"Müzik yapmak kaderimiz"
İngiltere'nin en sevilen indie-rock toplulukları arasında sayılan Mystery Jets, Phonem By Miller'ın son 2010 konseri için bu akşam İKSV Salon'da.
cumhuriyet.com.trSon albümleri “Serotonin” (Mutluluk hormonu) ile bu yılın en iyileri arasına adını yazıran grup, ilk kez İstanbullu hayranlarıyla buluşacak. Bu buluşmadan önce gitarist Blaine Harrison’a bağlandık.
-Klasik bir soru biliyorum fakat gene de sormak istiyorum. Grup nasıl kuruldu?
Çocukluğumuzun geçtiği 90’lı yılların ortasından itibaren grup kavramı kafamızda her zaman vardı. William ve ben daha çok ufak yaşlarda kaderimizin bir grupta müzik yapmak olduğuna inanıyorduk ve bu yoldaki rüyamız bizi nereye götürecek olursa olsun, onu mutlaka takip etmemiz gerektiğini düşünüyorduk. Geçmişe bakınca bu projeye “Chidden of Vision” olarak da adlandırabilirmişiz diyoruz ama sonuçta Mystery Jets’te karar kıldık. Fakat o zamanlar henüz 9 yaşında olan çocuklardık!
-Son albümünüzün “Serotonin” in konsepti nasıl ortaya çıktı?
Öncelikle şunu söylemem gerekir ki, bizim her zaman bir kuralımız vardır. Çalışmalarımızı konseptleştirirken acele etmeyiz. Çünkü yarattığınız şeyin tam anlamıyla ne olduğunu bilmeden kendinizi dar bir çerçeve veya başlığın içine hapsetmek son derece sakıncalıdır. Geçen Noel’den beri Serotonin kelimesi üstünde düşünmekteydik; kelimenin estetiği ve ne çağrıştırdığı eşit derecede önemliydi. Serotonin bir şarkının ismi oldu ancak daha sonra düşündük ki, bu albümün tamamına isim verecek kadar iddialı bir şey.
-İlk üç albümünüzle “Serotonin”i karşılaştırınca şarkılarınızda nasıl bir aşama kaydettiğinizi düşünüyorsunuz?
Bir iki ekleme dışında bu albümde kaydettiğimiz bütün şarkılar zaten stüdyoya girmeden çok önce aranje edilmiş ve kararlaştırılmıştı. Her zaman bir pazartesi sabahı stüdyoya girip yeni şarkılarımızı canlı olarak kaydetmenin ne kadar keyifli olabileceğinin hayallerini kurardık ve bunu Serotonin albümüyle gerçekleştirdiğimiz için çok mutluyuz.
-Son albümünüzdeki fotoğraflar çok güzel. Özellikle de albüm kapağı. Fotoğrafçınız kim?
Albüm kapağımızdaki resmi prodüktörümüz Chris Tomas’ın Güney Fransa’daki köy evinde çektirdik. Oraya bazı şarkılarımızın üzerinde çalışmak için gitmiştik fakat evin banyosuna gözümüz takıldı. Duvarlar gördüğümüz en güzel turkuaz rengine sahipti ve etrafa bir parıltı saçıyordu. Sanırım bizi harekete geçiren şey de buydu. Sonra üzerimizdekileri çıkarttık ve herkes farklı bir poz verdi. Henry Harrison orada olduğu için çok şanslıydık!
-2010 senesinin sonuna gelirken sizce yılın en iyi beş albümü hangileri?
Kendi albümümüzü de seçebilir miyim? Ne, hayır mı!? Tamam. (Gülüyor)
Gold Panda – Lucky Shiner, Deerhunter – Halcyon Digest, Julian Casablancas – Phrazes for the Young (Albümün 2009’un son aylarında çıktığını biliyorum fakat gene de listeme koymak istedim), Local Natives – Gorilla Minor, Warpaint - The Fool.