Öcalan'dan gözdağı
Öcalan ile BDP heyetinin görüşme tutanaklarından çok tartışılacak ayrıntılar çıktı. Öcalan'ın 'çözüm planı'nda, anayasa değişikliğiyle mevcut rejimin 'tasfiyesi' ve 'yeni cumhuriyet' hedefi var.
cumhuriyet.com.trİmralı’ya giden BDP heyetiyle 3 saat görüşen Abdullah Öcalan’ın “çözüm planı”ndan, mevcut rejimin “tasfiyesi” ve “yeni cumhuriyet” hedefi çıktı. “AKP’yi ben çıkardım, iktidarı altın tepside sunduk” diyen Öcalan, “2. Atatürk olmaya soyunmakla” suçladığı Erdoğan’a “50 bin kişiyle halk savaşı olur, diktatöryayı kabul etmeyiz” diyerek de gözdağı verdi. Öcalan’ın, “Tayyip Erdoğan’ın başkanlığına destek veririz” diyerek başkanlık sistemine kapıları açması dikkat çekti. Kandil’e de “Süreç kesilirse, Apo öldü deyin” sözleriyle bu projeye kendisini koyduğunu ve başarısızlığa uğrarsa aradan tamamen çekileceği mesajını gönderen Öcalan, BDP’ye Meclis’te, yeni anayasa “Kürt reform yasası” düzenlemelerinde etkin rol ve kamuoyunu etkileme görevi verdi. Öcalan, PKK’lilerin afla değil, “Meclis kararıyla” çekileceğini ve kendisinin de “özgür olacağını” ifade etti.
Oslo sürecinde MİT Müsteşarı Hakan Fidan üzerinden Erdoğan’a yönelik planlanan darbeyi kendisinin önlediğini savunan Öcalan, Erdoğan’ı “2. Atatürk olmaya” soyunmak ve “hegomonik” yapılanmaya gitmekle suçladı. CHP ve MHP’yi “katı laik bir mezhep” olarak nitelendirip faşistlikle suçlayan Öcalan, Deniz Baykal’ın “taktiğini” boşa çıkardığını savundu. Süreçte en çok Hakan Fidan’a “güvendiği” anlaşılan Öcalan, savcıya ifade vermeye gitmesi durumunda “darbeciler” tarafından tutuklanacağını anladığını ve cezaevi müdürüne “Hakan Bey’i yalnız bırakmamanız gerekir” dediğini, bunun ardından sözlü-yazılı iletişime geçerek 5 ay önce yeni diyalog sürecinin başladığını anlattı. Öcalan, Nevruz’da ilan edeceğini açıkladığı çözüm planının “Demokratik barış sürecine felsefi bakış”, “Demokratik çözüm planı” ve “Demokratik barışın eylem planı” olmak üzere 3 aşama ve 10 ilkeden oluştuğunu belirtti. Öcalan, PKK’lilerin sınır dışına çekilmesinin “Meclis kararı” ile olacağını ısrarla vurgulaması dikkat çekti. Öcalan, sürecin diğer ayaklarını “yeni anayasa” ile “kolektif haklar ve Kürt reformu yasası” düzenlemeleri olarak ifade etti. “Akil adamlar” denetiminde bir Meclis’te “Hakikat Komisyonu” kurulacağını belirten Öcalan, “Çekilme o zaman olacak, köylere geri dönüş olacak. Bunları yapmazlarsa geri çekilme olmaz” diyerek yol haritasını çizdi. Öcalan’ın “demokratik özerklik” konusunda ise frene basması dikkat çekiyor. Öcalan “Biz demokratik özerklikte ısrar edersek bu sabote olur” diyerek şimdilik Avrupa Yerel Yönetim Özerklik Şartı’ndaki çekincelerin kaldırılmasının yeterli olacağını ifade etti.
AKP'de tutanak şoku
İmralı’da Abdullah Öcalan’la BDP’lilerin görüşme tutanaklarının yayımlanması üzerine AKP kurmayları üst üste toplandı, “tutanakların doğruluğunu teyit için inceleme” yaptı ve “kimin tarafından sızdırıldığını” araştırdı. Partide “sürece zarar vermek isteyenler tarafından sızdırıldı” değerlendirmesi öne çıkarken ağırlıklı görüş adres olarak BDP’yi gösterdi. AKP’de tutanakların sızdırılması için “2. Oslo” benzetmesi de yapıldı. AKP kurmayları, “metnin doğruluğunun teyit edilmesinin” peşine düştü. Görüşmelerde tutulan tutanaklarla karşılaştırmalar yapılarak yayınlanan tutanağın doğruluğu ölçülmeye çalışıldı. AKP değerlendirmesinde bu konuda kesin bir yargıya varılamamasına karşın, tutanakların “görüşmelerinin tamamını içermediği, kişisel yorum ve analizleri de barındırdığı” iddiaları da dile getirildi.