Mümtazer Türköne, Erdoğan'a hakaretten beraat etti

Zaman Gazetesi yazarı Mümtazer Türköne hakkında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Başbakanlığı döneminde yazdığı bir yazıda, Erdoğan'a hakaret ettiği gerekçesiyle açılan dava, zamanında açılmadığı gerekçesiyle düşürüldü.

DHA

Mahkeme, aynı yazının internet sitesinde yayınlanması ile ilgili olarak da Türköne hakkında beraat kararı verdi.

Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın karar duruşmasına, Zaman Gazetesi'nde 16 Mart 2014 tarihinde yazdığı bir yazıda, Başbakanlığı döneminde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a hakaret ettiği gerekçesiyle 2 yıla kadar hapis cezası istemiyle tutuksuz yargılanan Mümtazer Türköne ile tarafların avukatları katıldı.

Duruşmada Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Avukatı Hatice Özay, sanığın gazetedeki köşe yazısının internet sitesinde yayınlanması ile atılı suçu işlediğini, şikayetlerinin devam ettiğini belirterek, sanığın cezalandırılmasını istedi.

Son sözü sorulan Mümtazer Türköne, Zaman Gazetesi'nin köşe yazarı olduğunu belirterek, "Olay tarihinde ve halen Zaman Gazetesi internet sitesinin sorumlu müdür, içerik sağlayıcı gibi herhangi bir sıfat ve görevim mevcut değildir" dedi. Son sözü sorulan Türköne, "Suç işleme kasıt ve iradesi ile hareket etmediğimden beraatimi istiyorum" dedi.

YAZILI BASINDAN DAVA DÜŞTÜ, İNTERNET BASININDAN DA BERAAT ETTİ

Ardından kararını açıklayan Mahkeme Hakimi Aşkın Kocamanoğlu, sanık Mümtazer Türköne hakkında "Basın yoluyla kamu görevlisine hakaret" suçundan kamu davasının 2 aylık yasal sürede açılmadığını gerekçe göstererek davayı düşürdü. Yazının internet sitesinde yayınlanması suçunu sanığın işlemediğine hükmeden Hakim Kocamanoğlu, "İnternet yoluyla kamu görevlisine hakaret" suçundan Türköne hakkında beraat kararı verdi.

TÜRKÖNE: ESKİLERİN BİR LAFI VAR; SENİ MAHKEME MAHKEME SÜRÜNDÜRECEĞİM

Hakkında yürütülen bu soruşturma ile ilgili olarak hakkında önce takipsizlik kararı verildiğini, itiraz üzerine bu davanın açıldığını belirten Türköne, "Eskilerin bir lafı var, 'seni mahkeme mahkeme süründüreceğim' diye. Galiba iktidar da bizi mahkeme mahkeme süründürüp muhalefeti bir şekilde kontrol etmek, bastırmak, susturmak istiyor" dedi.