"Öğretmen yetiştirme politikasında reforma ihtiyaç var"
Demokrat Eğitimciler Sendikası(DES) Genel Başkanı Gürkan Avcı, Türkiye'de Eğitim Fakülteleri'nin öğretmen yetiştirme politikalarında değişime gitmesi gerektiğini belirterek, "Özellikle ilk ve ortaöğrenimle ilgili sorunları bulunan Türkiye, eğitim fakültelerine ve öğretmen yetiştirme politikalarına daha çok önem vermelidir" dedi.
cumhuriyet.com.trDES Genel Başkanı Gürkan Avcı yaptığı açıklamada, Eğitim fakültelerinin en önemli sorunları arasında özgün öğretmen yetiştirme sistemsizliği, öğretim görevlisi açığı, fiziksel ve altyapı olanaklarının yetersizliği, öğrenci sayısının fazla olmasını gösterdi.
Enderun ve Köy Enstitüsü gibi zengin ve derin bir eğitim geleneği olan Türkiye'nin Dünya çapında tanınan eğitim fakülteleri kurmak için özgün stratejiler ve kestirme yol haritalarını analiz ederek zorlukları, riskleri ve maliyetleri biran önce ortaya koyması gerektiğini vurgulayan Avcı şöyle devam etti:
"Eğitim fakültelerinin akademik ve araştırma performanslarının yanı sıra nitelikli mezunlar çıkarma, üst düzey bilimsel dergilerde makale yayınlatma, öncü araştırmalar yapma, patent kazandırma ve yenilik ölçütleri başta olmak üzere akademik özgürlüğe, özerk yönetişime ve öğrenciler için iyi donanımlı tesislere, bol kaynak ve zengin bir eğitim ortamına büyük ihtiyaç vardır. Ülkemizde her yıl artan öğrenci sayısına karşılık yeteri oranda akademik personel yetiştiremeyen ve yetişenlerin bir kısmını yurtdışındaki üniversitelere kaptıran fakültelerimizin ders verimliliği giderek düşmektedir. Akademisyenliğe girişte ve terfilerde yanlı davranılmaya devam edilmesi, düşük ücretler ve mesleki sorunlar akademisyenlerimizin moral ve üretimini düşürdüğü mevcut durumu Türkiye artık daha fazla taşıyamaz. Bazı eğitim fakültelerinde bir tane bile kadrolu profesör bulunmuyor, birçok fakültenin dekanının farklı alanlardan geliyor, bazı öğretim elemanları 48 saat derse giriyor, öğretim elemanları öğretim görevi dışında araştırma yapmak, yayın, bilim ve teknoloji gelişimine katkıda bulunmak, toplum ihtiyaçlarına hizmet etmek gibi misyonlarını yerine getiremiyor. Öte yandan bu sağlıksız sistem içerisinde öğretmenlik mesleğine rast gele ya da zorunlu olarak girmiş, kişisel ve mesleki nitelikleri uygun olmayan öğretmelerin başarılı olmaları bekleniyor. Bu mümkün değildir."
Yüksek Öğretim Yasası değişmeli
Avcı, Türkiye'de sınavlarda başarılı olanların, alanın gereklerine sahip kabul edildiğini, mevcut sistemin bireylerin yaratıcılıkları, becerileri gibi özelliklerini dikkate almadığına da dikkat çekti. Öğretmen adaylarının kendilerini öğretmenlik mesleğine değil, KPSS'ye hazırladıklarını belirten
Avcı, "KPSS'de sadece bilişsel beceriler ölçülerek öğretmen atanmaktadır. Oysa öğretmenlik mesleği duyuşsal özellikleri ağır basan bir meslek dalıdır. Duyuşsal özelliklerin, analiz, sentez ve değerlendirme becerilerinin ise fakülte yıllarında kazandırılması ve meslek öğretmen adaylarına sevdirilmesi gerekmektedir" dedi.
Avcı, bu kapsamda yeni Anayasada, yükseköğretim yasasının değişmesi gerektiğinin de altını çizdi.