Müyesser Yıldız: Artık sanık değil, iddia makamındayız
Gazetecilere Özgürlük Platformu (GÖP) tarafıından başlatılan 'Tanıklık Günleri'ne tutuklu gazeteci Müyesser Yıldız, oğlu aracılığıyla gönderdiği mektupla katıldı. Yıldız mektubunda, "Başbakanın yargıya güvenmediği bir ülkede, kimse benim güvenmemi beklemesin, savunma yapmamı istemesin. Biz sanık sandalyesinde değil, iddia makamındayız artık" ifadelerini kullandı.
cumhuriyet.com.trÇağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı önünde biraraya gelen gazeteciler ve tutuklu yakınları, “Hapisteki gazetecilere özgürlük” pankartı ile “Sustum sıra bana geldi”, “Cezaevinde gazeteci istemiyoruz” yazılı dövizleri taşıdı.
Kalabalık adına basın açıklaması yapan gazeteci Nedim Şener, “Bir zamanlar ‘Türkiye’de cezaevlerinde gazeteci yok, terör örgütü üyeliği ile suçlananlar var’ diyenler, biraz da mahcup sayıyı önce 6, sonra 8, şimdi ise 33’e kadar çıkardı. Ve biz tanıklık ediyoruz ki bugün cezaevlerinde 95 gazeteci tutukludur” dedi. Gazetecilerin sorununu çözeceği idida edilen üçüncü yargı paketinin de yetersiz olduğunu vurgulayan Nedim Şener, “Tasarı, sorun yaratan suç tanımları ve suçun unsurlarını değiştirmiyor. Tam tersine mevcut yasakları aynen koruyarak, kanuna eklenen geçici bir maddeyle ‘şartlı af’ getiriyor. Bu, gazetecilerin basın ve ifade özgürlüğünü kullanabilmesinin önündeki engelleri kaldırmıyor. Biz, gazetecilerin AİHM kararları çerçevesinde en aykırı görüşleri bile yayımlayabilmesini savunuyoruz. Yasakları aynen koruyup, mevcut dava, soruşturma ve infazları 3 yıl süreyle ertelemek gazeteciyi tamamen susturmak demektir” diye konuştu.
Azadiya Welat gazetesi çalışanı Ferhat Çiftçi’nin tanıklığını yapan meslektaşı Ali Kalik, “Bu ülkede hangi dilde yazıyorsanız yazın, doğru yazıyorsanız ‘örgüt üyeliği’ ile suçlanırsınız” ifadelerini kullandı.
Atılım Gazetesi yazarı Bayram Namaz için tanıklık yapan gazetenin editörlerinden Sıtkı Güngör ise Namaz’ın sosyalist kimliğinden dolayı defalarca gözaltına alındığını, işkenceye uğradığını ve 6 yıldır da tutuklu olduğunu söyledi.
OdaTV davasından tutuklu bulunan Müyesser Yıldız Uğur’un oğlu İlim Uğur da, annesinin gazetecilik mesleğine ilişkin tanıklıklarını anlattı. Annesinin gönderdiği mektubu okuyan Uğur, “AKP bizleri yargılama adına, yüz yılın hesabını görüyor. Gençleri, herkesi korkutarak sindirmeyi amaçlıyor” dedi. Uğur’un tanıklığını yapan gazeteci Ayşenur Arslan da Uğur ile Odatv davasında tanıştıklarını anlattı. Arslan, “Müyesser’in niye içerde olduğunu herkes biliyor. Herkes her şeyi biliyor. Kimileri ahlaksızca susuyor, kimileri ahlaksızca görmezden geliyor. Kimileri de bizim için içerde rehin tutuluyor. Biz onlara çok şey borçluyuz” diye konuştu.
Fotoğraf: Serkan Yıldız