Nükleer atıkla çalışan batarya: 'Telefon şarjı 9 yıl dayanabilir'
Batarya şirketi CEO'su Golsharifi, “Kavram ispatı çalışmasını tamamladık ve ticari prototipi başlatmak üzereyiz. Ama pandemi nedeniyle laboratuvarlar kapalı” diye konuştu
cumhuriyet.com.trTelefon şarjınızın 9 yıl dayandığını düşünün. Hayalini kurmak bile epey zor görünüyor. Ancak Kaliforniya merkezli bir batarya şirketi Nano Diamond Battery (NDB) bunu başarabileceğini iddia ediyor.
Şirketin CEO’su Nima Golsharifi, salı günü yayımlanan bir röportajında, ticari prototip aşamasına geçtiklerini ama pandemi nedeniyle çalışmalarının bölündüğünü söyledi.
Golsharifi, “Kavram ispatı çalışmasını tamamladık ve ticari prototipi başlatmak üzereyiz. Ama pandemi nedeniyle laboratuvarlar kapalı” dedi.
Laboratuvar açıldıktan 6 ila 9 ay sonra prototipin tamamlanacağını öngören şirkete göre, bu devrim niteliğindeki bataryalar nükleer atıkla çalışıyor.
Nükleer atıklar, son derece ölümcül olduğu ve yok olması binlerce yıl sürdüğü için genellikle okyanus tabanda veya yer altında depolanıyor.
NDB ise bu atıkların bataryalarına güç sağlamak için güvenle kullanılabileceğini öne sürüyor. Şirkete göre bu, grafit nükleer atıkların önce saf bir forma, sonra da elmasa dönüştürülmesiyle mümkün olabilir.
Şirket söz konusu iddialarını başarabilirse, günümüz teknolojisinin en büyük kısıtlamalarından biri olan şarj ömrü sorununu ve nükleer atıkların bertaraf edilmesi problemini çözmüş olacak.
Newatlas’a konuşan NDB’nin baş strateji sorumlusu Neel Naicker, “Çevreye çok zarar veren, büyük bir problemi aldık ve ondan enerji yarattık” ifadelerini kullandı.
Bu teknolojiyi bir iPhone’un içinde düşünün. Bataryanız saatte 5 kez sıfırdan yüze kadar şarj olabilir. Düşünün, bataryanızın şarjı tüm gün gidiyor. Şimdi bir hafta ya da bir ay dayandığını hayal edin. Onlarca yıla ne dersiniz? Bu teknolojiyle bunu başarabiliriz.
Golsharifi’ye göre bataryalar, telefon gibi tüketici elektroniğinde 9 yıl, daha küçük sensörlü teknolojilerde ise 28 bin dayanacak.
Şirketin işletme müdürü Muhammed İrfan ise, radyoizotopların enerji kaynağı olarak kullanılmasının yeni bir şey olmadığını söyledi.
Nükleer tıbbı, nükleer enerjili denizaltıları ve uçak gemilerini örnek gösteren İrfan, sözlerini şöyle sürdürdü:
Elbette bunlar çok farklı süreçler. Ancak bu enerjiyi, güvenlik sorunları yaşamadan, başarıyla sunabiliyor.
Kaynak: Independent Türkçe, Newatlas, Newslanded