Mutlu ve Topbaş'tan 'Doğa katliamı yok' savunması

İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu ve Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş bugün Taksim'de yaşanan olaylara ilişkin ortak basın toplantısı düzenliyor. Topbaş yaptığı açıklamada "AVM değil, bazı ağaçların taşınması söz konusu" sözü dikkat çekti.

cumhuriyet.com.tr

İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu'nun konuşmasından satır başlıkları;

İstanbulumuzda Taksim Meydanı’nda çalışmalarla ilgili bir süredir başlatılmış olan çalışmalar hepinizin malümu. Bu çalışmalar için mevcut işlerin süratle tamamlanabilmesi ve yayalaştırmanın vatandaşların kullanımına en uygun şekilde hazırlanabilmesi amacıyla İBB’nin yaptığı çalışmalar yoğun şekilde sürmektedir. Farklı görüşlerin tartışılması ortak düşüncemizdir. Taksim bölgesindeki yoğunluğumuz mayıs ayı yoğunlaşmıştır. Bugünde Gezi Parkı çevresinde yapılan çalışmalarla ilgili farklı asayişe ilişkin gelişmler yaşanmıştır. 

Bununla birlikte büyükşehirimizin yaptığı çalışmalarla zamanından önce tamamlanması gayretlerini takip ediyoruz.

Geçtiğimiz gün başlatılmış olan çalışmaların çerçevesinde farklı asayişe de ilişkin gelişmeler yaşanmış ve bu çerçevede sizleri hem asayiş boyutu ve yapılan çalışmaların mahiyeti konusunda bilgilendirme hususu hissedilmiştir.


Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ın konıuşmasının satır başlıkları
 
Sayın basın mensupları değerli İstanbullular, göreve geldiğimizden bugüne kadar yatırımlarımızın yüzde 55’ini ulaşıma yaptık. Bunu yaparkende kentin her noktasındaki çalışaalarımızı uzmanlarımızla beraber yapmaktayız.

 

Taksim’deki yayalaştırma çalışması, bölgedeki yoğun trafiği yer altına almak suretiyle yayalaştırmayla daha rahat hareketi sağlamaktı. Bu konuyla ilgili kararlayan belediye meclisimizde oy birliğiyle muhalefetinde destek verdiği proje olduğunu belirtmek istiyorum.

 

Bu projenin bu bölümüyle ilgili kurul onayı da var. Bu çalışmaları başlattık. Altı aylık süre içinde yoğun trafik altında yoğun hayat içerisinde çalışmalar sürdürülmeye çalışıldı. Şu anda büyük bir bölümünün tamamlandığını ifade etmek isterim.

 

'Bu ortamı istismar edenler var'

 

Üzücü olarak gördüğümüz Gezi Parkı içinde bazı vatandaşlarımızın samimiyetinden şüphemiz yok. Ağaçlara duyarlı olan insanların, acaba burada Topçu kışlası AVM’mi yapılıyor diye gelenler var, bu ortamı istismar edenler var. Siyasi rant bekleyenelr ar. Bunları birbirinden ayırmak gerekmektedir.


'Masum vatandaşlarımızın istismar ediliyor'

 

25 Mayıs Cumartesi gecesi müteahhit firmamız bu bölgede, Gezi Parkı’nın Divan Oteli noktasında, son noktasında duvarı biraz ötelemek için bir çalışma başlattı. Bu gerekliydi. Fakat yansımalar böyle olmadı. Bazı çevreler bunu istismar etmeye hazır olan insanlar, biz gezi parkımızı yok ettirmeyiz, topçu kışlasına karşıyız deyişleri oluştu. Masum vatandaşlarımızın istismar edildiğini gördüm.

 

Orada hoş olmayan bir takım yansımalar ortaya çıktı. Bunu tahrik edenlerin getirdiği bir olumsuzluk olarak görmekteyiz. Benden randevu talep eden Mimar Odası Türkiye Başkanı ve İstanbul Şube Başkanı ile birlikteydim. Ve beraber değerlendirdik. Siyasilerin bunları kullanmaya kalkmalarından korktuklarını öğrendiler.

 

Halbuki biz bu açıklamaları yapmıştık. Kamuoyuna iletmiştik demek ki bir yerlerde eksiklikler var. Bundan birkaç gün önce de yine bizim partimizin genel başkan yardımcılarından parti sözcümüz  Hüseyin Çelik, eski bakanımız da açıklamaları yapmıştı. Burada AVM ve Topçu Kışlası değil, bazı ağaçların taşınması ve kaldırılmasıyla ilgili bir çalışma yapmak zorunda olduğumuzu kendileri de ifade ettiler.

 

Topçu Kışlası ile ilgili kurudan geçen bir karar var. Henüz onunla ilgili proje çalışmaları var, kurula gidilmesi gerekiyor, itirazlasr, topçu kışlasının orada yapılıp yapılmaması konusunda elbet görüşler olacaktır. Demokeratik ülkenin gereği de budur.

 

Yalnız şunu da ifade etmek istiyorum ki, burada düşünülen yer etmek isteyen topçu kışlası, AVM ölçeğinde bir yapı değil esasında.  Burada bizim yaptığımız çok iyi niyetli samimi, gerçekten çevreci, insanlarımızın da istismar edildiği görüntüden üzüntü duyduğumu ifade etmek istiyorum.


Bir şeyi de burada bunları söyleyerek bitirmek istiyorum. Bir siyasi olarak bu kente hizmet etmeye çalışan biri olarak bu kente yanlış yapmamak bizim birinci hedefimiz. Bu kentte yaşayan insanların mutluluğu bizim arzumuz. Ama birileri bunu yanlış şekilde değerlendirip kullandırmakta. Samimi olan yurttaşların ve mağdur olanlara geçmiş olsun diyorum. Burada bunu gerçekten istismar eden, perde arkasınadn bu işi seyredenleri kınıyorum.

 

Vali Hüseyin Mutlu  

Taksim’de Gezi Parkı’nda toplanmış olan gruplarla ilgili, gerekse dün gece toplanmış ve bugün bunlarla ilgili müdahalede bulunulmuş olan gruplar sonucunda yaşanmış olan asayiş hadiselerinde, 11’i Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde, bir tanesin de Şişli Etfal Hastanesi'nde tedavi görmekte olan 12 kişi tedavi altındadır. Hepsine geçmiş olsun dileklerimi iletmek istiyorum.

 

Şüphesiz ki şehrimizde istediğimiz en önemli şey güvenlik bir huzurdur. Türk emniyet teşkilatı vatandaşımızın güvenliğini tesis etmekle ilgili görevlidirler. Fakat bu yaşanmış olan olaylarda, yaralanmış olan muhtelif şekillerde gerek kafa travması gerek kol ve ayak travması gerekse kullanılan gazdan etkilenmek suretiyle almış oldukları travma sonucunda 12 yurttaşımıza şifa dileklerini iletmek istiyorum.

 

Bunlardan bir kişinin travma nedeniyle ameliyatı yapılmış ve yoğun bakımda da bakımı devam etmektedir. Bunun dışındaki hastalarla ilgili süreci hastanelerimiz kısa süre içinde taburcu edilecekler şeklinde tarafımıza bildirmişlerdir. Ama yoğun bakımdaki kişinin de fas uyruklu ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı bir hanım olduğunu ifade etmek istiyorum.

 

Ayrıca bu olaylarda bir gazetecinin de travma ve gaz nedeniyle etkilendiği ve şu anda sağlık durumunun iyi olduğunu özellikle paylaşmak istiyorum. Ayrıca bu olaylarda bir gazetecinin de travma ve gaz nedeniyle etkilendiği ve şu anda sağlık durumunun iyi olduğunu özellikle paylaşmak istiyorum. Gezi Parkı’nda toplanan grupların ağaca doğaya sahip çıkma taleplerinin ifade hürriyeti noktasında şüphesiz ki değeri anlamlıdır.

'Doğa katliamı söz konusu değildir'

 

Fakat sayın başkanımızın ifade ettiği gibi ortada bir doğa katliamı söz konusu değildir. Bu konuyla ilgili yapılanlar da net şekilde paylaşılmış ancak iyi niyetli, gerçekten çevresel niyetlerle insanların arasında bu grupların göstericilerle birlikte kullanılmak ve emniyet güçleriyle güvenlik güçleriyle arzu edilmeyen bir ortama sürüklenmesi nedeniyle yoğun gayretler izlenmiş ve bunun sonucunda bölgede bölge de güvenliğin temini sağlanması için zaman zaman müdahaleler olmuştur.

 

'Taksim’e gelmek isteyen yurttaşlarımızın dikkatli olmalı'

 

Arzumuz şudur bu alanda mevcut kamu düzeni istifade etmek isteyen bütün İstanbulluların huzur ortamına ulaşsın. Şu an itibariyle bir olumsuzluk bulunmamaktadır. Özellikle sayın Büyükşehir Belediye başkanımızın açıklamalarıyla, doğa katliamı yapıldığı şeklinde samimi duygularla Taksim’e gelmek isteyen yurttaşlarımızın dikkatli olmaları ve verilen bilgiler doğrultusunda değerlendirmelerini rica ediyorum.


Soru - Cevap


Yayalaştırma projesi muhalefetin de desteğiyle geçti. Hem onay verip, hem meydanda bulunmalarına ne diyorsunuz?
 

 Maalesef burada CHP grubunun belediye meclisimizde bu yayalaştırmaya destek vermesine karşın, parlamentoda görev yapan CHP’lilerin kalkıp gelip burada bu ortamı rant devşirme adına yaptıkları eylemi doğru bulmuyorum.

Buraya gelmeden görüştüğüm Mimar Odası Genel Başkanı ve Şube Başkanı rahatsız olduklarını söylediler. Demokratik hak olarak eylemler olabilir. Bunlar kendilerini ifade edebilirler. Burada bir eksiğimzi şu. Demek ki daha iyi anlatmak gerekiyordu.


'Samimi vatandaşlarmız etkilendi'

Burası bir yol çalışması. Birilerinin kullandığı gibi Topçu Kışlası'nın inşaatı değil. Artı kaldı ki bir çok insan özellikle teknik adamlar bilirler ki o nokta Topçu Kışlası'nın taban alanında değil.

Topçu Kışlası İstanbul Sanat Galerisi diye bildiğimiz bir bölüme kadar gelen bir yapı değil Topçu Kışlası yapıldığı takdirde. Burasının hiçbir alakası yok.

Tabi ağaç bir canlı bir hayat. Biz her ağaca değer veriyoruz. Bir yanlış değerlendirmeyi birileri yaptı. Samimi vatandaşımız da bundan etkilendi.

Tam turizm sezonunda yaşanan bu olaylar turizmi nasıl etkileniyor? Buradaki ağaç sayısı çok az. Evet ihtiyaç var ama sizin amacınız burayı bir sembol haline getirmek mi?
 

Tabi ki turizm mevsimi artı dünyanın herhangi bir noktasındaki herhangi bir olay dünyanın her yerinde izlenmekte. Biz istanbul’un bunu hak etmediğini düşünüyoruz. Üçüncü havaalanı ile ilgili biliyorsunuz beş nokta aks vardı, maden ocaklarının bozulmuş alanları tercih edilmek suretiyle ağaç kesimini minimize etme adına düşünülen alanlardı.
 

Karşılığında, temel atma töreninde Başbakanımız bahsetti. İki milyarın üzerinde ağaç dikilmiş. Biraz nostalji olsun diye geçmiş filmleri izlerken, tekraren izlerken arka fondaki İstanbul Boğazı'nı izliyorum. Kupkuru bir Boğaz. Benim çocukluğumdaki İstanbul’dan bugün daha yeşil.

 
Gözaltı var mı?

Meydanda herhangi bir müdahale yok. Çok farklı bilgiler işleniliyor. Ama gerek Taksim Meydanı'nda Gezi Parkı alanında herhangi bir müdahale söz konusu değil. Bunları devam ettirme gayretinde olan, bu konuları kendi hedefleri için istismar etmeye çalışan grupların, geniş kitlelerimizi kullanarak, onları olumsuz yönde etkileme çabaları devam etmektedir.

 
'Gözaltı sayısı 63' 

Orada tabi şunu tekrarlamamda fayda var. Biz bu grupları tanıyoruz. Hedeflerini de biliyoruz. Hedeflerinin doğa sevgisi olmadığını da biliyoruz. Kimsenin duygusunu tartacak değilim. Ama geniş kitlelerin bu konuyla ilgili meydana gelen, sevgili gençlerin halkımızın beklentileri olan düşüncelerinin ötesinde, bir takım grupların özellikle halkları istismar ederek çok stratejik çaba içinde olduklarını paylaşmak isterim.
 

Sevgili gençlerimizin, sırtına çantasını almış, İstanbullu bir birey, yurttaş olarak ifade etmek üzere oraya toplanan vatandaşlarımızın, arka tarafta onları istismar eden yapıların olduğunu bilmeleri lazım. Gözaltı sayısı son olarak 63’tür.
 

Sabah saatlerinde hiçbir uyarı yapılmadan müdahale edildiği şekilde iddialar var?
 


Tabi iddia değerlendirmesi konusunda değerli buluyorum. Biz müdahaleden önce müzakereci dediğimiz birimler tarafından, bu işin müzakeresini yapmak ve gösterilerini bitirmeleri konusunda bilgilendirmeler yapılır. Bu uyarılar anonsla da duyurulur. Suyla müdahale genel prensimizdir. Buna rağmen netice alınamadığı görülürse, farklı uygulamaları da bunların içerisinde artan oranda kuvvet kullanımına yönelinir. Emniyetin halkıyla karşı karşıya gelmesi, böyle bir olayın vuku bulmaması herkesin yüreğinde vardır.

'Bu çocuklar bu memleketin çocuklar'


Bu çocuklar bu memleketin çocukları. İnsanların huzuru için görev başında. Yeri geldiğinde şehit oluyorlar, gazi oluyorlar. O nedenle halkının emrinde hizmetinde. Saatlerce uykusuz görev yapıyorlar. Bu müdahale yöntemlerinin hiçbirini de arzu etmiyorlar.

Göstermiş olduğumuz bütün gayrete rağmen yine 12 insanın yaralanmasını gerektirecek bir tablo ortaya çıkmıştır. Ama ortada gerçekten iddia edildiği gibi bir doğa katliamının farklı bir takım inşaatların olması söz konusu olmayan ortamda, müthiş bir iddia adeta provokatif eylemle başbaşayız. Büyük bir kısmını tenzih ederek söylüyorum, onlarla aynı duyguları paylaşıyoruz. Ağaç konusunda, doğa konusunda aynı samimi duyguları paylaşıyoruz.

Halkın orada oturmasına neden müdahale edildi?

Biz oradaki oturmayla ilgili, siz de biliyorsunuz iki akşam bir şey demedik. Ama oturduğunuz yerde gösteriye devam ettiğiniz takdirde, elbette ki hukukun içinde bir pozisyon alınması lazım. Kanunu açınız. Mevzuatta bunu düzenliyor. Umuma açık yollar, parklar genel yollar parklar bu alanlarda hiçbir şekilde yapılamaz. Biz çok net olarak hukuki duruşumuzu bir gösteriyoruz.

Bu ifadeleri kullanan emniyet güçlerimize yüzlerce kişi saldırmıyor evet ama özellikle saldıranlar var. Bunlar kimler? Ben bütün katılımcılar için bu iddiada bulunmuyorum. Bu şehrin yeşili doğası ağacı böceği ve insanı elbette ki çok değerlidir kutsaldır. Bunun incitilmesi kadar bizi incitecek bir şey olmaz. Bunların hepsi bu gösterici gruplarının içinde bulunan ya da bulunmayan bizim insanımızdır.