Oktay Derelioğlu: "Metin-Ali-Feyyaz algısını yıktım"

Ajansspor'a konuşan eski futbolcu ve teknik direktör Oktay Derelioğlu, futbolculuk geçmişi, pişmanlıkları, Beşiktaş, Fenerbahçe ve A Milli Takım kariyeri hakkında açıklamalarda bulundu.

cumhuriyet.com.tr

Beşiktaş, Fenerbahçe ve A Milli Takım'da attığı gollerle hafızalara kazınan Oktay Derelioğlu, futbol geçmişini, oynadığı takımlardaki hatıralarını, eski takım arkadaşlarını ve birçok şeyi aktardı. 

"METİN-ALİ-FEYYAZ ALGISINI YIKTIM"

Ajansspor'a konuşan Derelioğlu, birçok kanının aksine Beşiktaş değil, Fatih Karagümrük alt yapısından yetiştiğini, Beşiktaş'a geldiğinde henüz 17 yaşında olduğu söyledi. "Metin-Ali-Feyyaz algısını yıkıp o kadroda ilk 11'de forma şansı buldum" diyen Derelioğlu, Türkiye Futbol Federasyonu Kuralları gereğince 18 yaşından küçük bir oyuncu olarak kendi altyapısından yetişmeyen bir takımda forma giyemeyeceği için, özel izinle 16 yaşında Trabzonspor'da oynadığını aktardı.

Derelioğlu, Beşiktaş Genç Milli Takım hocası Serpil Hamdi Tüzün'ün Beşiktaş'a gelmesinde büyük katkısının olduğunun altını çizerek, Beşiktaş yönetiminin kendisini transfer edebilmek için Trabzonspor'a 1 milyon dolar ödeme yaptığını, kendisinin de Beşiktaş'ta oynama isteğiyle bunu kabul ettiğini belirtti.

"GEORGERS LEEKENS'İN ÜZERİMDEKİ EMEĞİ BÜYÜK"

O zamanki Trabzonspor teknik direktörü Georgers Leekens'in kendisinde büyük emeği olduğunu belirten Derelioğlu, hocanın kendisiyle birebir ilgilendiğini ve onun verdiği motivasyonun çıkış yapmasında en önemli etken olduğunun altını çizdi.

Beşiktaş'ta ve Galatasaray'dan A Milli Takım'a gelen bazı oyuncularla sıkıntılar yaşadığını, aralarında gruplaşmalar olduğunu belirten Derelioğlu, Beşiktaş'ta forma giyerken yeteri kadar pas alamadığından yakındı.

Eşinin vefatıyla, kariyerinde de bir düşüş yaşadığın belirten Derelioğlu, o zamana kadar hep yüksek tempoda çalışan bir futbolcuyken, yaşadığı büyük kayıptan sonra kendini saldığını, motivasyon anlamında sıkıntılar yaşadığını belirtti.

"AVRUPA'YA ÖZEL BİR HIRSIM YOKTU"

On dört golle Beşiktaş'ın Avrupa kupalarındaki golcü olma unvanını hala taşıyan Derelioğlu, o maçlara özel bir motivasyonunun olmadığını, Avrupa için özel bir hırs ile sahaya çıkmadığını belirtirken, o dönemki yerli futbolcuların günümüze oranla çok daha yetenekli olduğunu da ekledi.

Sezon başlangıçlarına çok iyi hazırlandığını söyleyen Derelioğlu, o dönem maçların çok yoğun olduğunu, neredeyse beş altı sene boyunca hiç tatile gitmediğini belirtti. Futbolcu olmanın sanıldığı kadar kolay olmadığını, kendini disipline etmenin önemini özellikle vurguladı. 

Futbolda kalıcı olmanın sırrına da değinen Derelioğlu, "İyi olmak istiyorsan bunu bir veya iki yıl değil, senelerce yapmalısın. Bugün bakıyorsun Messi’si Ronaldo’su İbrahimoviç’i…Bu adamlar çalışmadan böyle zirvede kalamazlar. Bazen açık açık söylüyorum. Bu Messi, Ronaldo oynamışsa biz ne oynadık onların yanında. Adamlar hâlâ istekli, arzulu…Sanıyorlar ki Messi ve Ronaldo’nun altında 7-8 tane araba var. Her gün bunlarla geziyorlar. Hiç alâkâsı yok. Onlar full dinlenme, full konsantrasyonla maçlara hazırlanıyorlar. Belki futbol kariyerleri bitince kısa bir dönem kendilerine vakit ayırabilecekler." dedi.

"VODAFONE ARENA'DA RESMİM YOKSA BU BEŞİKTAŞ'IN AYIBI"

Beşiktaş formasıyla yaşadıklarına rağmen Vodafone Arena'da bir resminin olmayışına ise, "O benim ayıbım değil. Beşiktaş'ın ayıbı. Beşiktaş ileri gelenlerinin... Ben Beşiktaş ormasını terletirken gerekeni yapmışım. Gollerimle tarihe damga vurmuşum. Ben veya bir başkası yaptıklarıyla yaşar. Bir kere bu her şeyden önce saygıdır." diye belirtti.

"ŞU AN YİNE BEŞİKTAŞ'TA OYNAMAK İSTERDİM"

Şu an futbolcu olsa yine Beşiktaş'ta oynamak isteyeceğini söyleyen Derelioğlu, çok rahat otuz gol atacağını, Avrupa'nın büyük takımlarına transfer olabileceğini belirtti:

"O dönem Avrupalılar bizi izlemiyordu. Bizi dikkate almıyorlardı. Sesimizi yeni yeni duyurmaya çalışıyorduk. Avrupa kupaları, Şampiyonlar Ligi olmadan fark edilemiyorduk. Şimdi öyle değil. Ligimizi uzaktan da olsa takip ediyorlar."

1998 yılında Çarkıfelek programında Maradona ile olan anısına da değinen 45 yaşındaki eski futbolcu, bunun kendisi için unutulmaz bir anı olduğunu, Maradona'nın çocukluğunun kahramanı olduğunu ifade etti.

"BEŞİKTAŞ'TAKİ SICAKLIK FENERBAHÇE'DE YOKTU"

Beşiktaş'tan sonra bir dönem Fenerbahçe'de de oynayan Derelioğlu, aynı sıcaklığı orada bulamadığını, Fenerbahçe'de uzun süre oynayamadığını belirtti. Atmosfer açısından Beşiktaş'ı tercih edeceğini söyleyen deneyimli futbolcu, lobi ve camia olarak Fenerbahçe büyük bir kulüptü ama o sıcaklık yoktu diye ekledi.

"SEBA'YI KİMSEYLE KIYASLAYAMAM"

Süleyman Seba ve Aziz Yıldırım arasında bir kıyaslama yapması istendiğinde, "Tabii ki her ikisi çok ayrı karakter. Süleyman Seba , her zaman özlemle andığım bir başkan. Bize daima güzel dileklerini iletir, iyi mesajlar verirdi. Centilmenliği ön planda tutmamızı isterdi. Çok özel bir insandı. O yüzden onu kimseyle kıyaslayamam." yanıtını verdi. Derelioğlu, Seba'nın maçların devre aralarında soyunma odasına bir kere bile gelmediğini, onu Beşiktaş'ta forma giydiği 6-7 senede toplamda 7-8 sefer anca gördüğünü belirtti. Seba'ya kıyasla Yıldırım'ın ise neredeyse her antrenmanda, devre aralarında soyunma odasında, toplantılarda yer aldığını ekledi.

"HAYATIMIN EN BÜYÜK HATASI TAKIMDAN AYRILMAK OLDU"

Süleyman Seba ile yaşadığı özel bir anısı sorulduğunda Derelioğlu, "Ben takımdan ayrılmak istiyordum. Bir isim vardı. Onun kulüpten gitmesini istiyordum. 'Ya ben ya o'pozisyonuna gelmiştik. Süleyman Seba,’Sen o işlere çok karışma. Sana 1 hafta ceza vereceğim. Alt yapıda idmanlara çıkacaksın. Sonra gel forman hazır’ dedi. Fakat onu dinlemedim. Takımdan ayrıldım. Hayatımın en büyük hatasıydı." yanıtını vererek pişmanlığını dile getirdi.

"CÜNEYT ÇAKIR'IN HER MAÇI FİYASKO"

Hakemlerin tesir etmediği bir sezon yaşanmadığını belirten Derelioğlu, özellikle Cüneyt Çakır'ın ligdeki her maçının fiyasko olduğunu, geçtiğimiz günlerde gerçekleşen Galatasaray-Beşiktaş derbisini örnek verdi.

La Liga ile Süper Lig arasındaki fark sorulduğunda ise Derelioğlu, orada bütün takımların oynamak için sahaya çıktığını, Türkiye'de ise takımların asıl amacının oyunu bozmak, oynamamak olduğunu belirtirken, "Katı defans yapayım, 1 puan alayım anlayışındalar. Yerde yatmalar, süre çalmalar çok fazla." diye ekledi.

"SERGEN YALÇIN DİSİPLİNLİ VE PROFESYONEL OLSAYDI, BİR ZİDANE OLABİLİRDİ"

Beşiktaş ve Milli Takım'da birlikte oynadığı Sergen Yalçın için, "Haftada bir veya iki gün kafasına göre idmana çıkardı. Ama dünyanın en yetenekli oyuncularından biriydi. Zaten disiplinli ve profesyonel olsaydı bugün Zidane’nın yerine o konuşulurdu. O derece yetenekliydi." yorumunda bulundu. Derelioğlu ayrıca, futbolcu Sergen ile hoca Sergen'in çok farklı olduğunu da belirtti.

"EMRE BELÖZOĞLU'NUN TEKNİK DİREKTÖR OLMASI SAÇMALIK"

Emre Belözoğlu'nun hiçbir tecrübesi olmadan Fenerbahçe'de görev almasını son derece yanlış bulduğunu, hiçbir eğitim almadan, staj yapmadan göreve gelmenin hocalık mesleğine saygısızlık olduğunu belirtti.

"MESUT ÖZİL TRANSFERİ HATAYDI" 

Fenerbahçe'nin Mesut Özil transferiyle ilgili olarak, Yanlış bence. Mesul Özil, kendi kariyeri adına hata yaptı. Fenerbahçe de onu almakla hata yaptı. Mesut Özil, 2-3 sene öncesine kadar dünyanın en önemli oyuncuları arasındaydı. Son bir sene hiç futbol oynamadı. Maddi anlamda yüksek paralar kazanan oyuncuydu. Böyle bir ismi Türkiye’ye adapte ettirmek, oynatmak zor iş. Süper Lig’de oynamak o kadar kolay değil. Fiziki kapasite, güç gerektirir. Diğer taraftan maddi yükümlülük var." diyerek her iki tarafın da hata yaptığını belirtti.

"SADECE HAGİ VE ALEX DEĞİL, AMOKACHİ, OKOCHA DA VARDI"

Türkiye'ye gelmiş en iyi yabancı futbolcular arasındaki Hagi ve Alex kıyaslamasına ise, "Bana göre ikisi de süper…Harika yabancılar. Ben de daha eskiye gideyim. Prekazi derim o zaman. Bu isimleri çoğaltabiliriz. Bizde oynayan Amokachi vardı mesela. Fenerbahçe'de Okocha vardı." diyerek Hagi ve Alex arasındaki kıyaslamanın yersiz olduğunu, başka yetenekli yabancı futbolcuların da Türkiye'ye geldiğini belirtti.

"BEŞİKTAŞ VE FENERBAHÇE SENARİSTLERE MALZEME ÇIKARDI"

Şampiyonluk yarışındaki favorisi sorulduğunda ise, "Beşiktaş, çok büyük avantajını kaybetti.  Fenerbahçe, elinin tersiyle şampiyonluğu itti. Herkesin eleştirdiği Galatasaray birden potaya girdi.  Şu an favorilik bir durum kalmadı. Ya Beşiktaş ya da Galatasaray ipi göğüsleyecek. Şampiyonu büyük olasılıkla gol averajı belirleyecek. Bu yüzden Göztepe ve Malatyaspor'u da şaibe altına almamak lazım. Beşiktaş ve Galatasaray kadar bu iki takımın üzerinde de baskı olacak. Onlar adına daha zor maçlar oynanacak. Bu ülkede yıllar boyu senaryolar üretiliyor. Çok senaristler var. Onlara malzeme çıktı. Bu ortamı önce Beşiktaş sonra Fenerbahçe yarattı" yorumunda bulunan Derelioğlu, 5 puanlık farkı koruyamayan Beşiktaş'ın şampiyonluğu kaçırması halinde faturanın Sergen Yalçın'a kesilemeyeceğini, şampiyon olamasalar bile başarılı bir sezon geçirdiği belirtti.

Kaynak: Ajansspor