‘Nitelikli çocuk kitabı da bir haktır!’ (14.11.2020)

Birleşmiş Milletler tarafından 20 Kasım 1989’da kabul edilen “Çocuk Haklarına Dair Sözleşme” tüm dünyada çocuk haklarının tanınmasında önemli bir aşamaydı. Halen bu sözleşmeye karşı çıkan, imzalamayan veya bazı maddelerine şerh koyarak imzalayan ülkeler olsa da çocukların bağımsız bireyler olarak belli haklara sahip oldukları gerçeği, artık kendisini kabul ettirmiştir.

Mesut Örs

DÜNYA ÇOCUK HAKLARI GÜNÜ

Çocukları bağımsız birer birey olarak görüp onlara saygı duyarak yazma konusunda ülkemizdeki en iyi örneklerden biri kuşkusuz, “Çocuk okuru olmayan bir toplumun yetişkin okuru da olmaz” diyen ve en önemli çocuk haklarından birinin nitelikli çocuk kitapları olduğu inancıyla kuşaklar boyu çocuk ve çocuk hakları konusunda özel duyarlılık taşıyan kitaplar yazan Muzaffer İzgü’dür.

Dünyada ilk yazılı “Çocuk Hakları Bildirgesi”, 1917 Ekim Devrimi’nin ardından Moskova’da, Proletkult tarafından yayımlanmıştı. Bununla birlikte yaptığı çalışmalar ve yazdığı kitaplarla “çocuk hakları” konusunu ilk gündeme getiren kişi bir çocuk doktoru, eğitimci ve çocuk kitabı yazarı olan Janusz Korczak olmuştur.

Yazarlığa daha öğrencilik yıllarında başlayan Janusz Korczak, tıp eğitimini tamamlayıp çocuk doktoru olmuştu. 1911-1912 yıllarında çocukların kendi kendilerini yönettikleri kendi parlamentosu, kendi mahkemesi ve kendi gazetesi olan, bir tür “çocuk cumhuriyeti” tarzında bir yetimhane tasarlayarak yaşama geçirdi.

Özellikle 1919’da yazdığı Bir Çocuğu Nasıl Sevmek Gerekir ve 1929’da yazdığı Çocuğa Saygı Hakkı kitapları bu konuda temel metinler kabul edilir. Çocukların yetişkinlerin birer uzantıları olarak değil; bağımsız, özgür bireyler olarak görülmesi gerektiğine ve kişiliklerine saygı gösterilmesi gerektiğine özel önem veren Korczak, onların temel haklara sahip olması gerektiğini savunuyordu.


ÇOCUK KİTAPLARINDA ÇOCUK HAKLARI

Polonyalı Janusz Korczak’ın aynı zamanda bir çocuk kitabı yazarı olması tesadüf değil. Edebiyat ve çocuk bir araya gelince düş gücü özgürleşiyor. Yaş büyüdükçe törpülenen, kalıplara sokulan, kategorize edilen duygu ve düşünceler, çocuk dünyasında en saf halini buluyor. “Kral çıplak” diyen çocuk hem masal, hem gerçeğin kendisi oluyor.

“Çocuk saflığı” küçümsenir, alaya alınır belki ama çocuk saflığının yakaladığı gerçeklerin gücünü de en iyi çocuklarının sorularına yanıt vermekte zorlanan anne babalar bilir. İşte henüz kirlenmemiş bu saflığın kendini ifade edebilme ve korunabilme hakkıdır biraz da çocuk hakları.

Çocuk kitabı yazarları bu saflığı yakalayabildikleri ölçüde, hikâyelerini anlatırken çocukların birer birey olduklarını unutmadan, onların kişiliklerine saygı duyarak anlattıkları ölçüde onlarla bütünleşirler. Yazılırken çocuk haklarının hesaba katılmadığı bir çocuk kitabı ise onlara ulaşamaz.

MUZAFFER İZGÜ: ‘ÖNCE ÇOCUĞA SAYGI!’

Çocukları bağımsız birer birey olarak görüp onlara saygı duyarak yazma konusunda ülkemizdeki en iyi örneklerden biri kuşkusuz Muzaffer İzgü’dür. Yazarlığa gülmece kitaplarıyla başlayan Muzaffer İzgü “çocuk okuru olmayan bir toplumun yetişkin okuru da olmaz” diyerek çocuk kitapları yazmaya başlamıştı. Sonrasında kuşaklar boyu binlerce çocuğa okumayı sevdiren kitaplar yazdı.

“Ben bu kitapla okumayı sevmiştim, sonra kızım okudu, şimdi de torunum severek okuyor” diyen okurlarla karşılaşıyoruz, ki bunu başarmak hiç kolay değildir. İzgü’nün çocuk kitabı yazmanın ötesinde, her ortamda, her fırsatta çocuk edebiyatının, çocuklar için kitap yazmanın önemini vurguladığını da biliyoruz.

İzgü’nün yıllar önce bir röportajında “Hep şunu düşünürdüm. Niye bizim eğitim fakültelerine çocuk edebiyatı bölümü açılmaz ki?” diye yakındığını görürüz ama bugün 2020 itibariyle hâlâ üniversitelerimizde böyle bir bölüm yok.

Yine aynı röportajda “çocuğa saygı” konusuna da şöyle değiniyor: “Bizler çocuğumuzu hep öpüp koklarız. Ama bu doğru değil, önce çocuğa saygı duymak gerekir. İşte ben çocuklara ve gençlerimize büyük saygı duyduğum için onlara kitap yazıyorum.”

ÇOCUKLARIN UMUT HAKKI

Muzaffer İzgü’nün kitaplarında da çocukların çektikleri zorlukları, sıkıntıları, haklarını korumak için neler yaptıklarını görmek mümkün.

Ekmek Parası kitabında daha ilkokula giderken birçok iş yapmak zorunda kalan bir çocuk vardır örneğin. Yazlık sinemalarda gazoz, sokaklarda darı, su, şeker satar, karpuz yükler, lokantada bulaşıkçılık, kahvede çıraklık yapar, tarlada pamuk toplar. Tüm bunları yaparken kendini ezdirmemeye, hakkını korumaya, ailesine destek olmaya çalışır.

Kara Pamuk kitabında yine tarlada pamuk toplayan çocukların hikâyesi vardır. Ülkemizde okul yaşlarında tarlada, bahçede, organize sanayilerde, atölyelerde çalışan on binlerce çocuğun halidir anlattığı. Aynı zamanda barınma, ısınma, gıda, sağlık, eğitim, güvenlik gibi çocukların temel hakları konusundaki haksızlıklar, adaletsizlikler gözler önüne serilir. Ama bu sorunları sergilerken bir yandan hep umut verir, en kötü şartlarda bile gülümsetmeyi başarır. Bu da çocukların umut hakkıdır.

Doğuştan var olan haklardır çocuk hakları. Ama bu haklarını kullanabilmeleri, birer birey olarak gelişebilmeleri, kendi kararlarını alabilmeleri kendilerini ifade edebilmeleriyle orantılıdır çoğunlukla. Bu noktada öncelikle büyüklerin onlara kendilerini ifade edebilecekleri alanlar açabilmeleri gerekir.

Diğer yandan çocukların duygularını ve düşüncelerini istedikleri gibi aktarabilmeleri, sağlıklı düşünebilmeleri, dünyayı ve hayatı tanıyabilmeleri konusunda yine en büyük yardımcıları sanat, edebiyat ve kitaplar olacaktır.

“Kitap okuyan insan düş kurar. Düş kuran insan düşünmeye başlar. Düşünen insan soru sorar. Soru sormaya başlayan insan sürünün koyunu olmaz, birey olur.” demiş Muzaffer İzgü. Demek ki “düş kurmak” öyle hafife alınacak bir şey değil. Tam tersine bağımsız, özgür, sorgulayan, haklarını bilen ve sahip çıkan bireyler olabilmekle birebir bağlantılı.

Bilgi Yayınevi olarak yıllardır yayımladığımız çocuk kitaplarımızla da bunu yapmaya çalışıyoruz. Çocuklarla birlikte düş kurmayı. Bu alanda Mavisel Yener, Hidayet Karakuş, Zehra Ünüvar, Aşkın Güngör, Serpil Ural, Anooshirvan Miandji, Fatih Tuncay gibi her biri çocuk ve çocuk hakları konusunda özel duyarlılık taşıyan değerli yazarlarımızla çalışmaktan gurur duyuyoruz.

Çeviri çocuk kitaplarımızda da yine aynı hassasiyetle seçtiğimiz kitapları çocuklarımızla buluşturmaya çalışıyoruz. Çünkü en önemli çocuk haklarından birinin de nitelikli çocuk kitapları olduğuna inanıyoruz.

Ekmek Parası / Muzaffer İzgü / Bilgi Yayınevi / 168 s.

Kara Pamuk / Muzaffer İzgü / Bilgi Yayınevi / 75 s.