"Nakit sermaye arttırımı için çalışıyoruz"

Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı Turan Erol, nominal değeri 1 YTL'nin altında olan şirketlere, nakit sermaye artırım imkanı sağlamak için çalıştıklarını söyledi.

cumhuriyet.com.tr

Türkiye Borçlanma Araçları Piyasası Çalıştayı'nın açılışında konuşan SPK Başkanı Turan Erol, piyasaların yoğun bir gündemi bulunduğuna dikkat çekerek, ''böyle dönemlerde başkalarının paketlerini beklemektense, ne yapabileceğimizi düşünmemiz gerekiyor'' dedi.

SPK Başkanı Erol, borsadaki 319 yatırım şirketinin şu an itibariyle hisse senedi fiyatlarının, nominal değerin altında olduğunu, bunların 150'sinin borsa değerinin altında olduğunu, diğerlerinin önemli bir kısmının da fiyatlarının düşük olduğunu anlattı.
Hisselerinin değeri nominal değerinin altında olan bu şirketlere, nakit sermaye artırımına geldiklerinde nasıl yardımcı olabilecekleri konusunda çalıştıklarını belirten Erol, ''biraz mevzuattan kaynaklanan katılıklar, biraz da piyasanın bunları pek bilmemesi nedeniyle yeterince kullanılamıyor'' dedi.

Erol, bu konudaki çalışma tamamlandığında nominal hisse değeri 1 YTL'nin altında olan şirketler için, nakit sermaye artırımı imkanı doğmuş olacağını söyledi.

Kredi piyasanın daraldığı bir ortamda, yerlerinde oturup beklemeyeceklerini yineleyen Erol, sermaye piyasalarını nasıl harekete geçireceği konusunda çalıştıklarını ifade etti.
Maliye Bakanlığı'nın yaptığı stopaj indiriminin çok önemli olduğunu ancak tek başına yeterli olmadığını belirten Erol, talep tarafını güçlendirmek gerektiğini, vergi boyutunda bir şeyler yapılabileceğini, SPK'nın halka arzda aldığı binde 2'lik payı bile KOBİ'ler için daha çok düşürmeyi düşündüklerini anlattı.

Erol, 4 bine yakın fon düzeyinde kurumsal anlamda yatırımcı olduğunu belirtti.

Sermaye piyasası tarafı olarak global krizden çıkardıkları derslere de değinen Erol, ''sermaye piyasaları olarak karamsarlığa gerek olmadığını düşünüyoruz. Kriz aslında bizim organize piyasada çıkmış değil. Krizin kaynağı daha çok türev piyasalarda. Sermaye piyasalarının geleceği bence organize piyasalarda. Olmazsa olmaz şart organize piyasalar'' diye konuştu.

 

Uygulamanın süresi 1 yıl uzatıldı

Seans salonu uygulamasına ilişkin düzenlemelere de değinen Erol, şöyle konuştu:
''Başlangıçta bu düzenleme bu amaçla yapılmadı. Brokerların işsiz kalması veya oradan çıkarılması gibi yanlış bir algılama oluştu. Kesinlikle böyle bir şey yok'' dedi.
Bu dönemde hiçbir brokerın, hiçbir piyasa katılımcısının mağdur olmasını istemediklerini belirten Erol, ''bu konuda değerlendirme yaptık. 1 yıl bu uygulamanın süresini uzattık. Amacımız yapılan işlemlerin ve piyasanın daha güvenli hale gelmesini sağlamak'' diye konuştu.

Erol, Türkiye Borçlanma Araçları Piyasası Çalıştayının açılışının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Türkiye piyasasında halka arzın maliyetinin yüzde 3,5-5 düzeyinde olduğunu belirten Erol, bir soru üzerine, kendi aldıkları payı 4'te 1'kadar düşürebileceklerini, diğerleri bu kadar düşürmese de maliyetin en azından yüzde 50 azalmasını planladıklarını anlattı.

Halka arzı olan şirketlerin kar dağıtımında vergi konusunda farklı muamele gördüklerini belirten Erol, bu konuda da düzenleme yapılabileceğini ifade etti.

Türkiye'de 4 bine yakın yabancı yatırımcı bulunduğunu belirten Erol, yabancı kurumları, finansmanı Türkiye'ye çekmenin önemine işaret etti.

Erol, yabancı finansman şirketlerini Türkiye'ye çekmek için kurumlar vergisi ve gelir vergisi konusunda bazı indirimler yapılabileceğini, şirketi burada kuruyorsa kurumlar vergisinden muaf olabileceğini belirterek, bu konuda Maliye Bakanlığı ile görüştüklerini söyledi.

Bir başka soru üzerine, Turan Erol, yurt dışındaki şirketleri Türkiye'ye çekmek için Türkiye ile yarışanlara göre bir değişiklik yapmak gerektiğini ifade etti.

''Kiminle yarışacağız? Vergi cennetleriyle mi benzer ülkelerle mi?''sorusuna Erol, şu yanıtı verdi:

''Şirketin burada kurulması demek, istediği her şeyi yapacağı anlamına gelmiyor. Benim düzenlemelerime tabi olacak. Kendi onayımızdan geçmemiş hiçbir enstrüman yapılmayacak.

Finansman şirketlerinin burada olmasında büyük fayda var. Benim şahsi görüşümü soracak olursanız; ülke borç mu almak zorunda? Yeterince karlı hale getirmezsem dışarıdan borç bulmam gerekecek. Bunun yerine orada vergi cennetiyle yarışmamızda hiçbir mahsur yok. Yabancı kurumsal finansman şirketini buraya getireyim, burada kurulsun, benim düzenlemelerime tabi olsun, sıfır vergi versin, benim denetimimde olsun. Bunu tercih ederim...

Buraya gelip bizim düzenlememize tabi olduğunda, esas katkıyı o zaman yapıyor. Bundan da korkmamamız gerekiyor.''

Erol, daha önce SPK Kanunu'nu AB ile uyumlu olarak tamamen yenilemeyi düşündüklerini, ancak bazı düzenlemeler ''uluslararası piyasalarda dezavantajlı duruma düşürür'' düşüncesiyle kanunun tamamını değil, bir kısmını değiştirmeye karar verdiklerini, mini bir paket üzerinde çalıştıklarını da söyledi.