Neden Obama?

cumhuriyet.com.tr

Cumhuriyetçi adayların tek şansı her gerçeğin üstüne para halısı örtmek. Bu durumda, Küba’daki Guantánamo üssünü ve askeri mahkemeleri kapatma sözünden geri çakan, sivilleri öldüren savaşlara destek veren, insan hakları konusunda belkemiği kırık ve ABD yurttaşlarını gizlice öldürme girişimlerini onaylayıp imparatorluk başkanlığı düzeninde Bush’u bile geride bırakmış olan Obama’nın kazanması gerekir.

ABD’de oylanan iki dereceli başkanlık seçimi o ülke ve tüm dünya için çok önemli. Obama kazanmazsa, Cumhuriyetçi Parti’de yuvalanmış aşırı sağ, yani en acımasız tekelci sermaye gücü, en dayatmacı Protestan köktendincileri, seçime milyarlar akıtmış fırsatçılar ve onların buyruğundaki silahlı kuvvetlerin serüvenci generalleri ve sözde kuramcı yalaka siviller diktatörlük tahtına daha sağlam oturacaklar.

Verdiği üstünkörü sözlerden cayan Obama’nın ilk dört yılı oldukça başarısızdı. Ancak, onun yanıltması, isteksizliği, korkaklığı, destekleyenlere ihaneti ve tekelci yüzde 1’in hizmetine girmesi temel tehlikeyi göz ardı etmemeli. Muhalif Romney-Ryan ikilisi seçilecek olursa, tümümüzü ‘oğul’ Bush yıllarından daha kötüsü bekliyor. Her türlü din, mezhep, ırk, dil, ilerici, emekçi, solcu, sosyalist, çevreci, kadın cinsi, gerçek demokrat, halkçı aydın, umarsız göçmen, eşsiz ana, terk edilmiş savaş gazisi ve eşcinsel azınlıklar daha acımasızca ezilir, insan biçiminde kanguru görünümüne indirgenmiş kadınların sınırlı hakları ellerinden alınabilir, sıradan yurttaşı birazcık koruyan sigorta, işsizlik, sağlık ve eğitim olanakları toptan rafa kaldırılır, en varlıklı yüzde 1’in vergileriyse sıfırlanır ve dışarıda yeni savaş kapıları ardına dek açılır.

Bu durumda, Obama iki kötünün yalnızca biraz daha iyi olanı. O seçilirse düzlüğe mi çıkılır? Hayır! Seçim konuşmalarında her iki aday da yaygınlaşan fukaralığa, toplu yıkım boyutundaki küresel ısınmaya ve çevre kirlenmesine, dış tutumun askerleşmesine ve Amerikan siyasal düzeninin devlet içinde devlet konumundaki sözde güvenlik örgütlerinin oyuncağı durumuna indirgenmesine (kapsamlı çözüm önerileri bir yana) değinmediler bile. Televizyonlardaki birkaç karşılıklı tartışma gösterisi, soruların ve yanıtların iki parti yönlendirmesi altındaki bir hokkabazlıktı. Kendi de kadın olan Cumhuriyetçi Ann Coulter’ın kadınların oy haklarının geri alınmasını istemesi ardındaki destekçi kalabalığın sözcülüğüdür. Obama’ya karşı yayımlanmış kırka yakın kitaptan kimileri satışlarda birinci sırada.

2008 seçimi Obama’dan köklü değişim istemişti. Uzunca bir yazıda umudu simgelemediğini daha seçilmeden yazmıştım. Artık, Amerikan halkında da ondan kapsamlı umut beklentisi yok. Neden ülkenin her yanında, kırsal alanlarda da açık tartışmalar (hem de 4-5 değil, 20 -25 tane) olmaz ki? Neden tartışmanın her biri yalnız fakirleşme, sağlık, çevre gibi konulara yönelmez? Neden üçüncü, dördüncü adayların kazanma şansı yoktur?

Öyleyse, neden Obama? Önce, seçimler “satın alınıyor” da ondan. Dört fon kuruluşu daha geçen mayısta toplanarak kampanya için milyarlık harcama kararı almıştı. Ticaret odasının binası Beyaz Saray’ın tam karşısında. Aşırı sağa oturan siyaset ortamı o yöne daha da kayacak. Gericilerin çoğunlukta olduğu yüce mahkeme yeni kararıyla dolar milyarderlerinin seçimlere sınırsız para desteği verme kapılarını açtı. Üstelik, kararın komik adı da şu: “Birleşmiş Yurttaşlar”. Bu, önünde durulmaz bir para selinin, son Sandy kasırgasından daha zararlı bir saldırının, siyaseti işgali demektir. Romney-Ryan ikilisi bu kapıyı ardına dek açar. Bu durumda, “kuvvetler ayrımı” denen anayasal ilke kuşkusuz işlemiyor. Kısaca, Rousseau’nun deyimiyle, “toplumsal anlaşma”dan ne kaldıysa, yeni bir saldırıya uğrayacak.

Romney-Ryan ikilisinin kazanmak için yalanlara gereksinimleri vardı. Küresel ısınma olmadığı palavrasından başka masallar da türetip yaydılar. Yeni iş yaratma, altyapı yatırımı ve toplumsal güvenlik tasarımları yerine işlemeyecek, hele tehlikeli gündemi olanların yapacakları ancak masal üretmek olabilir. Dünyanın sözde en varlıklı ülkesi, okullarda miniklere bir sandviç bile veremeyecek kadar fakir, ama en zenginlerden vergi istemeyecek denli de zengin!

Cumhuriyetçi adayların tek şansı her gerçeğin üstüne para halısı örtmek. Bu durumda, Küba’daki Guantánamo üssünü ve askeri mahkemeleri kapatma sözünden geri çakan, sivilleri öldüren savaşlara destek veren, insan hakları konusunda belkemiği kırık ve ABD yurttaşlarını gizlice öldürme girişimlerini onaylayıp imparatorluk başkanlığı düzeninde Bush’u bile geride bırakmış olan Obama’nın kazanması gerekir. Romney-Ryan ise onu da aşacaklar. Son ikisi seçilirse, ufukta yeni savaşlar da var.

İkinci Obama dönemi yepyeni bir muhalefet gerektiriyor. Sonraki atılım başka bir yazının konusu olabilir.
\t \t