Ne BAE'de Ne de Türkiye'de altın üretimi yapılmıyor ama ithalatta yüzde 1400'lük artış var
Türkiye altın ithalatının üçte birini, ihracatının beşte dördünü tek başına Birleşik Arap Emirlikleri ile yaptı. ‘Ne Türkiye ne de BAE altın üretiyor’ diyen ekonomistlere göre bu işte İran benzeri bir tuhaflık var!
Gamze BalAltın aldık, altın sattık!
İşin ilginç yanı ise ne Türkiye ne de BAE altın üretiyor ancak Türkiye’nin altın ithalatında da ihracatında da adres BAE’ye çıkıyor. Ekonomi Bakanlığı’nın verilerine göre Türkiye’nin BAE’e en çok sattığı ürün, (işlenmemiş) altın. BAE’den en çok aldığı ürün de yine açık ara (işlenmemiş) altın. Bu yılın ilk yarısında Türkiye BAE’ye 3.4 milyar dolarlık altın satarken, BAE’den 2.9 milyar dolarlık altın aldı. Yaşanan bu durum, Türkiye ile İran arasında 2013 yılında patlak veren “altın” ticaretini akla getirdi. Hatırlanacağı üzere İran, Türkiye ve Dubai (BAE) üzerinden altın ile ticaret yapılarak ambargonun delinmesi, İranlı işadamı Rıza Zarraf ile Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla’nın ABD’de tutuklanmasına kadar giden sürecin fitilini ateşlemişti. Söz konusu dönemde Türkiye’nin altın ithalatı İran ile rekor kırmıştı.
‘Normal değil’
Dört yıl aradan sonra 2017 yılında Türkiye’nin BAE ile artan altın ticareti, ekonomistleri, “Arkasında normal olmayan unsurlar var” düşüncesinde birleştirdi. Durumun ekonomi mantığıyla açıklanamayacağını ifade eden iktisatçı Prof. Dr. Korkut Boratav, İran’a geçmiş yıllarda uygulanan ambargoya benzer bir durumun yaşanabileceğine dikkat çekerken; BAE ile olan altın ticaretini, “Bu sonuçlar ve rekor, normal değil” diyerek değerlendirdi. Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu ise ithalattaki artışın iç taleple açıklanamayacağı görüşünde.
‘Bakanlık açıklama yapmalı’
Temmuz 2017’deki aylık bazlı altın ithalatının 2016’da gerçekleşen toplam altın ithalatına eşit olduğuna dikket çeken Altınbaş Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu, “Bu ithalat, Türkiye’nin altın talebiyle açıklanamaz” dedi. Kozanoğlu, “Türkiye’deki düğünler, yurttaşın altına olan talebi ya da herhangi başka bir ekonomik durum bu ithalatı açıklayabilecek seviyede değil. Ciddi olarak makro ekonomiyi etkileyecek bir durumdan bahsediyoruz. Maliye Bakanlığı ve Ekonomi Bakanlığı bir an önce bu duruma açıklık getirmeli” diye konuştu. Kozanoğlu, “BAE’ye dayalı olarak bu rakamlardan bahsetmemiz ‘bu ithalatın arkasında ne var’ sorusunu akla getiriyor” dedi. Altın ithalatının gelecek ayın ödemeler dengesini de ciddi etkileyeceğine değinen Kozanoğlu, şunları söyledi: “Öteden beri cari işlemler açığı veren bir ülkeyiz. Altın da devreye girince içinden çıkılmaz bir hal oluyor. Bir ayda böyle büyük bir sıçramanın gerçekleşmesi, döviz sorunu yaşayan bir ülke olarak Türkiye için risk.”
Temmuz 2017’deki aylık bazlı
altın ithalatının 2016’da gerçekleşen
toplam altın ithalatına
eşit olduğuna dikket
çeken Altınbaş Üniversitesi
öğretim üyesi Prof. Dr.
Hayri Kozanoğlu, “Bu ithalat,
Türkiye’nin altın talebiyle
açıklanamaz” dedi. Kozanoğlu,
“Türkiye’deki düğünler,
yurttaşın altına olan talebi
ya da herhangi başka bir ekonomik
durum bu ithalatı açıklayabilecek
seviyede değil.
Ciddi olarak makro ekonomiyi
etkileyecek bir durumdan
bahsediyoruz. Maliye Bakanlığı
ve Ekonomi Bakanlığı bir an
önce bu duruma açıklık getirmeli”
diye konuştu. Kozanoğlu,
“BAE’ye dayalı olarak
bu rakamlardan bahsetmemiz
‘bu ithalatın arkasında ne
var’ sorusunu akla getiriyor”
dedi. Altın ithalatının gelecek
ayın ödemeler dengesini
de ciddi etkileyeceğine değinen
Kozanoğlu, şunları söyledi:
“Öteden beri cari işlemler
açığı veren bir ülkeyiz. Altın
da devreye girince içinden çıkılmaz
bir hal oluyor. Bir ayda
böyle büyük bir sıçramanın
gerçekleşmesi, döviz sorunu
yaşayan bir ülke olarak TürkiHayri
Kozanoğlu ye için risk.”