Nobelli Llosa'nın yeni romanı

Nobel'i alan Mario Vargas Llosa'nın yeni romanı "İrlanda Rüyası" kasım ayı başında yayımlanıyor

cumhuriyet.com.tr

İngilizlerin idam ettiği İrlandalı

İspanyolca konuşulan tüm ülkelerde aynı anda yayımlanacak olan roman, beyazların Kongo ve Amazon bölgesinde yerli işçilere uyguladığı vahşeti ortaya çıkardıktan sonra, Almanlarla işbirliği yaptığı gerekçesiyle İngilizler tarafından idam edilen İrlandalı Roger Casement’ın öyküsünü anlatıyor.

2010 Nobel Edebiyat Ödülü’ne değer görülen Mario Vargas Llosa’nın yeni romanı “Sueña del Celta” (“Kelt Rüyası” ya da “İrlanda Rüyası”), kasım ayı başlarında, Alfaguara yayınevi tarafından İspanyolca konuşulan tüm ülkelerde yayımlanacak. Kitabın Türkçe basımı da önümüzdeki dönemde Can Yayınları’nca yapılacak. Perulu yazarın 1997’de kaleme aldığı “Genç Bir Romancıya Mektuplar” adlı kitap da, önümüzdeki aylarda yine Can Yayınları’nca Halil Beytaş’ın İspanyolca aslından yaptığı çeviriyle yayımlanacak.

“İrlanda Rüyası”, 1895-1911 yılları arasında Portekiz Doğu Afrikası, Angola, Kongo Bağımsız Devleti ve Brezilya’da Büyük Britanya konsolosu olarak görev yapmış olan İrlandalı kamu görevlisi Roger Casement’ın (1864-1916) ilginç ve trajik yaşamöyküsünü konu alıyor.


Kongo ve Amazon'da vahşet

Casement, Belçika Kralı II. Leopold hükümetinin Kongo’yu sömürgeleştirdiği dönemde beyaz tüccarların yerli işçileri acımasızca sömürdüğünü ortaya çıkararak uluslararası üne kavuşmuştu. 1904’te yayımlanan Kongo Raporu, Kongo’daki Belçika yönetiminin 1908’de yeniden düzenlenmesini sağlamıştı.

Casement, Brezilya’da konsolosluk yaptığı dönemde de, Peru’nun Amazon bölgesindeki Putumayo Irmağı yöresinde Yerli kauçuk işçilerine uygulanan vahşeti gözler önüne sermiş, 1912’de yayımlanan Putumayo Raporu’ndan dolayı “sir” unvanı almıştı.

1912’de emekliye ayrılarak İrlanda’ya yerleşen Casement, Kuzey İrlandalı Protestan bir aileden gelmesine karşın, çoğunluğu Katolik olan İrlandalı milliyetçilere yardımcı olmuştu.

I. Dünya Savaşı patlak verince, Almanların İngiltere’ye darbe indirmek için İrlanda bağımsızlık hareketine yardım edebileceğini düşünen Casement, 1914’te Berlin’e gittiğinde, Alman hükümetinin İrlanda’ya bir sefer düzenlemeyi göze almak istemediğini görmüştü.

Daha sonra bir Alman denizaltısı tarafından İrlanda kıyılarına bırakılan Casement, tutuklanarak Londra’ya götürülmüş, vatana ihanetten suçlu bulunarak ölüm cezasına çarptırılmıştı. Temyize yapılan başvuru geri çevrilmiş; bazı etkili İngilizlerin, geçmişte İngiltere’ye yaptığı hizmetlere karşılık cezasının hafifletilmesini sağlama girişimlerine karşın, Casement’ın cezası 1916’da infaz edilmişti.

Yaşamı değişik açılardan kaleme alınmış biyografilerde ele alınan Casement, “Karanlığın Yüreği” adlı ünlü yapıtında Kongo’da yaşadıklarını derinliğine bir yaklaşımla anlatan İngiliz yazar Joseph Conrad’ın yakın dostuydu.


Llosa'yı büyüledi

1903’te Kongo’da başlayıp 1916’da Londra’daki bir hapishanede sona eren yeni romanının, Casement’ın serüven dolu yaşamına odaklandığını söyleyen Vargas Llosa, “Roger Casement’ı tam olarak ne zaman keşfettiğimi anımsamıyorum, ama sanırım Conrad’ın bir biyografisini okurkendi. Peru’nun Amazon ormanlarında da bulunduğunu fark edince merakımı uyandırdı ve onunla ilgili yazılanları araştırıp okuyunca, gerçekten büyülendim” diyor.


Genç romancıya mektuplar

Romancılığının yanı sıra eleştirmenliği ve deneme yazarlığıyla da tanınan Vargas Llosa’nın “Genç Bir Romancıya Mektuplar” adlı kitabının ise Rainer Maria Rilke’nin “Genç Bir Şaire Mektuplar” adlı ünlü kitabının izinden yürüdüğü belirtiliyor. Vargas Llosa’nın düşsel bir genç romancıya yazdığı 11 mektuptan oluşan kitap, yazarın edebiyat üstüne düşüncelerinin özlü bir “manifesto”su niteliğinde.

“Genç Bir Romancıya Mektuplar”da, Cervantes, Flaubert, Faulkner, Kafka, Cortazar, Borges, Dos Passos, Hemingway gibi yazarlardan örnekler veren Vargas Llosa, edebiyat ve yazarlığın bir hobi, bir boş vakit etkinliği olmadığını, “şanslı kurbanlarını köle yapan bir uğraş”, “özgürce seçilmiş bir kölelik”, “yazarın tüm varlığını ele geçiren bir uğraş” olduğunu vurguluyor.