Nükleer silahların azalma olasılığı düşük

Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü (SIPRI), gelecek yıllarda dünyada nükleer silahların azalması olasılığının düşük olduğunu bildirdi.

cumhuriyet.com.tr

İsveç'teki düşünce kuruluşunun raporunda, 2010 yılının sonuna kadar 8 ülkenin hala 20 bin 500'den fazla nükleer silahı bulunduğu, bunların 5 bininin kullanıma hazır halde olduğu belirtildi.

Raporda, 2010 yılı rakamları bir önceki yıla göre 2000 daha az olmasına karşın, küresel çerçevede nükleer silahlarda gelecek yıllarda azalma olasılığının zayıf olduğu kaydedildi.
SIPRI, ABD ve Rusya stratejik nükleer silahların azaltılmasını öngören yeni START anlaşmasını geçen yıl nisanda imzalamasına rağmen, bu düşüşün "az" olduğunu bildirerek, her iki ülkenin de ya yeni nükleer silah sistemleri konuşlandırmakta olduğunu ya da bu yönde planları bulunduğunu açıkladığına işaret etti.

SIPRI Başkan Yardımcısı Daniel Nord, ABD'nin gelecek 10 yılda nükleer silah altyapısına 92 milyar dolarlık yatırım yapmayı planladığını belirterek, Rusya'nın da balistik füze sistemini modernize ettiğini ve 8 yeni nükleer denizaltı satın almayı planladığını kaydetti.
İngiltere'nin de mevcut nükleer silah kapasitesini sürdürme yönünde ön karar aldığını söyleyen Nord, Çin'in füzelerini modernize ettiğine ve Fransa'nın benzer bir modernizasyonu henüz tamamladığına dikkati çekti.

Nord, AP'ye yaptığı açıklamada, "Nükleer silah sahibi ülkelerin verdiği mesajın, gelecek 30 ila 50 yılda nükleer silahlarını koruma niyeti bulunduğu yönünde olduğunu" ifade etti.
SIPRI, geçen yıl yapılan Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Anlaşmasını Gözden Geçirme Toplantısında, nükleer silah sahibi ülkelerle nükleer silahı bulunmayan ülkeler arasında "derin ayrılıklar" olduğunun göz önüne serildiğini de belirtti.
Raporda, 2010'da 11 bin savaş başlığıyla Rusya'nın en büyük nükleer silah sahibi ülke olduğu, ABD'nin de 8500 savaş başlığıyla Rusya'yı izlediği kaydedildi.
SIPRI, Fransa, İngiltere, Çin, Hindistan, Pakistan ve İsrail'i 80 ila 300 nükleer savaş başlığı bulunan ülkeler olarak sıraladı.

Düşünce kuruluşu, ayrıca İran ve Kuzey Kore'nin nükleer programlarıyla ilgili meselenin çözümü konusunda geçen yıl çok az ilerleme kaydedildiğine işaret etti.
Raporunda, Kuzey Kore'nin az sayıda savaş başlığı geliştirebilecek kadar plütonyum ürettiğinin sanıldığı, ancak kullanılabilir durumda nükleer silahı bulunduğunu doğrulayacak açık bilgi bulunmadığı kaydedildi.