olanakları sunmalıyız.
Öğrencilere, çocuklara rehber öğretmen ve psikolojik danışmanlar yardımcı olabilir. Okullarda teknolojik zorbalık olayları yaşanıyor. Buna karşın ailelerin çocuklara yardım etmesi çok zor. Çünkü aile, ancak çocuk isterse yardım edilebilir. Yapılması gereken, rehber öğretmenlerin, sosyal medyadan yapılan tehditleri önceden fark etmesini sağlamak. Özellikle cinsellikle ilgili tehditler var. Bu durumlar, intihara kadar varabiliyor.”
YENİ YAPTIRIMLAR Eğitim uzmanı Hatice Yılmaz, sosyal medya yönetmeliğindeki yaptırımlar hakkında bilgi verdi; 1-5 gün arasında uzaklaştırma gerektiren cezalar: -Kişilere, arkadaşlarına ve okul çalışanlarına sözle, davranışla veya sosyal medya üzerinden hakaret etmek, paylaşmak, yayınlamak veya başkalarını bu davranışlarla kışkırtmak. -İzinsiz gösteri, etkinlik ve toplantı düzenlemek, bu tür gösteri, etkinlik ve toplantılara katılmak. -Okul kurallarının uygulanması ve öğrencilere verilen görevlerin yapılmasını engellemek. -Bilişim araçları veya sosyal medya yoluyla eğitim öğretim faaliyetlerine ve kişilere zarar vermek. -Müstehcen veya yasaklanmış araç, parça ve dokümanla okula gelmek. -Öğretmenin bilgisi ve kontrolü dışında bilişim araçları ile meşgul olmak ve dersin akışını bozmak. |