"Nazım Hikmet zaten itibarlıydı"
Türkiye'deki edebiyat örgütleri, büyük şair Nazım Hikmet'in yeniden Türk vatandaşlığına alınmasının bazı çevrelerce "iade-i itibar" şeklinde yorumlanmasına ateş püskürdü. Nazım Hikmet'in hükümetlerin de devletlerinde üzerinde bir şair olduğunu söyleyen örgüt başkanları, "Nazım Hikmet zaten itibarlıydı, itibar kazanan Türkiye Devleti oldu" görüşünde birleşti.
cumhuriyet.com.trBakanlar Kurulu'nda imzaya açılan Nazım Hikmet'in Türk vatandaşlığına yeniden alınması kararı farklı yorumları da beraberinde getirdi. Bazı çevreler, söz konusu durumu büyük şair için "iade-i itibar" olarak yorumlarken, edebiyat örgütleri bu yoruma tepki gösterdi.
PEN Türkiye Merkezi Başkanı Tarık Günersel, söz konusu kararla büyük bir yanlışın uzun bir sürenin ardından da olsa düzeltilmiş olduğunu söyledi. Nazım'ın Türk vatandaşlığa yeniden alınmasının "iade-i itibar" olarak yorumlanmasının son derece yanlış olduğunu savunan Günersel, "Nazım Hikmet zaten itibarlıydı, itibar kazanan Türkiye Devleti oldu" diye konuştu.
Günersel kararın, AKP hükümeti tarafından alınmasını ise "Bazı süreçlerin olgunlaşması ile bazı meyveleri toplamak AKP'ye terk edildi" şeklinde değerlendirdi.
"Türkiye şereflendi"
Türkiye Yazarlar Sendikası Başkanı Enver Ercan da kararı "alınması geç kalınmış ama sevindirici bir karar" olarak nitelendirdi. Nazım Hikmet gibi bir şairin evrensel düzeyde büyük bir şair olmasından kaynaklı, hükümetlerin de devletlerin de üstünde olduğunu söyleyen Ercan, "O nedenle biz onu vatandaşlığa yeniden aldığımızda şereflenen Türkiye oldu" diye konuştu.
Bunun tüm Türkiye'nin meselesi olduğunu ifade eden "O dönemde hangi hükümet olursa olsun, onun için çaba gösterildi, bundan evvel ki hükümetlerin de çabası olduğunu biliyoruz. Bu tek bir hükümete mal edilecek bir şey değil" dedi. Ercan, Nazım'ın vatandaşlığa geri alınmasının ardından şimdi sırada mezarının Türkiye'ye getirilmesinin olduğunun da altını çizdi.
"İtibar için sadece vatandaşlık yetmez"
Türkiye Edebiyatçılar Derneği Başkanı Gökhan Cengizhan ise, Nazım Hikmet için Türk vatandaşlığının geri verilmesinin yeterli olamayacağını savundu. Kararın "iade-i itibar" olarak değerlendirilmesini eleştiren Cengizhan şunları dedi: "Bu karar, hükümetin hesabına siyasal bir artı olarak geçmemelidir bu kadar. Zaten Nazım Hikmet'in yargılandığı davaların hükmü kalktığı için, 'iade-i itibar' edilmesi için Türk Vatandaşlığı vermek yetmez. Toptan onuru geri verilmelidir. Bu ülkede 1960'lı yıllarda şiirleri ancak gün yüzüne çıkabildi Nazım'ın. Nazım Hikmet'in birikimi olduğu gibi yeniden kazandırılmalıdır. Hükümet bu konuda dikkatli davranmalı ve samimi olmalıdır. Ancak bu kadar baskıcı, anti-demokratik bir iktidarın Nazım Hikmet'e itibarını iade edebileceğine inanmıyoruz."