‘Nâzım’a Yolculuk’... Sergi, 22 Haziran’a kadar İş Sanat Kibele Galerisi’nde görülebilir
Nâzım Hikmet Ran’ın bilinmeyen yönlerini aydınlatan “Nâzım’a Yolculuk” sergisinde ustanın, Selanik’ten Moskova’ya, paşa konaklarından, Milli Mücadele’ye, Bursa Cezaevi’nden enternasyonele uzanan benzersiz yolculuğu bavullarla, eserlerle, belgelerle anlatılıyor.
Gülçin Gülan
Proje koordinatörlüğünü ve sergi metin yazarlığını Rûken Kızıler’in, küratörlüğünü Prof. Dr. Haluk Oral’ın, tasarımını ise Emre Senan’ın yaptığı sergide, Nâzım Hikmet’in Selanik’ten Moskova’ya, paşa konaklarından, Milli Mücadele’ye, Bursa Cezaevi’nden enternasyonele uzanan benzersiz yolculuğu bavullarla, eserlerle, belgelerle anlatılıyor.
Kitap, tablo, mektup...
Sergiye şairin farklı farklı attığı imzalarla tasarlanan kapıdan giriliyor. Köklere yolculuk, Oral’ın bir numara verdiği ilk kez sergilenen Nâzım’ın büyük büyük dedesi şair Müşir Mehmet Ali Paşa’ya ait izlerle başlıyor. Doğduğu 1902’den ölümüne kadar geçen 63 yıllık zaman diliminde şairin etkilendiği ve etkilediği, destek olduğu ya da destek gördüğü herkes, emek verdiği her şey sergide kitap, tablo, fotoğraf, mektup, gazete sayfası, afiş, obje ile betimleniyor.
Örneğin, annesi ressam Celile Hanım, sadece tablolarıyla değil 9 Mayıs 1950’de Galata Köprüsü üzerinde oğlunun serbest bırakılması için imza toplarken çekilen en güzel fotoğrafıyla, baba dostu Ahmet Emin Yalman gazetesi Vatan’da onun özgür bırakılması için yer verdiği 10 yazıyla, besteci Mesut Cemal şiirlerinden yaptığı bestelerle, babasının tablosunun hemen yanında oğlu Mehmet Hikmet “Gündüz Vassaf” tablosu ile yer alıyor. 1974 tarihli Fransa’da basılan bir afişte ise, baba ile oğulun imzası bir arada, Mehmet’in babasından ölene kadar nefret ettiği söylemlerini yalanlarcasına...
Oral, edebiyatçılarla tarihçi ve ressamları buluşturan sergiyi tanıtırken, “O kadar çok şey var ki, ilk defa sergilenen; Anneannesinin babası Müşir Mehmet Ali Paşa’nın 1878’de Almanya’da Berlin Kongresi’nde Osmanlı heyetinde bulunurken bir Alman gazetesinde yayımlanan şiiri ile R. Stöckhardt tarafından bestelenen notaları; şairin Kurtuluş Savaşı’nda yazdığı şiir; oğlunun yaptığı tablo...” diyerek her köşede anlatılacak çok şey olduğunu söylüyor.
Kızıler ise, “Tarihsel ve sanatsal bütünlük içinde köklerine yolculukla başlayan bu sergide Nâzım’a dair her şeyi anlatmak mümkün olamazdı. Katalog da hazırlanmadı. Onun yerine Haluk hoca dörtte birinde bu serginin yer aldığı bir kitap yazdı. İki hafta içinde kitap okurla buluşacak” diyerek çok yoğun çalıştıklarını ifade etti.
“Nâzım’a Yolculuk” sergisi 3 Mayıs Cuma gününden itibaren 22 Haziran’a dek ziyaret edilebilecek.