'Müzenin koşulları kabul edilemez'

Eski Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Eros Başı’yla ilgili İngiltere’deki müzenin öne sürdüğü koşulları değerlendirdi.

Selda Güneysu/Cumhuriyet

Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü, iadesini istediği Eros Başı tarihi eseriyle ilgili olarak, Londra’daki Victoria&Albert Müzesi’nin öne sürdüğü “Türkiye’nin, eserin yasal mülkiyetinin Londra’daki müzede olduğunu kabul etmesi” koşulu nedeniyle köşeye sıkıştı. Bakanlık, “eserin Türkiye’ye iadesiyle ilgili koşulu yumuşatma arayışı” içine girerken, eski Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, söz konusu koşulun kesinlikle kabul edilmemesi görüşünde. Çünkü Günay’a göre bu durumda tarihi eserler Türkiye’ye iade edilmez, olsa olsa bundan böyle “borç verilir”.

Kültür ve Turizm Bakanlığı kısa bir süre önce Almanya, ABD, Fransa, Danimarka ve İngiltere’deki müzelerden geri almak istediği eski eserlerin bir listesini yayımlamıştı ve bu listede söz konusu Eros Başı da bulunuyordu. Ancak Londra’daki Victoria&Albert Müzesi yetkililerinin, 1883’te İngiltere’ye kaçırılan Eros Başı’nı “eserin yasal mülkiyetinin Londra’daki müzede olduğunun kabul edilmesi” koşulunu öne sürmeleri bakanlığı zor durumda bıraktı. Eros Başı’nın iade talebi eski Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay döneminde de gündeme gelmiş ve müze yetkilileri Türkiye’ye aynı şartları sunmuştu. Ancak Günay döneminde söz konusu eserin bu şartlarda iade edilmesine bakanlıkça karşı çıkılmış ve “Türkiye’nin diğer tarihi eserlerle ilgili elini kolunu bağlar” gerekçesiyle koşul reddedilmişti.

 

‘Kötü emsal teşkil eder’

Günay, koşulun kabul edilmesi durumunda Türkiye’nin zor durumda kalacağını belirterek, şu açıklayı yaptı: “Bizim dönemimizde de yapılan böyle bir öneriyi geri çevirdik çünkü bu kötü emsal teşkil eder. Diğer müzeler de bize ait olan eserlerin mülkiyetinin kendilerinde olduğunu kabul etmemiz konusunda bu koşulu bize örnek gösterebilirler. Örneğin iadesini istediğimiz İhtiyar Balıkçı heykeli de var, onda da bu şartı koşabilirler. Sadece bir yerde koşul kabul ettik, Penn Müzesi’nde. Troya Hazineleri’nin Türkiye’ye iadesi konusunda, anlaşma maddesine, ‘Troya Hazineleri’nin ancak Türkiye’nin geri vermesi halinde iade edileceğini, geri verme zamanını da Türkiye’nin belirleyeceği’ ifadesini ekledik. Bir anlamda eserin edebi olarak Türkiye’de kalmasını garanti altına almak istedik. Sürekli ödünç verme yöntemini müzeler bir kaçış yöntemi olarak kullanıyorlar. Ancak böyle bir koşul eserin bizim tarafımızdan 5-10 yıl sonra onlara iade etme zorunluğunu doğurur. Bakanlığa tavsiyem eserin Türkiye’de sürekli kalmasını sağlayacak bir maddenin anlaşmaya konulmasıdır.”

 

‘Başka eser istemeyin de derler’

Günay, ayrıca koşulun kabul edilmesi halinde müzelerin “Bizden başka eser talep etmeyin” şeklinde şart koşabileceği uyarısında da bulunarak, “Göreve yeni başladığım sırada, Almanya Büyükelçileri, ‘Boğazköy Sfenksi’ni size verelim ama başka eser istemeyin’ demişlerdi. Ne yazık ki Avrupa müzelerinin envanterinde çok sayıda yasadışı yollardan Türkiye’den çıkarılmış eser var. Bu bizim elimizi kolumuzu bağlayacak bir öneridir. Victoria&Albert Müzesi de aynı şartı öne sürebilir. Nitekim bazı çinilerin de aynı müzede olduğu biliniyor. Tarihi eser getiriyoruz havası yaratılırken başka eserlerden vazgeçmek, eserin mülkiyeti hakkındaki itilafı sona erdirmemek uzun vadede Türkiye’nin yararına değildir” dedi.