Öğrencinin azmi istinaf kapısını açtı
KHK ile kapısına kilit vurulan Kara Harp Okulu öğrencisi Ö.F.Ç, okulun kapatılmasına neden olan maddelerin iptali için mücadele ediyor.
Zehra Özdilek15 Temmuz darbe girişiminin ardından kanun hükmünde kararnameyle (KHK) kapatılan Kara Harp Okulu (KHO) öğrencisi Ö.F.Ç, KHK’nin Kara Harp Okulu’nu kapatan 104. ve 105. maddelerinin iptali istemiyle mahkemeye başvurdu. Mahkeme, OHAL Komisyonu’nu adres göstererek bu talebi reddetti. Harp okulu öğrencileri için OHAL Komisyonu’na başvuru yolu kapalı olduğu için istinaf mahkemesine başvuran Ö.F.Ç, “Bir tür paradoksun içindeyim. Mahkemenin kararına itiraz hakkım yok, OHAL Komisyonu’na da başvuru hakkım yok... İstinaf yolu kapalı olmasına rağmen de başvurdum. Bugün elime gelen sonuçta, istinaf başvurumun kabul edildiği ve dosyanın yeniden görüşülmek üzere mahkemeye geri gönderildiği belirtiliyor” dedi.
İhraç edilmedi...
İstinaf kararında ÖFÇ’nin KHK’lerle ilişiği kesilen öğrencilerle aynı durumda olmadığına dikkat çekilerek, “Bu nedenle dosyanın 685 sayılı KHK uyarınca olağanüstü hal işlemleri inceleme komisyonuna gönderilmesine imkan bulunmadığından istinaf istemine konu mahkeme kararında bu yönü ile hukuki isabet bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Açıklanan nedenlerle; istinaf başvrusunun kabulüne, başvuruya konu kararın kaldırılmasına; 2577 sayılı yasının 45/3. maddesi uyarınca yeniden karar verilmek üzere dava dosyasının mahkemesine iadesine, 45. maddesinin 6. fıkrası gereğince diğer kanun yolları kapalı ve kesin olmak üzere oybirliği ile karar verilmiştir”dendi. 4.sınıf öğrencisiyken okulu kapatılan Ö.F.Ç, şimdi hukuk okuyor. Asker olmak için verdiği emeğin yok edilmesinin ardından adalet arıyor. Bir buçuk yıl önce açtığı davanın başa döndüğünü belirten Ö.F.Ç şöyle konuştu: “Şu an kendi imkânlarımla kazandığım hukuk bölümünü okumaktayım. Güncel olaylardan bihaber yargı organlarımız beni şimdiden eğitimini aldığım meslek adına utandırıyor. Ne yazık ki mağdur edilen kişiler yanlış mahkeme kararlarıyla daha çok mağdur edilmeye devam ediliyor. Yargı kararlarının ne kadar uzun sürede verildiği düşünülürse mağduriyetimiz bir nebze de olsa anlaşılacaktır. Dava bu denli sürüncemede kalır ise sanırım mezun olduğumda bakacağım ilk dava kendi davam olacak gibi gözüküyor. Geç gelen adalet, adalet değildir, umuyorum bu mağduriyetler en kısa sürede giderilir.”