Okul kapısında gelen ölüm komisyonda
İzmir'de okul kapısına sıkışarak feci şekilde hayatını kaybeden Anıl Erden'in ailesi, avukatları aracılığıyla TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonuna başvurarak, Meclis soruşturması talep etti.
cumhuriyet.com.trErden ailesinin avukatı Barış Kaşka, olayın üzerinden 1.5 ay geçmesine rağmen Milli Eğitim Bakanlığı ve Cumhuriyet Savcılığı tarafından açılan soruşturmalarda gelişme kaydedilmediğini, bunun ailenin acısını daha da artırdığını söyledi.
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 13. maddesinde ''Sözleşmeyle tanınmış olan hak ve özgürlükleri ihlal edilen herkes, ihlal fiili resmi görev yapan kimseler tarafından bu sıfatlarına dayanılarak yapılmış da olsa, ulusal bir makama etkili bir başvuru yapabilme hakkına sahiptir'' denildiğini kaydeden Kaşka, şöyle konuştu:
''2 bin kişilik bir lisede okulun güvenliği yalnızca iki nöbetçi öğrenciye bırakılmış, 3 ton ağırlığındaki elektronik kapıyla ilgili bu öğrencilere de hiçbir bilgi verilmemiştir. Bizce bu hukuki bir skandal. TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonuna başvurarak meclis soruşturması yapılmasını talep ediyoruz.''
Dilekçelerinde Anıl Erden'in ölümüyle devlet okullarının uluslararası standartlarının çok altında hizmet verdiğini, öğrencilerin yaşam hakkının bile sağlanamadığını öne sürdüklerini belirten Kaşka, ''Özel okullarda, özel güvenlik elemanları öğrencilerin güvenliğini koruyor. Ayrıca bu okullarda, AB ülkelerinde okullarının tamamına yakınında da olduğu gibi, doktor ve hemşire bulunduruluyor. Devlet okullarında okuyan öğrencilere bu hizmetler neden sağlanmıyor?'' dedi.
Dilekçe
Anıl Erden'in ailesi adına avukatları tarafından hazırlanan dilekçede, olayda okul yönetiminin ağır ihmali olduğu öne sürüldü. Dilekçede tasarruf amacıyla güvenlik görevlisinin işine son verildiği yönündeki iddianın doğru olmadığı iddia edilirken,
''Güvenlik görevlisinin 1 aylık maaşından tasarruf etmeye bakan okul yönetimi, söz konusu okullarını ziyaret etmeye yurtdışından gelecek konuklar olduğu zaman hiçbir masraftan kaçınmamış ve tüm okulun baştan aşağı tadilatını yaptırmıştır'' denildi.
Dilekçenin sonuç ve istem bölümünde şu ifadelere yer verildi:
''Bilindiği üzere ülkemizde milyonlarca genç eğitim-öğrenimine devam etmektedir. Bu öğrencilerin güvenlik ve sağlığından devlet sorumludur. Yaşanan olayda devlet üzerine düşeni yapamamış ve 17 yaşındaki bir gencin yaşamının baharında vefat etmesini önleyememiştir. Anıl Erden olayı tüm topluma örnek olmalıdır. Bu olayın sorumluları tespit edilerek gereken yaptırımlar uygulanmalı ve bundan sonra yaşanacak olayların önüne geçilmelidir.
İzah ettiğimiz ihmaller bu olaya özgü değil, genel bir problem haline gelmiştir. Özel okulların hemen hepsinde revir, hemşire, sağlık ekibi, güvenlik görevlisi gibi imkan ve tedbirler kullanılırken devlet okullarındaki bu ihmalkarlığın sebebini anlamak güçtür. Açıkladığımız nedenler ile açık mevzuat hükümlerine binaen, başvurucular Doğan Erden, Ayşe Erden ve Zeynep Erden'i ağır manevi üzüntüye uğratan, bireysel bir problem olmaktan çıkıp toplumsal bir soruna dönüşen, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ile güvence altına alınan temel hak ve özgürlüklerini ihlal eden Seyit Şanlı Anadolu Teknik Lisesi Teknik Lise ve Endüstri Meslek Lisesi idarecileriyle ilgili soruşturma açılması ve bir rapor hazırlanması için gereğinin yapılmasını saygılarımızla arz ve talep ederiz.''
Seyit Şanlı Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi Elektrik Elektronik Bölümü 11. Sınıf öğrencisi Anıl Erden, 3 Haziranda, okul girişindeki otomatik kapıya sıkışmış, başından yaralanan öğrenci, kaldırıldığı Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde yaşamını yitirmişti.
Cumhuriyet Savcılığının talebi üzerine hazırlanan bilirkişi raporunda okul müdürü Hüseyin Toptaş'ın ''asli kusurlu'', küçük kapının kilitlenmesi talimatını veren Niyazi Öztürk, kapının daha önce açılıp kapanması nedeniyle devreye giren zaman rölesini beklemeyip kapıyı sigortadan açmaya çalışan nöbetçi öğrenci E.K. ve nöbetçi öğrencilerin kapıyı açmasını beklemeden araya girip geçmeye çalışan maktul Anıl Erden'in ise kazada ''tali kusurlu'' olduklarına yer verilmişti.