‘Öcalan’a söyleriz YPG’yi durdurur’ dediler’

 

Suriye Kürtlerinin Geleceği Hareketi Başkanı ve Suriye Kürt Ulusal Konseyi (SKUK) Dış İlişkiler Sorumlusu Siamend Hajo, 2013’te Erdoğan’ın danışmanlarını PKK’nın Suriye’de silahlandığı konusunda uyardığını söyledi. Hajo, kendisine verilen yanıtı şöyle aktardı:

“Bizim Öcalanımız var ve biz YPG’yi kontrol edebiliriz. Öcalan’a söyleriz, YPG’yi durdurur’ diye düşünüyorlardı. Bu büyük bir hataydı. Öcalan kesinlikle PKK ve YPG üzerindeki kontrolünü kaybetti. Onlar Öcalan’ın kontrolü kaybedeceğini göremediler.”

Diplomasi Muhabirleri Derneği’nin konuğu olan Hajo, geçtiğimiz hafta ABD Dışişleri Bakanlığı’nda da görüşmeler yaptığını belirterek, ABD’nin PKK ve YPG’nin aynı örgüt olduğunu bildiğini ancak yorum yapmadığını söyledi. Kürdistan Bölgesel Yönetimi Lideri Mesut Barzani’ye yakınlığıyla bilinen Hajo, “ABD için önemli olan IŞİD’e karşı savaşmak” derken, Türkiye’yi ve ABD’yi yanlış grupları desteklediği için eleştirdi. Hajo, Türkiye’nin bugünki politikaları için de “PYD’yi zayıflatmak istiyorlarsa diğerlerini güçlendirmeliler. Araplarla çalışarak zayıflatamazsınız, SKUK içerisinde desteklediğiniz gruplar olmalı” dedi.

PYD’yi Suriye’de Kürtlerin yaşadığı bölgelerde tüm kontrolü ele geçirmekle ve Esad rejimiyle işbirliği yapmakla suçlayan Hajo’nun mesajları şöyle:

‘Öcalan’a söyleriz, YPG’yi durdurur’

“2013 başında Erdoğan’ın siyasi danışmanlarından biriyle görüştüm. O dönem PKK’nın Suriye’de beş, altı bin savaşçısı vardı. Bunun bir tehlike olduğunu anlattım. Suriye içinde PYD’ye muhalif Kürt grupları desteklemenin Türkiye’nin de faydasına olacağını söyledim. Beni nazikçe dinledi ama bu fikirle ilgilenmedi. Türkiye çok uzun süre bu tehlikeyi görmezden geldi. Salih Müslim’le Türkiye’de görüştüler. YPG için silah geçişlerine göz yumdular. O dönem Ankara’da şu görüş vardı: Abdullah Öcalan bizde. YPG’yi de bu sayede kontrol edebiliriz. Öcalan’a söyleriz YPG’yi durdurur. Bu görüş büyük bir hata oldu. Öcalan belli ki PKK ve YPG üzerindeki kontrolünü kaybetti. Bunun olacağını göremediler.”

‘ABD için YPG kolay yol’

“Geçtiğimiz hafta ABDde Savunma ve Dışişleri Bakanlığı yetkilileri ile görüştüm. Dışişleri Bakanlığı’nda birçok karar vericinin PKK ile PYD’nin aslında aynı şey olduğunun farkında olduklarını ama buna yorum yapmadıkları izlenimine kapıldık. Pentagon YPG’ye destek vermeyi istiyordu ve bunu kabul ettirdi. Çünkü Türkiye ve diğer ülkeler sahaya asker göndermek istemiyor. Özgür Suriye Ordusu gibi muhalif silahlı grupların da IŞİD’le savaşmak için ‘rejimle de savaşırız’ şartı vardı. YPG’nin ise hiçbir şartı yok. ABD için en kolay yol bu. YPG, IŞİD’le mücadele çok etkili. Zaten ‘biz YPG’yi değil SDG’yi destekliyoruz’ diyorlar”

“İki grup karşı karşıya gelecek”

“Suriye’de silahlı gücümüz yok, Kuzey Irak’ta 3000 bin kadar eğitilmiş gücü var, bunlar Kuzey Irak’ta ama PYD, Suriye’ye geçişine izin vermiyor. Onların Irak’ta IŞİDle savaşta kullanılmasını istemiyoruz. ABD’ye, bu gücün Suriye’ye gidişi için PYD’ye baskı yapmalarını önerdik. Ama ABD kolay yoldan ilerleyip YPG’yi destekliyorlar. Bir yandan da Irak’ta peşmergeyi destekliyorlar. Bir noktada bu iki grup karşı karşıya gelecek”

“PKK’nın payı yüzde 40”

SKUK olarak PYD’ye yönetimin sınırda aldığı vergileri yüzde 50-50 paylaşmayı önerdik. PYD kabul etmedi. Bize ‘bunun yüzde 40’ı PKK’ya, yüzde 30’u Suriye rejimine gidiyor. Yüzde 20’si de idari harcamalar için. SKUK sadece yüzde 5’ini alabilir’ dediler. PKK, Kürt bölgesinden ekonomik anlamda faydalanıyor. Daha önce odaklandığı yer Türkiye’ydi ama Suriye sayesinde uluslararası alanda kabul kazandılar

“Radikal islamcılarla işbirliği yaptı”

“Türkiye siyasi anlamda başarılı olamadı, uçuşa yasak bölge kurulamadı; bu iyi olabilirdi. Eğer 2012-3’te bu olsaydı, daha az mülteci olacaktı, ÖSO daha etkili bir hale gelebilirdi. Bu sayede rejim yıkılabilirdi. Bu Türkiye’nin başından beri isteğiydi ama Türkiye genelikle çok küçük gruplarla ve özellikle de radikal islamcı gruplarla işbirliği yaptı. Dolayısıyla da güçlü bir ÖSO yaratmada başarısız oldular. Eğer silahlı kişilerin Suriye ve Irak’a, (barış görüşmeleri sırasında) geçişine izin verilmemeliydi. Barzani onların kendisi için tehlikeli olduğunu biliyor çünkü PKK ile KYB de yakın çalışıyor dolayısıyla PKK’nın güçlenmesi Barzani’nin de çıkarına değil”.