O yasa IŞİD'e de yaradı

Yeni MİT Yasası’nın MİT mensuplarının her türlü terör örgütüyle görüşmesine olanak tanıyan bölümünde Öcalan’ın değil, IŞİD’le temasın düşünüldüğü öne sürülüyor.

Özgür Ulusoy/Cumhuriyet

Türkiye ile Suriye çerçevesinde Irak-Şam İslam Devleti (IŞİD) ile ilişkilerin halen sürdüğü, yeni MİT Yasası’ndaki bazı düzenlemelerin de tamamen IŞİD'e yönelik olarak yapıldığı iddia edildi.

Cumhuriyet’e konuşan bazı kaynaklar, yeni MİT Yasası’nda geçen ve “MİT mensuplarının terör örgütleri ile” görüşmesine olanak tanıyan maddenin, basında sanki İmralı içinmiş gibi yansıtılmakla beraber, aslen IŞİD’le daha rahat temas için çıkarıldığı yorumunu yaptılar.

Devlet İstihbarat Hizmetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair 6532 No’lu yasanın 3. maddesinde, “MİT mensupları görevlerini yerine getirirken ceza ve infaz kurumlarındaki tutuklu ve hükümlülerle önceden bilgi vermek suretiyle görüşebilir, görüşmeler yaptırabilir, görevinin gereği terör örgütleri dahil olmak üzere milli güvenliği tehdit eden bütün yapılarla irtibat kurabilir” deniyor.

'Kimse beklemiyordu'

Bu ifadeler, daha çok Öcalan ile İmralı’da yapılan görüşmelerin yasal zemin kazandığı şeklinde yorumlanmıştı. Ancak Cumhuriyet’e Türkiye-IŞİD ilişkisi hakkında bilgi veren kaynaklar, “Bu Abdullah Öcalan için diyorlardı, oysa Öcalan meselesi dışında bir amaçla çıkarıldı bu yasa. İstihbarat birimleri terör örgütleriyle özgürce ilişkiye girebilir ifadesinin temel nedeni IŞİD’le bağlantıya girmek” görüşünü dile getirdi.

Bu yasayla MİT'in herkesle ilişkiye geçebileceğini, IŞİD'le bağlantıların hesabının sorulamayacağı görüşünü kabul eden bazı Kürt yetkililer de Ankara’nın IŞİD’e Suriye’de desteğinin sürdüğünü savunurken daha bir hafta önce yaşanan çatışmalarda “Ceylanpınar-Akçakale arasındaki yaralıları, cenazeleri apaçık taşıdılar” ifadelerini kullandılar. Ankara’nın uzun süredir Suriye’yle uğraştığına, Türkiye’de 4-8 bin yabancı savaşçının bulunduğu haberlerinin dünya basınında yer aldığına dikkat çeken Kürt kaynaklara göre, Ankara’nın IŞİD’le ilişkisinin mantığı üç temele dayanıyor:

1. Suriye’de sözüm olsun diye IŞİD’i kullanmak.

2. IŞİD Türkiye’yi açık açık tehdit ediyor, bu yüzden ikinci amaç IŞİD’in Türkiye’ye karşı eğilim geliştirmesini önlemek.

3. Başka bir aktörün IŞİD’i Türkiye'ye karşı kullanmasını önlemek.

 

Yasa takas için de kapıyı açtı

Türkiye'nin Musul Başkonsolosluğu'nu basarak Türk diplomat ve özel harekât polislerini rehin alan IŞİD örgütünün, Niğde'de bir astsubay ile polisi şehit eden IŞİD militanlarının iadesini istedikleri öne sürüldü. Gazeteport'un haberine göre, 17 Nisan günü TBMM'de kabul edilen tartışmalı MİT yasası, Türkiye'de tutuklu olan IŞİD militanlarının iadesi ve bu konuda yapılacak “takas” için de kapı açtı.

6532 sayılı yasa ile bu konuda şu düzenleme getirilmişti: “Türk vatandaşları hariç olmak üzere, tutuklu veya hükümlü bulunanlar, milli güvenliğin veya ülke menfaatlerinin gerektirdiği hallerde Dışişleri Bakanı'nın talebi üzerine, Adalet Bakanı'nın teklifi ve Başbakan'ın onayı ile başka bir ülkeye iade edilebilir veya başka bir ülkede tutuklu ve hükümlü bulunanlar ile takas edilebilir.”

20 Mart günü Niğde-Ulukışla yolunda bir takside bulunan ve kimlik kontrolü yapılmak istenen Çendrim Ramadani, Benjamin Xu ve Muhamed Zekjırı adlı IŞİD militanları, jandarmaya ateş açarak bir astsubay ile bir polisi öldürmüş, 8 askeri de yaralamıştı. Arnavut, Kosova, Makedon uyruklu olan ve yaralı ele geçirilen 3 militan tutuklanmıştı. Musul’daki Türk konsolosluğunu basan IŞİD'in eyleme son vermek ve rehineleri serbest bırakma karşılığında Türkiye'de tutuklu bulunan bu üç militanının iadesini istediği öne sürülüyor. Ramadani mahkemede ifade vermeyi reddedip “İfade vermem, hepiniz müşriksiniz. Jandarmayı öldürerek sevap işledim” demişti.

 

Fidye de MİT Yasası'ndan

Başbakanlığın, IŞİD’in Musul’daki Türk rehineleri serbest bırakma karşılığında talep ettiği fidyenin nasıl hazineden çıkartılacağına ilişkin formül arayışında olduğu öğrenildi. T24’ün haberine göre, Başbakanlık kaynaklarından elde edilen bilgi istenen paranın oldukça yüksek olduğu ve bu miktarda bir paranın örtülü ödenekten karşılanmasının zor olduğu yönünde. Üzerinde durulan formül ise son MİT Yasası’yla kuruma tanınan fon kullanma yetkisinin devreye sokulması. Son yasayla MİT, Genelkurmay’ın tasarrufundaki Savunma Sanayi Destekleme Fonu’ndan istediği oranda para kullanma yetkisi almıştı.