Obezitede dünya onuncusuyuz
Obezite belki de 21. yüzyılın en ciddi sağlık sorunu olma yolunda ilerliyor. Hem dünya hem de Türkiye çapındaki rakamlar da bunu belgeliyor. Sağlık Bakanlığı kısa süre sonra obeziteye karşı farkındalık yaratmak için bir çalışma içine girecek. Peki yeterli mi?
cumhuriyet.com.trBM Gıda ve Tarım Organizasyonu 2013 yılı rakamlarına göre, ilk kez ABD’yi geçen Meksika, dünyanın en obez ülkesi oldu. Meksika’da nüfusun yüzde 32.8’i obez! Meksika’yı sırasıyla ABD, Suriye,Venezüella takip ederken, Türkiye obezite liginde 10’uncu. Ülkede obezite sıklığı erkeklerde yüzde 20,5 kadınlarda yüzde 41,0 seviyesinde. Dünya çapındaysa ise fazla kilolu olanların oranı yüzde 34.6, fazla kilolu ve şişman olanlar yüzde 64,9, çok şişmanlarsa 2,9 olarak belirlenmiş. Yeniden Türkiye’ye dönelim, bölgesel olarak da ilginç veriler karşımıza çıkıyor. Yüzde 33.1 oranla Doğu Karadeniz en obez bölgemiz olurken, Orta Anadolu yüzde 20,5 ile obezitenin en düşük olduğu bölge.
Sağlık Bakanlığı da bu rakamları dikkate almış olacak ki, obezite hakkında ciddi çalışmalar yapıyor. Bakanlık tarafından hayata geçirilmeye hazırlanan ‘’Türkiye Sağlıklı Beslenme ve Hareketli Hayat Programı’’nda kadınların yüzde 20’sinin yaklaşık 6 saat televizyon izlemesi verisi baz alınarak televizyon kanallarına egzersiz programları yayımlanması, kadınların altın günleri için menü hazırlanması ve alışveriş merkezleri gibi toplu kullanım mekânlarında egzersiz yapılabilecek alanlar oluşturulması gibi hedefler yer alıyor. Bakanlığın, bu önlemleri almasına neden olan gerekçeler arasında hazır gıda tüketimindeki çarpıcı rakamlar da önemli rol oynuyor. Türkiye’de hazır gıda ticari tüketim kanallarında yaklaşık 32 milyar TL’lik bir harcama olduğu görülüyor. Yıllık verilere bakınca hazır gıda tüketimi arttıkça obezitede de paralel bir artış görmek mümkün. 1997 yılında 25 yaş üstü bireylerde obezite sıklığında erkekler yüzde 18, kadınlar yüzde 33 oranında. 2010’da erkeklerde yüzde 27, kadınlarda yüzde 42’ye yükselmiş; 2013’te erkeklerde yüzde 20,5 kadınlarda yüzde 41’le bir düşüş görülüyor. Ancak obezite gün geçtikçe artan bir sorun. Bu sorundan yola çıkarak uzmanlar obezitenin 2015’te erkeklerde yüzde 31, 2020’de yüzde 35, 2025’de yüzde 38’e kadınlarda ise yıllara göre sırasıyla yüzde 46, yüzde 49 ve yüzde 50’sinde bu rahatsızlığın görüleceğini öngörüyor.
Dünya’da çocuklar ve gençlerde de ciddi artışlar gösteren obezite yapılan araştırmalara göre, ABD’de son 25 yılda 3,3, -ABD yıllık obezite tedavisi harcama gideri 127 milyon $-, İngiltere’de son 10 yılda 2,8 , Mısır’da son 18 yılda 3,9, Japonya’da son 25 yılda 2,5 , Avustralya’da ise son 10 yılda 4,6 misli artış görüldü. Dünya Sağlık Örgütü tarafından 2015 yılında dünyada 700 Milyon obez, 2,3 milyar fazla kilolu insan olacağını bildiriyor. Toplumsal bir sorun olan obezite, insan sağlığını ciddi şekilde tehdit ediyor.
Artık çocukların da yüksek tansiyonu var
Beslenme ve Diyet Uzmanı Nil Şahin Gürhan anlatıyor...
-Obezite ne gibi hastalıklara neden oluyor?
Annenin hamile olduğu dönemden itibaren, bebeklik, çocukluk, yetişkinlik, yaşlılık her dönemde obezite sağlık problemleri getiriyor. Çocuklukta büyüme çizgisini bozuyor, çocuklarda artık yüksek tansiyon, şeker hastalığı görülüyor. Obezite vücudumuzu erken yıpratıyor, yüksek tansiyon, şeker hastalığı, cilt problemleri, saç problemleri ortaya çıkıyor. İnsan soyunu sağlık açısından ciddi şekilde tehdit ediyor.
-Obeziteye gereğinden fazla yemek yemek kadar kötü beslenme de sebep oluyor mu?
Obezitenin en önemli sebebi beslenmeye gereken özeni vermemek. Tüketirken çabuk hazırlanmasından dolayı fast food’a yöneliyoruz. Harcadığınız enerjiden fazlasını çok daha hızlı alıp, o gün aldığınız enerjiyi bir günde harcamanız mümkün olmuyor. Sonrasında fazla kalori alma artarak şişmanlığa yol açıyor. Siz ne kadar kiloluysanız, yağ dokunuz fazlaysa bedeniniz daha yavaş çalıştığı için kilo almanız o kadar kolay vermeniz o kadar zor oluyor. Bu durum obezitenin korunması ve kronikleşmesi için zemin hazırlıyor.
-Sağlıklı Beslenme ve Hareketli Hayat Programı obeziteye karşı çeşitli önlemler almayı hedefliyor. Sizce bu önlemler ne kadar etkili olur?
Önemli olan insanların istemesi. Sağlık Bakanlığı’nın insanların egzersiz yapabilmesi açısından parklarda yapmış olduğu aletler, yürüyüş alanları var ama burada bireysel özen de gerekli. Sağlık Bakanlığı’nın beslenme eğitimlerinin desteği olacağını düşünüyorum. Obezite yoğun enerji alımından kaynaklanıyor. İnsanların kişi olarakta obeziteye savaş açıp, ayağa kalkmaları gerekiyor. Çünkü kilolu insanlar gerçekten hareket etmiyor. Alışveriş merkezlerinde kimsenin egzersiz yapacağını zannetmiyorum çünkü insanların oraya gitme amaçları çok farklı.
-Obezite ile mücadele dünya genelinde ne durumda? Bu konuda Türkiye ile dünyayı karşılaştırır mısınız?
Türkiye’de en son ekmekle ilgili düzenlemeler yapıldı. Beyaz ekmektense tam tahıllı ekmeğe ağırlık veriliyor. Çevrede spor için imkânlar oluyor, son yapılan araştırmalarda doğaya dönüp rafine edilmiş yiyecekleri hayatımızda azaltarak eskiye dönmeyi çalışıyoruz. Eskiden hayatımız daha hareketliydi artık harcadığımız enerji çok azaldı bunları çoğaltmak amaçlanıyor. Doğal yiyeceklere yönelmeye çalışılıyor. Alınan enerjiyi ve harcanan enerjiyi kontrol altına almak hedefleniyor. Türkiye’de de dünyada da obeziteyle mücadele adına yapılan çalışmalar bu durumda. Ülkeler bazında çalışmalar yapılmalı diye düşünüyorum.