MÜSİAD: Gökçek'in saat kuleleri değersiz

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD), “2023’e Doğru Kültür Politikaları” başlıklı araştırma raporunu bir basın toplantısıyla tanıttı. MÜSİAD’ın Genel Merkezi’nde düzenlenen toplantıya Kültür ve Turizm Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un yanı sıra raporun yazarı Doç. Dr. Mehmet Akif Kireçci ve MÜSİAD Genel Başkanı Nail Olpak da katıldı. 

Olpak, MÜSİAD’ın işadamları topluluğu olmasına rağmen entelektüel hayata dair raporlar hazırlamaya da gayret ettiklerini belirtti. Kireçci raporun “Şu anda gerek yok” diyerek yarısını attıklarını belirtirken tiyatro, sinema gibi görsel sanatları raporun dışında tuttuklarını, “Oralarda da söylenmesi gereken çok sözler var, biz bunu kısıtlama kararı aldık” diye konuştu.
Kireçci bunun sebebini ise “Dipsiz bir kuyuya dönüşecekti. Onlar ayrı bir çalışma olarak devam etsin dedim. Devlet bu konulara yardım edecekse ideolojik değil sanatçıyı öne çıkararak, sanatçıyı Türkiye’nin bir aktörü olarak bakmalıdır diye temel bir felsefemiz var. Tamamen teknik nedenlerden... 50-60 sayfa olarak başlayan macera 220 sayfayı buldu. Daha da fazla arttırmayalım, o apayrı bir konu. Bana ait bir konu değil ama tekrarını yaparız diye umuyorum” sözleriyle anlattı.

 

Avrupa kültür emperyalizmine dikkat!

 

Son 13 yıldaki maddi kalkınma seviyesinin kültürü arkasından sürüklemediği söyleyen Kireçci, Türkiye’de mimariyle ilgili sorunlar olduğunu belirtirken “Melih Gökçek Ankara’da her köşeye saat kuleleri yapıyor. Muhtemelen onun inandığı bir şey vardır, o kuleler şimdi de değersiz, 50 yıl sonra da değersiz olacak. Bunların mimarları kim, hangi felsefeyle yapıldı, neden o köşe seçildi bilmiyoruz” diye konuştu. Bir milletvekili grubuna hitap ederken “İstanbul’un siluetini bu iktidar döneminde yok ettiniz” dediğini, onların da “Ama denizden bakınca kötü görünmüyor” dediklerini anlatan Kireçci “İşin üzücü tarafı, bunlar başka dönemlerde olsaydı her yerde eleştiri olurdu, şimdi eleştiri de çıkmıyor” dedi.
Bir soru üzerine MÜSİAD Başkanı Olpak raporla üyelerinin ana hatlarıyla bu rapor doğrultusunda hareket etmelerini beklediklerini belirtti.
Basın toplantısında konuşan müsteşar Dursun “Bizde sadece Amerikan değil Avrupa kültür emperyalizmi de var. Bana göre en tehlikelisi kültürsüzleştirme. Emperyalizmin içinde kültüre de razıyız ama kültür yok oluyor. Kültürel değerlere ve kültürel birikime pirim vermeyen bunu revaçta tutmayan bir anlayış var. Belediyelerdeki seçimlerden sonra imar komisyonlarına birçok başvuru olurken kültür-sanat komisyonlarına kimseyi bulamıyorlar” eleştirilerinde bulundu.

 

'Dergi çıkarın ama siyasi olmasın'

 

Dursun, şehir dergilerine destek verdiklerini söylerken “Oraların zanaatkârlarını, sanatkârlarını tanıtsınlar, ama politika yapmasınlar. Türkiye nasıl kurtulur diye geldiklerinde destek yok. Biz sanat ve kültüre bu küçük çevremizde nasıl destek veririz derlerse başımızın üstünde yerleri var” diye konuştu.

Raporun Kültür Bakanlığı’na da gönderildiği öğrenildi.