Ne istediğini bilen çocuklar
İstanbul Kitap Fuarı, çocuklara kitapları sevdirmek için daha uygun koşulların yaratılması gerekliliğini ortaya koyuyor. Yayınevleri ise bu yıl çocukları odağına alan fuarın amacına ulaştığına dikkat çekiyor. Ne istediğini bilen çocuklar.
cumhuriyet.com.trBu yıl 31’incisi düzenlenen Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı, Türkiye’nin hemen her yerinden, ağırlıklı olarak çocuk ve genç okuyucuların katılımıyla sona erdi.
452 bin kişinin ziyaret ettiği fuar, çocuk ve gençlik edebiyatını odağına almasıyla ilginin gözle görünür bir biçimde arttığını da ortaya koydu. Biz de, fuarın iki tarafının, yayıncılar ve katılımcıların görüşlerine kulak verdik...
Can Çocuk Yayınları Genel Yayın Yönetmeni Samiye Öz, çocukların kitapla ilişkilerinde değişiklik gözlemlediğini söylüyor “İlişkilerinin arttığını, bilgilerinin genişlediğini fark ediyorum” Öz’ün bir vurgusu da çocuk ve gençlik kitapları yayımlamanın ciddiyetinin unutulmaması gerektiği: “Çocuk kitabı yazmak, çizmek, yayımlamak dışarıdan göründüğü kadar kolay değil. Biz bu konuda bir çeşit ‘bilgi havuzu’ oluşturmuş durumdayız. Yayın ekibimize destek veren, bilgilerini paylaşan uzmanlarla da çalışıyoruz.”
Günışığı Kitapları editörü Müren Beykan, bu yıl çocukları odağına alan fuarın, amacına ulaştığına dikkat çekiyor: “Çocukların merak ve heyecanla okudukları bilim kurgu, fantastik, polisiye türlerinin de edebiyat olduğunun kavranmasını, eğlenecekleri kitapları okumalarının onlara zarar vermeyeceğinin anlaşılmasını bekliyoruz. Bu yıl fuardaki çocukların çoğu ne istediğini çok iyi biliyordu, kararlıydı.”
Mavibulut Yayınları Genel Yayın Yönetmeni Fatih Erdoğan da bu yıl çocuk kitapları satışlarının arttığını belirtiyor. “Birkaç nedeni olabilir: Çocukların odak konusu olması, metrobüs, çıkardığımız yeni kitaplar... Belki hepsinin rolü oldu” diyen Erdoğan, çocuk edebiyatı alanında yaşanan güncel sorunları ise şöyle özetliyor: “Bilgisizlik, ciddiyetsizlik, samimiyetsizlik, yeteneksizlik.”
‘Çocuklar fuarı gezemiyor’
Biraz da standlardaki görevlilerin görüşlerine kulak veriyoruz. Onlar daha çok, fuar ortamındaki sorunlara dikkat çekiyor. Artemis Yayınları’ndan Ilgın Sönmez: “Çocuklar elbette albenili kapak görünce o kitabı almak istiyor, ama ebeveynler ile öğretmenler kitabın içeriğine bakıp son kararı veriyor.”
Bulut Yayıncılık’tan Mustafa Aksoy: “Öğretmenler -kimi zaman da ideolojik bir tavırla- öğrencileri belli başlı yayınevlerine götürüyor, öğrencinin yayınevlerini gezme, kitapları inceleme fırsatı kalmıyor. Zaten üzülerek görüyorum ki, lise çağına gelen gençler de gelişimlerine yararlı olacak türden yayınlarla ilgilenmiyor, daha çok görsel ağırlıklı kitaplar ilgilerini çekiyor.”
Ardından fuarın katılımcılarıyla konuşuyoruz. 9 yaşındaki ilköğretim öğrencisi Muhammed Eryılmaz, karnını doyuracak uygun bir ortam bulamamaktan yakınıyor: “Sabahtan beri fuardayız ve karnımız acıktı. Burada bir kola 5 lira, bir döner 10 lira. Öğretmenimiz bekleyin diyor ama daha ne kadar bekleyeceğiz?”
Aileler ve öğretmenlerle yaptığımız görüşmelerse, çocuklara kitapları sevdirmek için daha uygun koşulların yaratılması gerekliliğini ortaya koyuyor. Fuar alanı içerisindeki yeme-içme mekânlarının çeşitlendirilmesi, tuvalet sayılarının artırılması ile rehberlik hizmetlerinin sunulması; ilk ağızda akla gelenler.