Öğretmen olamayanlar eylem yaptı

Ataması yapılmayan öğretmenler platformu (AYÖP) 24 Kasım öğretmenler gününü kutlamadıklarını belirterek, Milli Eğitim Bakanlığı önünde eylem yaptı.

cumhuriyet.com.tr

AYÖP temsilcisi bir basın açıklaması yaparak, MEB Personel Genel Müdürü Necmettin Yalçın'ın 327 bin ataması yapılmayan öğretmen olduğunu açıkladığını belirtti ve şunları söyledi:
"Başbakan'a, Milli Eğitim Bakanına sesimizi duyurmak istiyoruz. Sayın Nimet Çubukçu'ya soruyoruz, bizim çektiğimiz acıların farkında mısınız? Nimet hocam, siz, bir öğretmenin öğretmenliğini yapamamasını ve rüyasında öğrencilerini görmesinin ne kadar acı olduğunu bilir misiniz? Sayın Başbakanım, söz vermiştiniz, bizleri atamayacak mısınız? Hakkımızı vermeyecek misiniz? Bizler diyoruz ki, sayın Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız, MEB bakanımız, siyasi partiler, gelin bu sorunu hep birlikte çözelim."


CHP'den eyleme destek

Bir grup CHP'li milletvekilinin de destek verdiği eylemde konuşan CHP Yalova Milletvekili Muharrem İnce, şunları söyledi:
"En beğendiğim slogan 'Sözleşmeli Başbakanlık olsun'. Bugün Meclis'e 10 bin yeni öğretmen alımıyla ilgili kanun teklifi gelecek. 10 bin öğretmen atamasına sözleşmeli öğretmenler de başvurabileceği için 7 bini bu sözleşmelilerden olacak. Aslında 10 bin değil 3 bin öğretmen ataması yapılacak. Ben de 1986-2002 arası öğretmenlik yapmış biriyim. Parlamentoda sorunlarınızı takip etmek istiyorum. Her zaman yanınızdayız."

Bu arada, AYÖP'lüler Bakanlık önünde oturma eylemi yaptılar. Islık ve alkışlarla protestolarda bulundular. Basın açıklamasının ardından kırmızı kart çıkarıp gösterdiler, kalem kırarak tepkilerini dile getirdiler. Eğitim-Sen, Anadolu Eğitim Sendikası ve Türk Eğitim-Sen temsilcileri de atanamayan öğretmenlere destek verdiler.

İki AYÖP temsilcisi Milli Eğitim Bakanlığı Personel Genel Müdürü Necmettin Yalçın'la görüştükten sonra, "Sayın Necmettin Yalçın, sorun bizden değil, Maliye Bakanlığı'ndan kaynaklanıyor. Biz 76 bin atama istedik dedi. Yine aynı hikayeler.." açıklamasını yaptı.

AYÖP'lüler, "domuz gribi değil KPSS öldürecek", "Çelik gitti pası kaldı", "YÖK'e hayır, "ÖSYM'ye hayır", "KPSS'ye hayır", "Kadrolu Atama İstiyoruz", "Direne direne atanacağız", "Hadi öğretmenler okula kampanyası istiyoruz", "Başbakan ücretli çalışsın" sloganları attılar.

 

MEB önünde 'ödüllü' eylem

Anadolu Eğitim Sendikası (AES), Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) önünde gerçekleştirilen eylemde, atama bekleyen sözleşmeli iki öğretmene ''Başöğretmenlik Onur Ödülü'' verdi.

AES Genel Başkanı Cansel Güven, Ataması Yapılmayan Öğretmenler Platformu (AYÖP) üyelerinin de destek verdiği protesto eyleminde yaptığı açıklamada, Mustafa Kemal Atatürk'ün ''Başöğretmenlik'' unvanını alışının 81. yılında, kutlamadan çok anma görevini yerine getirmek için bir arada bulunduklarını söyledi.

Güven, ''Bizler, eğitim fakültesi diplomalarımıza rağmen mesleksiz bırakıldık, KPSS zulmüne uğratıldık. Alanımız dışından sorulara maruz bırakıldık, sınav birincilerimiz bile kadroya yerleştirilemedi. İdarenin insafında çalışan ikinci sınıf eğitim işçileri olduk. Aile kurmamız, ailemizle çocuklarımızla olmamız, yönetici olmamız, hatta hasta olmamız yasak olan sözleşmelileriz'' dedi.

''Yoksulluk sınırının çok altında yaşamaya mahkum edilen, her durumda ücreti tırpanlanan, saatlik ücreti 5 lira olan'' kamu çalışanları olduklarını kaydeden Güven, ''Bir milleti millet yapan öğretmenlerdir. Öğretmeni kadrosuz, öğretmeni yoksul, öğretmeni mutsuz ve umutsuz bir toplum yükselemez'' diye konuştu.

Güven, iktidarın öğretmene karşı ''kör ve sağır'' olduğu görüşünü savunarak, hükümeti kınadıklarını belirtti.

Açıklamanın ardından bu yılki ''Başöğretmenlik Onur Ödülü''nü iki kişiye vermeyi kararlaştırdıklarını ifade eden Güven, 8 yıldır atama ve kadro bekleyen resim öğretmeni Bayram Şen'e ve sözleşmeli olarak ikinci yılını tamamlamak üzere olan, üç çocuğu ve eşinden ayrı Şanlıurfa'nın Hilvan ilçesinde görev yapan Arzu Demirtaş'a ödüllerini sundu.

Şen, ödülü, işsiz olan ve intihar eden arkadaşları adına aldığını bildirdi. Protesto eylemine iki çocuğuyla katılan Demirtaş da kadro hakkının verilmesini beklediğini belirterek, çocuklarından ayrı kalmanın çok zor olduğunu, bir dahaki sene yılın annesi ödülünü alabileceğini dile getirdi.
Demirtaş'ın çocukları da ağlayarak, annelerini yanlarında istediklerini söyledi.