Münih Güvenlik Konferasında tema terör

Afganistan Devlet Başkanı Hamid Karzai, 47. Münih Güvenlik Konferansında yaptığı konuşmada, tüm ülkelerin çabalarıyla Afganistan'da büyük gelişmeler sağlandığını ve bu gelişmeler için birçok ülkenin kurbanlar verdiğini belirterek, bu ülkelere yardım ve desteklerinden dolayı teşekkür etti.

Afganistan'ı dolaşırken ülkedeki güvenlik yapısının çok iyi bir hale geldiğini gördüğünü, ancak çabaların ve terörizme karşı mücadelenin sürdürülmesi gerektiğini ifade eden Karzai, "Dünyayı terörizme karşı korumak için kendimizi yenilememez lazım" dedi.
Ülkesine büyük yardımlar yapıldığını, ancak koordinasyonun her zaman iyi olmadığını kaydeden Karzai, ülkesindeki güvenliğin 2014 yılında tümüyle Afgan hükümetine devredilebilmesi için gerekli kaynağın sağlanması ve özellikle yoksul gençlerin ve kadınların desteklenmesi gerektiğini söyledi.

Almanya Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle de, Afganistan'ın ekonomik açıdan güçlendirilmesine ve bağımsız bir adalet sistemi oluşturulabilmesi için müttefik ülkelerin birlikte çalışmasının önemine vurgu yaptı.

Westerwelle, 2014 yılında güvenliği tümüyle Afgan makamlarına devrettikten sonra da Almanya'nın Afganistan'daki sorumluluğunun sona ermeyeceğini, bu ülkeyi desteklemeye devam edeceğini belirtti.

Mısır'daki gelişmelere de değinen Westerwelle, bu ülkedeki demokratik gösterileri desteklediklerini ve barışçı bir diyalog istediklerini ifade ederek, "Akılcı davranırsak kültürlerin çatışması yerine aydınlanmanın küreselleşmesini yaşayabiliriz" dedi.
Westerwelle, Mısır'ı kimin yöneteceğine sadece Mısır halkının karar verebileceğini tekrarlayarak, "radikal dincilerin bu gösterileri fırsat bilip, bundan faydalanmasının önlenmesi gerektiğini" kaydetti.

Konferansa katılan Fransa Dışişleri Bakanı Michele Alliot-Marie, dünyada barış ve istikrarın sağlanabilmesinin tüm ülkelerin birlikte çalışmasıyla mümkün olabileceğini ifade ederek, Avrupa ülkelerinin krizlerin önlenmesine önemli katkılar sağladığını söyledi.
Ekonomik krizin Avrupa ülkelerinde bütçe kısıtlamalarına yol açtığını hatırlatan Alliot-Marie, yine de bu ülkelerin kendi kabuğuna çekilmemesi ve dünyada yaşanan olayları gözardı etmemesi gerektiğini belirtti.

Gürcistan Devlet Başkanı Mikail Sakaşvili ise "2008 yılındaki Rus işgalinin, krizlerin nasıl savaşlara dönüşebileceğini gösterdiğini" ifade ederek, bu tür krizlerin görmemezlikten gelinmemesi uyarısında bulundu.

Saakaşvili, "Rusya'nın bu işgalden stratejik bir çıkar sağlamadığını", ayrıca Gürcistan'ın küçük bir devlet olmasına rağmen enerji hatları için alternatif bir ülke olduğunu söyledi.
Her zaman diyaloğa hazır olduklarını ve barışın sadece diyalog ile sağlanabileceğini kaydeden Sakaşvili, Avrupa ülkelerinin ve ABD'nin çabalarının barış için çok önemli olduğunu belirtti.

Gürcistan lideri Sakaşvili, Afganistan'da istikrarın sağlanması için bir rol üstlenmeye hazır olduklarını ifade ederek, ISAF'a daha fazla asker vermeyi önerdiklerini sözlerine ekledi.