O polis tüm ailenin katili
Güllünaz Kurt, oğlunu polis kurşununa kurban verdi. Yaşadığı acı yüzünden kanser oldu. Üstelik polis avukatının saat kordonu yüzünden sanık yapıldı. Anne Kurt, “O polis sadece oğlumu öldürmedi. Tüm ailenin katili oldu...” diyor.
CANAN COŞKUN
Fotoğraflar karşılıyor
Okmeydanı Cemevi’nde 22 Mayıs 2014’te bir cenaze törenine katılmak üzere beklerken polis Sezgin Korkmaz’ın Uğur Kurt’u öldürmesinin ardından değişmeyen tek şey evi. Uğur Kurt’un evine gelenleri oğlu Kemal’in doğumundan ve nişan töreninden kalma çiçekler, kendi ve oğlunun bebeklik fotoğrafları karşılıyor. Babası gibi koyu Fenerbahçeli olan küçük Kemal ise şimdi doğduğu evden babaannesinin kanser hastalığı nedeniyle ayrılmak zorunda kalmış. Aile fertleri Kemal’in evini kendilerini çok özlediğini söylüyor. Anne Güllünaz Kurt ve baba Kemal Kurt ile oğulları Uğur’un evinde yakalandığı hastalığı ve hakkında açılan “saat kordonu” davasını konuştuk.
- Size saat kordonu yüzünden dava açıldığını duyunca ne hissettiniz?
Güllünaz Kurt: Şok oldum. Katil elini kolunu sallaya sallaya geziyor ama beni yargılıyorlar. Beni yargılayacaklarına katili yargılasınlar. Bu ne biçim adalet böyle?
Eğer o avukatın saate ihtiyacı varsa, oğlumu geriye getirsin, saatler alayım ona. Gözümün bebeği bir oğlum vardı. 1.5 yaşında çocuğu vardı. Ben şimdi ölüye mi diriye mi yanayım? Yurdu, yuvası dağıldı oğlumun. Ben kansere yakalandım. Getirsin benim oğlumu geriye ben ona ağırlığınca saat alayım.
Tedavim biterse gelirim
- Yargılamanın başından bu yana hiçbir duruşmayı kaçırmadan takip ettiniz. Sağlığınız el verirse yine takip edecek misiniz?
Güllünaz Kurt: Tüm duruşmalara gidiyorum. Son duruşmaya gidemedim. Her duruşmadan çıkınca 1 hafta hasta yatıyorum ama tedavim biterse duruşmalara yine geleceğim.
- Olaydan 6 ay sonra polis avukatının aldığı sağlık raporunda yumruk atıldığına ilişkin tespitlerin olduğuna ne diyorsunuz?
Güllünaz Kurt: Ben boksör müyüm? Kadınım. Nasıl vurmuşum ona? Sinirlerim boşaldı ne olduğunu bile bilmiyorum.
- Hastalık nasıl teşhis edildi? Biraz anlatır mısınız?
Güllünaz Kurt: 12 senedir kontrol altındaydım. Hiçbir şeyim yoktu. Doktorlar patolojiye gönderdi parçayı, ‘kansersin’ dediler. Tedavi görüyorum şimdi. Bir anda çıktı hastalık. ‘Üzüntüden’ dedi doktor. Tüm aile hastalıklarla boğuşuyor. Narin (Uğur Kurt’un eşi) ilaçlarla ayakta duruyor. Torunum babasını arıyor. Benim yaram soğuyacak yara değil. Geceleri 1 saat anca uyuyorum. O da ilaç sayesinde. Tüm ailenin katili oldu o polis. Evimi, barkımı yıktı o polis. 2 sene geçti. Elini kolunu sallaya sallaya geziyor. ‘Ben vurdum’ diyor. Ne bekliyorlar daha?
‘Gitmek istemiyorum’
- Eviniz oğlunuzun öldürüldüğü cemevine çok yakın. O yoldan geçerken nasıl hissediyorsunuz?
Güllünaz Kurt: Oraya gitmeyi hiç istemiyorum. Mümkün olduğunca az kullanıyoruz o yolu. Geçen gün 2. yıldönümü yemeği vardı. Mecburen gittim ona da.
Adalet çıkmayacak
- Dava sonunda sanık polisin hakttiği cezayı alacağına inanıyor musunuz?
Kemal Kurt: Bu gidişle bir adalet çıkacağını düşünmüyorum mahkemeden. O dönem Başbakan olan Recep Tayyip Erdoğan ve İçişleri Bakanı beni aramıştı olaydan sonra. Erdoğan, ‘Çocuğunun GBT’si elimde. Tertemiz, hiçbir şeyle ilgisi yok. Onu vuran polis gereken cezayı alacak’ demişti.
Güllünaz Kurt: Kararla birlikte o polis tutuklanmazsa bu bizi yaralayacak. Benim oğlum polis vurmuş olsaydı şimdiye kadar çoktan atmışlardı içeriye.