Nazlı Ilıcak: Devletin üst katındakiler gibi ben de yanıldım

15 Temmuz darbe girişiminin ardından FETÖ soruşturması kapsamında tutuklanan gazeteci ve yazar Nazlı Ilıcak, "FETÖ’de itiraf edeyim ki yanıldım. Başka bir yapılanma karşımıza çıktı. Sadece benim değil, devletin en üst katından, Genelkurmayı’na kadar" ifadelerini kullandı.

cumhuriyet.com.tr

Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç, FETÖ soruşturması kapsamında Silivri Cezaevi'nde bulunan gazeteci ve yazar Nazlı Ilıcak'ı ziyaret etti. Ziyaretini Hürriyet'te yazan Türenç, Ilıcak'ın 15 Temmuz'dan önce ‘Gün gelecek yolsuzluğun, hukuksuzluğun da hesabı sorulur’ ifadesi yüzünden cezaevinde olduğunu söylediğini aktardı.

Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç'in Hürriyet'te yer alan yazısına göre Ilıcak şunları söyledi:
“İnanabiliyor musun, benim kimliğim teokratik bir darbeye uyar mı? Suudi Arabistan misali bir ülkede yaşayabilir miyim? Neden o adamın başımıza geçmesini isteyeyim ki! Çıldırmış olmalıyım. Sadece her zaman muhalif kimliğimle konuştum, yazdım. Kimsenin de düşmanı olmadım, karşısında konuştum. Bu duruşumla darbeye nasıl zemin hazırlayabilirim ki! Sadece muhalif gazeteci oldum. Bu süreçte herkes gibi ben de geç fark ettim. İtiraf ediyorum. Burnumun dikine gittim. Uyarılara da dikkat etmedim. Demokrattım. Dindar kesimlere hep duyarlıydım. Ama bu FETÖ’de itiraf edeyim ki yanıldım. Başka bir yapılanma karşımıza çıktı. Sadece benim değil, devletin en üst katından, Genelkurmayı’na kadar.

'YARGITAY'IN KARARI ÇOK AÇIK, OKUNMASI LAZIM'

Yazılarımda suç unsuru yok. Benim için FETÖ’cü olmamakla birlikte darbenin asli unsurlarından deniyor. 3 kez ağırlaştırılmış müebbetle yargılanıyorum. Oysa Yargıtay’ın kararı çok açık. Okunup görülmesi lazım. Cebir ve şiddet deniyor kararda. Oysa yazılarımda ve sözlerimde nerede? İşsizdim. Zaman gazetesine gitmedim. Bugün’de çalıştım. Bu yayın organları yasal izinliydi. Can Erzincan TV’nin sahibi bile suçlanmadı. Nasıl FETÖ’cü olabiliriz. Bu mantıkla herkes suçlu. Kısaca, hep dürüstçe davrandım, konuştum. Ama kaybettim. ByLock’um hiç olmadı. Banka hesabım da. Evimde 1 dolar da bulunmadı. Torunlarımı okullarına da göndermedim. Örgüt üyesi olmamakla birlikte darbeye zemin hazırlamak. Bu suçla tutuklandım.”

'MEKTUP YAZMAM YASAK'

15 aydır tutuklu olduğunu söyleyen ve güçlükle konuştuğu belirtilen Ilıcak, şöyle devam etti:
“Torunlarımı çok özledim. Onlar canlarım benim. Ama gelemiyorlar. İnfaz memurları ve polislerden ürktüler ilk geldiklerinde. 5 ve 12 yaşlarındalar. Şimdi gelemiyorlar. Kızım ve oğlum geliyor. 2 ayda bir açık görüş izni var. Mektup yazmam da yasak. Bu yasaklar terör suçlularına. Avukatımla da haftada bir kez görüşebiliyorum. Nasıl savunmamı yazacağım bu şartlarda?”