ODTÜ'de "İklim Meydanı" paneli

Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Toplum ve Bilim Merkezi, British Council ve Birleşmiş Milletler ortaklığıyla ''İklim Meydanı''başlıklı panel, sohbet gerçekleştirildi.

cumhuriyet.com.tr

ODTÜ Kültür ve Kongre Merkezi'nde yapılan panele, ODTÜ Biyoloji bölümünden Prof. Dr. Meryem Beklioğlu, İTÜ Avrasya Yer Bilimleri Enstitüsü'nden Prof. Dr. Nüzhet Dalfez, Birleşmiş Milletler Ortak Program Yöneticisi Atila Uras, ODTÜ Şehir ve Bölge Planlama bölümünden Yrd. Doç. Dr. Bahar Gedikli ile Greenpeace Akdeniz yöneticisi Dr. Uygar Özesmi ile eşi Oya Özesmi konuşmacı olarak katıldı.

Panelin başında söz alan Prof. Dr. Beklioğlu, iklim değişimiyle ilgili ''dünya ve yerküre tarihinde'' ilk kez oluyoruş gibi bir yanılsama ortaya çıktığını belirterek, ''Yerkürenin anlayabildiğimiz jeolojik zaman dilimine, son 3.9 milyar yıllık tarihine bakıldığında iklimin sürekli değiştiği görülecektir'' dedi.

Yakın zamana bakıldığında, endüstri devrimiyle insan kaynaklı iklim değişikliğinin tetiklendiğini anlatan Prof. Dr. Beklioğlu, bunun birçok nedeni olduğunu belirtti.
Beklioğlu, iklim değişikliğini tetikleyen şu örnekleri verdi:

''İklim hep değişiyor ve bu durumu tetikleyen pek çok faktör bulunuyor. Peki bu faktörler nelerdir? Mesela geçtiğimiz yüzyılın başlarında Sırp bilim adamı Milankoviç'in bulduğu, 'Milankoviç Döngüsü' en çok bilinen etkilerden birisi. Yani dünyanın güneş etrafındaki hareketinde, yörüngesinin genişlemesi ve daralmasıyla olan soğuma ve ısınma dönemleri veya dünyanın kendi ekseni etrafında dönerken ekseninde kayması, yalpalama yapması gibi durumlar iklim değişimini tetikleyebiliyor.

Başka bir etki de kıtaların hareketi. Her yıl Türkiye Yunanistan'a 2 santimetre yaklaşıyor. Kıtalar 250 milyon yılda toplanıyor, 250 milyon yılda açılıyor. Toplanma ve açılma iklim değişimini de beraberinde getiriyor. Aynı zamanda canlıların evrimini de etkiliyor. Sonra güneş lekeleri de iklim değişikliğini tetikliyor. Lekelerin arttığı dönemde daha sıcak dönemler, lekelerin azaldığı dönemde daha soğuk zamanları görebiliyoruz.''

Yaşanılan yeni dönemde sadece iklimin değişmediğini, ekosistemin ve canlıların da yok olduğunu dile getiren Beklioğlu, ''Ekosistemler yaşadığımız dünyada kullandığımız her türlü kaynağın ana hammaddeleri bize sağlayan sistemler. Bunları önemsemeliyiz, bu değişimlerle iklim değişimine yaklaşmalıyız'' diye konuştu.

İklim değişiminin önlenmesi ya da uyum sağlanması konusunda birçok bilim adamının kafa yorduğunu vurgulayan Beklioğlu, izleyicilerden birinin ''İklim değişiminin olmadığını savunanlar var, konuyla ilgili ölçümler nedir? İklim değişikliği önlenebilir mi ve nasıl önlenir?'' sorusuna şu yanıtı verdi:

''İklim değişikliğinin olmadığını savunan taraf uzun zamandır var. Aslında, iklimin bu kadar popüler olmasının güncel olmasının bir nedeni de bu işten epey para kazanan kişilerin olması. İklim değişikliği etkilerinin ismi geçmeyen projelerin desteklenme şansı azalıyor, bu bir sektör haline gelmiş durumda.

Greenpeace Akdeniz Yöneticisi Dr. Uygar Özesmi de iklim değişikliği karşıtı ile çok vakit kaybettiklerini belirterek, ''Diyelim ki iklim değişikliği yok, ben tasarruf etmeyeyim mi? Ben fosil yakıtlara devamlı olarak bağlı yaşayıp, kömürü petrolü yakıp atmosferi kirletmeye devam mı edeyim. Diyelim ki yok, ben bu şekilde gezegeni tüketmeye devam mı edeyim?'' sorularını sordu.

İTÜ Avrasya Yer Bilimleri Enstitüsü'nden Prof. Dr. Nüzhet Dalfez de iklim değişikliğinin çözülmesi kolay bir sistem olmadığını ifade ederek, şunları kaydetti:

''Bu çözülmesi kolay bir sistem değil, çünkü iklim sistemi çok karmaşık bir sistem. Bu karmaşık sistem de çok zaman ölçekleri içeriyor. İnsanın iklim üzerine etki ettiğini görüyoruz. İklim, bütün zaman ölçeklerinde yerkürenin oluşumundan bu yana değişkenlik göstermiş bir şey ve bu değişkenliğe neden olan süreçler halen etrafta.

Aslında karşımıza çıkan tablo bir iklim değişikliği, insan etkili bir iklim değişikliği, tablosu değil. Başka bir sürü şey olup bitiyor. Küresel değişmeden söz etmek lazım. Küresel değişme içinde bir sürü birbiriyle etkileşen farklı şeyler var. Çevre sorunları karşımıza çıkıyor. Başımızdaki tek dert, insan kaynaklı iklim değişmesi değil.''