Obezite diyabeti tetikledi
Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Endokrin Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Fulya Akın, obezitenin yaygınlaşmasının, diyabet hastalığının görülme sıklığını artırdığını bildirdi.
cumhuriyet.com.trAkın, yaptığı açıklamada, diyabetin, pankreasın besinlerin enerjiye çevrilebilmesi için gereken insülini üretmemesi ya da üretilen insülinin gerektiği gibi kullanılamaması sonucu ortaya çıkan bir hastalık olduğunu söyledi.
Bu oluş şekillerine göre diyabetin ''Tip 1'' ve ''Tip 2'' olarak ikiye ayrıldığını, ilk grup diyabetin her yaşta ortaya çıkabildiğini ifade eden Akın, ikinci tür diyabetin ise son yıllara kadar 40 yaş üzeri hastalığı olarak bilindiğini dile getirdi.
Akın, özelikle Tip 2 diyabetin, hareketsiz yaşam ve artan obeziteyle birlikte görülme yaş aralığının aşağı çekildiğini, bununda toplumda diyabet görülme sıklığını artırdığını belirterek, şöyle konuştu:
''Tip 2 diyabetini daha yaşlı insanlarda görebiliyorduk. Şimdi ise çocukluk çağında obezitenin artmasıyla birlikte daha erken yaşlarda Tip 2 diyabeti görmeye başladık. Yaş aralığı 40 yaşın altına indi. Bu obezite ile birlikte arttı. Zaten dünyada artık 'diyabezite' diye bir terimden bahsediliyor. Obezite ve diyabet birbirine paralel olarak katlanarak artıyor. 2002 yılında yüzde 7,2 olan diyabet sıklığı, 2010'da yüzde 13,7'ye ulaşarak yüzde 90 oranında bir artış gösterdi.''
Toplumun yüzde 30'unu ilgilendiriyor
Akın, diyabetin obezite kaynaklı gösterdiği artışla Türkiye'de toplumun yüzde 30'unu ilgilendiren bir hastalık haline geldiğini bildirdi.
Diyabet hastalığının, uygun şekilde tedavi edilmezse körlük, böbrek yetmezliği gibi çok ciddi kronik sağlık sorunları ile pek çok akut sonuçlar ortaya çıkarabildiğine işaret eden Akın, yapısal bozukluk dışında nedenlere bağlı olarak gelişebilen Tip 2 diyabetin önlenmesinin ve ortaya çıkmış hastalığın da tedavisinin büyük önem taşıdığını ifade etti.
Diyabete karşı hareketli yaşam
Doç. Dr. Fulya Akın ise hem diyabetin önlenmesi hem de ortaya çıkmış diyabetin kontrol altında tutulabilmesi için hareketsiz yaşam şeklinden uzaklaşılması ve öğün atlamadan sık aralıklarla az miktarda yemeği önerdi.
Akın, şöylme konuştu:
''Haftanın 5 günü 30 dakika, 3 günü ise 50 dakika olmak üzere 2 günden fazla ara vermeyecek şekilde aerobik, egzersiz, tempolu yürüyüş veya yüzmelerini istiyoruz. Bu, hem hastaların kan şekerini düzeltecek hem de diyabet adaylarının diyabete gitmesini önleyecektir. Yaşam tarzı değişikliği çok kolay bir şey değil, ama sadece yaşam tarzı değişikliğiyle yüzde 40 oranında diyabet önlenebiliyor. Hastaların sigara içmemesi çok önemli. Diyabet hem küçük hem büyük damarları etkileyerek kalp ve damar hastalığı riskini 2-3 kat artırıyor. Şeker hastalıkları kesinlikle sigara içmemeli, alkolü de tavsiye etmiyoruz.''
Diyabetin önüne geçilebilmesi için obezite ile mücadelenin önemine dikkati çeken Akın, kilonun kontrol altında tutulmasının, vücut kitle endeksi 40'ın üzerinde ise gerekiyorsa obeziteye yönelik cerrahi tedavilere de başvurulmasının diyabetin önlenmesi açısından faydalı olduğunu sözlerine ekledi.