Münevver davasında tanıklar dinlendi

Münevver Karabulut cinayetine ilişkin, Cem Garipoğlu, babası Mehmet Nida Garipoğlu ve annesi Tülay Makbule Garipoğlu'nun da aralarında bulunduğu 7 sanığın yargılanmasına devam edildi.

cumhuriyet.com.tr

Bakırköy 4. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuksuz sanıklar Habib Kurt, Mehmet Karakayalı, Ahmet Batur, Tülay Makbule Garipoğlu, Hayyam Garipoğlu, Mehmet Nida Garipoğlu ve tutuklu sanık Cem Garipoğlu katıldı. Duruşmada, Münevver Karabulut'un annesi Nagihan, babası Süreyya ve kardeşi Enver Karabulut hazır bulundu.

Duruşmada söz alan Karabulut ailesinin avukatı Rezan Epözdemir, mahkeme heyetinin tarafsızlığını yitirdiğini, Adalet Bakanlığına şikayette bulunduklarını ve soruşturma başlatıldığını kaydetti.

Mahkeme heyetinin alacağı her kararın tarafları tatmin edemeyeceğini, yargılamanın sağlıklı yürütülemeyeceğini ileri süren Epözdemir, ''7 aydır, adli emanetteki delilleri alamıyoruz. Deliller olmadan yargılama yapıldı ve sanıklar tahliye edildi. Olayın üzerinden 1,5 yıl geçmiş ve biz hiçbir delili görmeden ağırlaştırılmış müebbetle yargılanan kişiler tahliye ediliyor. Biz mahkeme heyetinin, adalet duygusunun zedelenmesi için kendiliğinden çekilmesini talep ediyoruz'' diye konuştu.

Duruşmaya kısa bir süre ara veren mahkeme heyeti, bu talebi değerlendirdikten sonra reddetti.


Tanıklar

Duruşmada daha sonra tanıkların dinlenmesine geçildi. Tanık Mehmet Ali Dursun, taksicilik yaptığını, arabasına binen müşterileri istedikleri yere götürdüğünü belirterek, ''Bu nedenle sanıklardan hangisinin ne zaman nereye götürdüğümü tam olarak hatırlamıyorum. Taksiye günde onlarca kişi biniyor, hatırlamıyorum. Yapılan incelemelerde benim plakam görüntülenmiş'' dedi.

Taksi şoförü Ahmet Nalbant ise taksi durağında bir müşterinin araması üzerine Garipoğlu ailesinin villasına gittiğini, villanın önünde 5-10 dakika bekledikten sonra Cem Garipoğlu'nun villadan çıkarak taksisine bindiğini aktardı.

Garipoğlu'nun Kancay Çarşısı'na gitmek istediğini dile getiren Nalbant, ''Mc Donalds'ın önünde indi. İndiği yer nalbura 300-500 metre uzaklığındaydı. Üzerinde herhangi bir şey yoktu. Tahminen saat 10.00-11.00 arası olabilir'' diye konuştu.

Taksi şoförü Cengiz Çeviren de olay akşamı Cem Garipoğlu'nun taksisine binmek istediğini, yanında kısa boylu birinin olduğunu kaydetti.

Çeviren, ''Yanındaki kişi Cem'i 'Yakalanırsın' diyerek kolundan çekti. Daha sona 2'si karşıya geçerek, başka bir arkadaşımın aracına bindi. Arabasına bindikleri taksici arkadaşımdı. Daha sonra arkadaşımla karşılaştım. Arkadaşım, Büyükçekmece'de bir yere götürdüğü Cem'in çok tedirgin davrandığını söyledi'' dedi.

Tanıklardan avukat Ahmet Ferdi Çardaklı da Garipoğlu şirketlerinin hukuk işlerine baktığını, bu nedenle sanıklarla ve avukatlarla cinayetle ilgili fikir alışverişinde bulunduklarını bildirdi.
Söz alan avukat Epözdemir, tutuksuz sanıklardan Ahmet Batur'a, Çardaklı'nın kendisine ifadesini değiştirmesi konusunda baskı yapıp yapmadığının sorulmasını istedi.

Soru üzerine Batur, avukat Çardaklı'nın cezaevine gelerek ifadesini değiştirmesini istediğini söylediğini, ancak herhangi bir baskı yapmadığını belirterek, ''Hayyam Garipoğlu'nu gördüm şeklindeki ifademi değiştirmemi istedi. Ben bunu kabul etmedim. İfademin arkasındayım. Bana, ifademi değiştirmesi karşılığında herhangi bir para teklifinde bulunmadı'' yanıtını verdi.

Dinlenen diğer tanıklar da olay günü Nida Garipoğlu ile Avcılar'daki ofisinde 18.00-21.30 saatleri arasında görüştüklerini belirtti.

Sanık Nida Garipoğlu da olay günü tanıklarla Avcılar'daki iş yerinde görüştüğünü, binaya 5-6 sene önce kamera sisteminin kurulduğunu, ancak sistemin kayıtları 7 gün tutuktan sonra sildiğini söyledi. Kameraların sağlıklı çalışıp, çalışmadığını bilmediğini kaydeden Garipoğlu, olaydan sonra kayıtılarda bir inceleme yapılıp yapılmadığını bilmediğini aktardı.

Bunun üzerine söz alan Münevver Karabulut'un annesi Nagihan Karabulut, olaydan sonra holdingin önünde gösteri yaptıklarını ve binada kamera sisteminin olduğunu gördüklerini bildirdi. Karabulut, Hayyami Nida ve Tülay Makbule Garipoğlu'nun tekrar tutuklanmalarını istediklerini dile getirdi.

Avukat Epözdemir, tanıkların çelişkili ifade verdiğini, Ahmet Ferdi Çardaklı'nın sanıkları cezaevinde ziyaret ederek suç delillerini karartma ve görevi kötüye kullanma suçunu işlediğini ifade ederek, gerekli suç duyurularının yapılmasını istedi. Epözdemir, mahkeme heyetinden şunları talep etti:
''Ayrıca adli emanette bulunan kayıtları eşyaları biz de incelemek istiyoruz. Holding binasının giriş çıkışlarında kamera kayıtlarının bulunup bulunmadığı tespitini ve varsa TÜBİTAK tarafından incelenmesini istiyoruz. Villadaki kamera kayıtlarının da incelenmesini istiyoruz. Deliller toplandıktan sonra olay yerinde keşif yapılmasını, CD'lerin bir pojektörle duvara yansıtılarak izlenmesini ve izlenme esnasında görüntüler üzerinden açıklama yapmak istiyoruz. Villanın arka kapısındaki kameraların kırık olup, olmadığının belirlenmesini talep ediyoruz.''

Mahkeme heyeti, olay yeri CD'sinin 15 Eylül'de duruşma salonunda bilgisayar sistemiyle incelenmesini kararlaştırdı.

Avukat Çardakçı hakkında suç duyurusunda bulunma talebinin reddine karar veren heyet, Epözdemir'in müdahil vekili sıfatıyla suç duyurusunda bulunma hakkının olduğunu hatırlattı.
Heyet, sanıklar Mehmet Nida, Hayyam, Tülay Makbule Garipoğlu'nun tutuklanma talebinin reddine, müdahil avukatına, İstanbul Adli Emanet Memurluğundan gönderilen ve Bakırköy Adli Emanet Memurluğundaki kayıtlı eşyalardan veya CD'lerden hangisinin üzerine inceleme yapmak istediği, hangi belgelerden suret istediği konusunda yazılı beyanda bulunması konusunda süre verdi.

Cem Garipoğlu'nun tutukluluk halinin devamına karar veren heyet, duruşmayı 24 Eylül tarihine erteledi.