Müslüman, eşcinselliği hor görmez

Hayrettin Karaman’ın toplumda ahlak ve namusun bozulmasıyla ilgili evrensel ölçülere göre değerlendirme yapması gerekir

Süreyya Su

İlahiyatçı Hayrettin Karaman, LGBTİ Onur Haftası’nın Ramazan günlerine denk gelmesini vesile kılarak bir görüş beyan etmiş. “Bu ülkenin düzeni laik, seküler, liberal, demokrat vs. olabilir; ama kimse unutmasın ki halkımızın kahir çoğunluğu Müslümandır, eşcinselliği ahlaksızlık olarak kabul eder, eşcinseller kendilerini açıklayarak namuslu ve onurlu insanların arasına katılamazlar. Yaptıkları ‘kabahat’ yüzkızartıcı bir fiil olarak tiksinti ile karşılanır” demiş.

İslam eşcinselliğe hoş bakmıyor; bu anlaşılabilir. Eşcinsellik, yaygın ve olumlanır olduğu Antik Yunan’a dayanan Batı toplumlarında bile 21’inci yüzyılda hala tartışılan ve yeni yeni “sorun” olmaktan çıkan bir kültürel kategori. Ama İslam’ın eşcinselliği, sosyolojik ve kültürel olarak hor gördüğünü söylemek de doğru değil. Bugün “queer teoloji”nin İslam coğrafyasındaki Müslümanların gündemine gelmesi uzak değil.

Bunlar tabii ayrı tartışma konusu. Burada Karaman’ın beyanındaki bazı sorunlara değineceğiz.

Cübbeli’den de geride

Karaman, özellikle kapitalist dünyada Müslümanların sorunlarını çözmek ve onların dindarlıklarına halel getirmeden kapitalizmin gerekleriyle bağdaşmalarını sağlamak uğruna yaptığı içtihatlarla İslam düşüncesine, özellikle fıkıh alanında önemli katkılar yapmıştır. Fakat konu modern seküler dünyada Müslümanların sorunlarına ve ihtiyaçlarına cevap üretmek olunca nedense bir tutukluk ve tutuculuk gösteriyor.

Örneğin“yolsuzluk başkadır, hırsızlık başka” diyerek yolsuzluğun hırsızlıktan münezzeh olduğu gibi bir imada bulunurken, eşcinsellerle ilgili olarak Cübbeli Ahmet Hoca’nın gösterdiği özenin bile yanından geçmiyor. Gelenekçi Ahmet Hoca, eşcinsel ve travestileri hor görmememiz gerektiği hususunda çevresindekileri uyaran bir yere gelmişken, modernist Karaman bilakis onları hor görmeyi ve aşağılamayı tavsiye ediyor.

Karaman sıklıkla kendisinin görüşlerinden istifade eden siyasilerin bile iftar ve diğer programlarında başköşeye çağrılanlardan birinin Bülent Ersoy olduğunu görürse toplum gerçekliğini ve ihtiyaçlarını daha iyi anlayabilir. Üstelik İslam toplumlarında eşcinselliğin, hiç öyle gizli saklı olmadan, nasıl var olageldiğiyle ilgili tarihsel ve sosyolojik bilgilere bakarsa, bunun kültürel bir fenomen olduğunu görecektir.

Asıl kabahat hırsızlık

Karaman Hoca’nın toplumda ahlak ve namusun bozulmasıyla ilgili evrensel ölçütlere göre değerlendirme yapmasını beklerdik. Haddimi aşarak eşcinsellerle ilgili beyanında şu kelime değişikliğini yapmasını öneriyorum; “... kimse unutmasın ki halkımızın kahir çoğunluğu Müslümandır, “hırsızlığı” ahlaksızlık olarak kabul eder, “hırsızlar yaptıklarını gerekçelendirerek” namuslu ve onurlu insanların aralarına katılamazlar, yaptıkları ‘kabahat’ yüzkızartıcı bir fiil olarak tiksinti ile karşılanır”.