NATO için tehdit IŞİD
NATO’da yapılan değerlendirmelerde, büyük oranda temizlenen ve gücünü yitiren örgütün tehdidinin devam ettiği görüşü hâkim.
Duygu GüvençTürkiye ile ABD arasında, Suriye’de öncelikli tehdidin ‘IŞİD mi PYD/YPG mi’ olduğu konusunda polemik devam ederken, NATO’da yapılan değerlendirmelerde, büyük oranda temizlenen ve gücünü yitiren örgütün tehdidinin devam ettiği görüşü hâkim. NATO Parlamenter Asamblesi (NATO PA) toplantılarına katılan CHP’li Utku Çakırözer, NATO için en önemli tehlikelerin başında IŞİD ve El Kaide’nin gelmeye devam ettiğini belirterek, “2017 yılında dünya çapında en fazla eylem yapan terör örgütü IŞİD. Tahminim küresel olarak 5 bine yakın saldırı yaptılar” dedi.
NATO PA’nın, Washington ve Brüksel’de bu ay düzenlenen toplantılarına katılan CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, IŞİD’in hala en çok eylem düzenleyen örgüt olduğuna ve tehdidinin devam ettiğine işaret etti:
“NATO için en önemli tehlikelerin başında IŞİD ve El Kaide gelmeye devam ediyor. Örgütün Suriye’deki “Halifelik’ dediği yapısı yok olma noktasına gelmiş olmasına rağmen eylem yapma kabiliyeti hâlâ sürüyor. 2017 yılında dünya çapında en fazla eylem yapan terör örgütü IŞİD. Kesin rakam açıklanmıyor ama tahminler küresel olarak 5 bine yakın saldırı yaptıkları yönünde”
Hem ittifak içerisinde hem de Batı ülkelerinde en çok yanıt aranan soruların başında ise Suriye’de 3 bini aşkın yabancı terörist savaşçının bundan sonra nasıl bir yol izleyeceği. Birçok ülke rehabilitasyon sürecini değerlendirirken, NATO’daki temel kaygı bu teröristlerin ülkelerine dönmesi ve saldırılarını orada gerçekleştirmeleri olasılığı.
Yalnız kurtlar işbaşında
Suriye’de oldukça küçük bir alana sıkışan IŞİD’in bundan sonra eylemlerini Suriye dışında sürdürmesinin beklendiğine işaret eden Çakırözer, “Merkezi bir yapı yok artık. Birçok ülkede yerleşik hücrelere eylem talimatları verilmiş. Onlar kendilerince uygun zamanlama ile saldırılar yapıyor” dedi.
İttifak içerisinde IŞİD’in hâlâ kişileri etkileme ve devşirme kabiliyetinin yüksek olduğuna işaret eden Çakırözer, “Bunun için siber alanı kullanıyorlar. Bu konuda özellikle kadınlar ve çocukların radikalleştirilmesi üzerinde yoğunlaştıkları gözlemleniyor. Saldırılarında ise drone ve İHA teknolojilerinin kullanıyor. Bunun da NATO için yeni tehdit türlerinden biri olduğu değerlendirmesi yapılıyor. Buna karşı önlemler geliştirilmesi gerektiği üzerinde duruluyor” dedi.
YPG için görüş birliği yok
Türkiye’nin tüm girişimlerine karşın, NATO ittifakı içerisinde YPG’nin bir terör örgütü olduğu konusunda görüş birliği yok ama Türkiye’nin, Suriye kaynaklı güvenlik tehdidi ittifak tarafından da benimseniyor. Öte yandan ABD-Türkiye arasında mekanizma oluşturulmasına yönelik varılan prensip kararı da ittifakta olumlu yankılandı. İttifak üyesi bir ülkenin üst düzey diplomatı, “İki müttefikin gerilimi azaltmak için yeni bir yöntem konusunda uzlaşması önemli ama Suriye savaşı sona erene kadar iki ülke arasında gerilim zaman zaman devam edecektir. Türkiye, Suriye’deki görüş ayrılıklarını, vize, konsolosluk ve hukuki süreçlere bağlamasıydı, gerginlik bu kadar artmazdı” değerlendirmesini yaptı.
Çakırözer, NATO karargâhında en çok konuşulan konuların başında Rusya-Türkiye arasındaki ilişkilerin geldiğine işaret ederek, şunları söyledi: “NATO’nun en tepe askeri ve sivil isimleri ‘Rusya’nın Suriye’de, Türkiye’ye yakın duruşunun ve işbirliğinin tek amacının Ankara ile Washington ve Ankara ile NATO arasında ciddi çatlak yaratmak’ olduğu düşüncesindeler. Bu yüzden de Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyindeki gelişmelerden ve YPG’ye ABD yönetimi tarafından verilen desteklerden duyduğu rahatsızlığın ve güvenlik kaygılarının mutlaka dikkate alınması gerektiğini düşünüyorlar. Ancak bu konuda ittifak üyesi ülkeler arasında tam bir görüş birliği yok.”
ABD’den ‘görüşelim’ teklifi
Ankara-Washington arasında tansiyonu düşürmek için düğmeye basılmasının ardından bu süreç, geçen hafta toplanan NATO PA’ya da yansıdı. Başında ABD’li Kongre üyesi Micheal Turner’ın bulunduğu heyeti Türk parlamenterlerle özel görüşme istedi.