OHAL zırhıyla üç gün işkence

ŞAN LIU rfa’da yedi gün gözaltında tutulan M.A.G. ve M.K. adlı gençlere çıplak ve gözleri bağlı şekilde işkence yapıldığı, zorla kolonya içirildiği, doktorların da işkence izlerini raporlamadığı öne sürüldü. Avukatları Gülhan Kaya, iki gencin 1980 dönemindeki gibi işkence gördüklerini söyledi.

Hilal Köse

Şanlıurfa’da yedi gündür gözaltında tutulan M.A.G. ve M.K.’ye çıplak ve gözleri bağlı şekilde işkence yapıldığı, zorla kolonya içirildiği, doktorların da işkence izlerini raporlamadığı öne sürüldü.

İki gencin avukatı Gülhan Kaya, “Ben üç gün sonra görebildim. Vücutlarındaki kaba dayağın izleri görülüyordu. Açlık grevindeler. Şeker ve temiz kıyafet ulaştırmaya çalışıyoruz, günlerdir bunu yapamadık. Savcılık da bizi duymuyor” dedi.

Çağdaş Avukatlar Grubu, Çağdaş Hukukçular Derneği İstanbul Şubesi, Katılımcı Avukatlar Grubu, Özgürlükçü Hukukçular Derneği İstanbul Şubesi, Özgürlükçü Demokrat Avukatlar Grubu, Sosyal Hukuk/Sosyal Haklar Derneği temsilcileri dün artan işkence vakalarıyla ilgili ortak bir basın açıklaması yaptılar.

İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi’nde yapılan açıklamada, OHAL’in keyfi uygulamalarına ve işkenceye karşı önlem alma çağrısı yapıldı. Gözaltındaki M.A.G. ve M.K.’nın yaşadıkları, OHAL hukununu aşan insanlık dışı uygulamalardan yalnızca biri. Avukatların anlattıklarına göre, iki genç, sekiz gün önce MLKP soruşturması bahanesiyle gözaltına alındı.

Gözaltında oldukları iki gün boyunca kabul edilmedi. Avukatlarıyla üç gün sonra görüşebildiler. Gözaltında, kaba dayak, cinsel taciz, ölüm ve tecavüz tehdidiyle, gözleri kapalı, elleri arkadan kelepçeli ve çıplak bir şekilde sistematik işkencelere maruz kaldılar. Gençlerin avukatı Gülhan Kaya, müvekkillerinin ne zaman savcılığa sevk edileceğini bilmiyor.

 

‘Kolonya içirdiler...’

Kaya, müvekkillerinin durumuyla ilgili şunları söyledi: “Anlattıklarına dayanmak çok zordu. 1980 dönemindeki gibi işkence görmüşler. Günde iki defa sorguya alınıyorlar. Her an tecavüze uğrama tehdidiyle, çıplak ve gözleri kapalı olarak sorguya götürülüyorlar. M.A.G’nin ağzını polisler zorla açıp, içine yarım şişe kolonyayı boşaltmış. Açlık grevindeler. Şeker vermeye, temiz çamaşır ulaştırmaya çalışıyoruz. Sesimizi duyan yok.

Haklarında bir soruşturma yok. Ama ‘MLKP’den aramanız var’ deniyormuş.

Yargılandıkları bir dava da yoktu. Doktor kontrollerine götürülüyorlar ama doktorların işkenceyi raporlamadığını düşünüyorlar. Muayene yapılmadığını söylediler.

Bazen hastane kapısına kadar götürülüp, binadan içeri bile sokulmuyorlar. Polisler gidip, sağlık raporunu alıp geliyormuş. Kanun Hükmünde Kararname’yi de aşan bir durum var.

İşkence insanlık suçudur. Şimdi ses çıkarmazsak, yaygınlaşacak. Ben herkesi, M.A.G. ve M.K.’ye destek olmaya çağırıyorum.” Tunceli’den gelen avukat Can Tombul’un da gözaltına alınan ve serbest bırakılan müvekkillerine emniyette ağır işkence yapılmış. Tombul, “Polisler, kadın müvekkillere, ‘30 gün bizimlesiniz. Artık bizim malımızsınız’ diye tacizde bulunmuş. TEM Şube’de müvekkillerle görüşme yaparken, kamera kaydı yapıldı. Sonunda serbest kaldılar ama yoğun cinsel işkence tehdidine maruz kaldılar” dedi.